Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı dava dilekçesinde; imzaya itirazının yanısıra icra dairesinin yetkisine, borca, senedin sonradan doldurulduğu iddiasına, kambiyo vasfının bulunmadığına yönelik itiraz ve şikayetlerini ileri sürmüş olup, Mahkemece davacının yalnızca imzaya itirazı incelenmek suretiyle diğer itiraz ve şikayetleri incelenmeksizin, karar verildiği anlaşılmıştır. O halde Mahkemece, davacının imzaya itirazı ile birlikte dava dilekçesinde bildirdiği sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, esasa ilişkin inceleme yapılmaksızın davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının HMK'nın 353/1- a-6. bendi uyarınca kaldırılmasına, davacının imzaya itirazı ile birlikte sair itiraz ve şikayet nedenleri de incelenerek oluşacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

Davacı imzaya itiraza yönelik beyanlarını tekrarla birlikte tebliğ itirazlarının imzaya yönelik olmayıp tahrifata yönelik itirazlarının bulunduğu, ancak mahkemece bu hususta değerlendirme yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından takibe konu olan düzenleme ve ödeme tarihlerine yönelik tahrifat iddiasının ileri sürüldüğü, ancak mahkemece borca itiraz ve imzaya itiraz yönünden değerlendirme yapıldığı, tahrifat iddiasına yönelik herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmıştır. HMK'nin 266. maddesi gereğince çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde, mahkeme; bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Somut olayda, borçlunun bonoda tahrifat yapıldığı yönündeki iddiaları, sözü edilen yasa hükmü gereğince bilirkişiye başvurulmadan sonuçlandırılamayacağından davacının istinaf istemi isabetlidir....

Somut olayda; davalı alacaklı tarafından Trabzon İcra Müdürlüğü'nün 2020/17769 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 16/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu davacının 26/10/2020 tarihinde iş bu dava dosyası ile davaya konu borca itiraz ettiği, mahkemece beş günlük itiraz süresinin dolduğundan bahisle davanın reddine karar verildiği, davacının karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....

Temyiz Sebepleri Alacaklı, süresiz şikayet hakkının kötüye kullanıldığını, imzaya itiraz edilirken mükerrerlik şikayetinde bulunulmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK'nın 45. maddesine dayalı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılmış takip devam ederken aynı alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip yapılamayacağı şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 45. maddesi. 3....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/27387 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı şirket tarafından davacı borçlu şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu şirkete örnek 10 ödeme emri ve çek suretinin tebliğ edildiği, davacı borçlunun süresi içerisinde imzaya, borca ve çekin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına ilişkin iptal talepli iş bu şikayeti yaptığı anlaşılmıştır. İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....

    Davacı süre tutum dilekçesinde özetle; Mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olmadığını, daha önce reddi hakim talebinde belirttiği hususları tekrar ettiğini, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren istinaf dilekçesini sunacağını belirtmiş, gerekçeli kararın 05/11/2019 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edildiği, süresi içinde gerekçeli istinaf dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür. Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya, borca itiraz ve senedin kambiyo vasıfına haiz olmadığına ilişkin şikayet niteliğindedir. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı T2 vekili vekili tarafından borçlu T1 aleyhinde 18/04/2017 tarihinde toplam 300.856,89 TL'nın tahsili amacı ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 366. maddesinde, istinaf ve temyiz incelemelerinin HMK'ya göre yapılacağı hükme bağlanmıştır....

    Dava, borçlunun çeke dayalı kambiyo takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası yanında icra dairesinin yetkisine, çekin kambiyo vasfına, imzaya, borca ve takip öncesi/sonrası zamanaşımına ilişkin itiraz ve şikayete ilişkindir. Kendisine ödeme emri gönderilen 3. kişinin tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmesi, İİK'nın 16. maddesi anlamında bir "şikayet" olup, aynı maddenin 1. fıkrası gereğince 3. kişinin bu şikayetini, işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanun'un 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

    Birleşen dava dosyası yönünden yapılan incelemede ise; birleşen dava dosyasındaki davacı şirket, takibe konu çekteki imzanın kendilerine ait olmadığını ve ayrıca borca ve tüm ferilerine de itiraz ederek, başlatılan takibin iptalini ve karşı tarafın tazminata mahkum edilmesini talep etmiş olup, yukarıda asıl dava dosyası yönünden yapılan inceleme gereği, çekin kambiyo vasfı taşımadığı, bu halde imza incelemesi ve borca itiraza yönelik incelemeye gerek olmadığı anlaşılmakla, takibin, birleşen dava dosyasındaki davacı 7M VALF SANAYİ VE MÜHENDİSLİK A.Ş.şirketi yönünden iptalinin gerektiği, takibin İİK'nun 170/a.maddesi gereğince iptalinin gerektiği, bu madde kapsamında tazminata yönelik bir düzenleme olmadığından, davacının tazminat talebinin talebinin reddinin gerektiği, mahkemece yine bu yöndeki hükmün isabetli, davalının istinaf sebep ve gerekçelerinin ise yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

    ve Ereğli İcra Mahkemesine avukatı vesilesi ile imzaya itiraz ve yetkisizlik davası açılmış olmasına rağmen, ödeme emrinin vekile yapılması gerekirken asile yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, vekili ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılmasının esas olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılan tebliğ işleminin de Teb....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 3 adet bono alacağından dolayı 01/12/2020 tarihinde kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile tebliğ tarihinin 19/01/2021 olarak düzeltilmesini istedikleri, ayrıca takibe konu bonolardaki imzaya itiraz ettikleri görülmüştür....

    UYAP Entegrasyonu