İİK'nun 169/a-1 maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir. (12 HD esas no: 2014/26221 karar no: 2015/3195,esas no: 2014/21679 karar no: 2014/24637) Somut olayda sair şikayet nedenleri yanında borçlu şirketin başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, başvurunun niteliği de gözetilerek anılan madde gereğince mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde Mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak, İstanbul 12....
Bununla birlikte 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ''Borçlunun Kambiyo Hukuku Bakımından Şikayeti'' başlıklı 170/a-2 maddesinde; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' hükmü bulunmaktadır. Bu hükme göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlanmıştır. Borçlular tarafından hamilin yetkili hamil olmadığı ve borcun ödendiği belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İİK. nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....
CEVAP: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; takip borçlusu Ramazan Buluttekin hakkında başlatılan kambiyo takibinin kesinleştiğini ve vefatı ile mirasçılarına karşı takibe devam edildiğini, teminata ilişkin iddianın yazılı delille ispatlanması gerektiğini, borçlu murisin vefatından önce borca itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, mirasçıların bu aşamada borca ve ferilerine, kambiyo senedi vasfına itiraz edemeyeceğini, diğer iddiaların yazılı delille genel mahkemede açılacak menfi tespit davasında incelenebileceğini, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddi ile davacı borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İzmir 9. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davacının davasının kabulüne, icra takibinin davacı yönünden durdurulmasına karar verilmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibine vaki borca itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili, Erzurum 1. İcra Müdürlüğünün 2019/8300 esas sayılı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, ödeme emrine 10.10.2019 tarihinde muttali olduklarını beyan ederek usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davacının ödeme emrine muttali olduğunu beyan ettiği 10.10.2019 tarihinden itibaren 7 günlük şikayet süresi ve 5 günlük borca itiraz süresi geçtikten sonra dava açıldığından davanın reddine karar verilmiştir....
Somut olayda; davacı tarafından senedin kambiyo vasfına haiz olmadığından kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapılamayacağı iddiası ile birlikte senedin teminat senedi olduğunu da ileri sürmüş, ayrıca borca, faize ve fer'ilerine yönelik itirazlarını da bildirmiştir. Bu halde İİK'nın 169/a-1. maddesinde yazılı "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır.Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder." hükmü gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve taraf delilleri toplanarak borca itiraz ve şikayet duruşmalı olarak incelenmelidir....
CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; usulüne uygun tebligat yapıldığını, takibin dayanağını oluşturan senedin bankanın alacağının tahsili için borçlularca tanzim ve imza edilmiş geçerli bir kıymetli evrak olduğunu, senedin teminat olarak verilmediğini, senedin kambiyo vasfına haiz olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....
Mahkemece İİK.nun 18/3 ve HMK 320/1 maddelerine göre, şikayet konusu nedeniyle açıklama yapılmasına ve duruşma açılmasına gerek olmadığı takdir edilerek evrak üzerinde yargılama yapılarak hüküm kurulmuştur. İlk Derece Mahkemesi 20/09/2019 tarihli gerekçeli kararında özetle: "..Somut olayda; ödeme emrinin borçluların her ikisine de 13/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların ise yasal beş günlük süreden sonra 17/06/2019 tarihinde mahkememize başvurarak borca itiraz ettikleri görülmüş, mahkememizce borca itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacıların borca itirazının süre yönünden reddine karar verildiği görülmüştür....
İlk derece mahkemesince, davacı tarafın tüm borca itirazlarının ve şikayetlerinin reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borca itiraz ve senedin teminat senedi niteliğinde olup olmadığı hususunda da bilirkişi incelemesi yapılmadığını, müvekkilinin senet üzerindeki miktarı kendisi doldurmadığını, davalı banka tarafından usulüne uygun olarak hesap kat ihtarı gönderilmediğini, davalı bankaya belirtilen miktarda borcu bulunmadığını, bilirkişi incelemesi yapılarak borca ve faize itirazlarının değerlendirilmesini, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, şikayet ve itirazlarının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfını yitirdiğine ilişkin şikayet ile borca yönelik itiraza ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 168. maddesinin 4 ve 5. fıkrasında; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliği üzerine şikayetin ve borca itiarzın beş gün içinde icra mahkemesi nezdinde yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda, muteriz borçluya ödeme emri 24.08.2010 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nunda belirtilen prosedüre uygun olarak yapıldığı halde, yasal beş günlük itiraz ve şikayet süresi geçirilerek 01.09.2010 tarihinde şikayet ve borca itiraz olunmuştur....