hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı kambiyo takibinde, keşideci- borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvurusunda; alacaklı ve borçlu arasında takibe konu iki bononun da içinde bulunduğu 23.10.2012 tarihli protokol gereğince protokolde belirtilen 6 maddelik şartların gerçekleşmesi halinde senetlerin ödeneceği hususunda anlaşıldığını, ödenmesinin şarta bağlanmış olması nedeni ile TTK'nun 776/1-b. maddesi gereğince kambiyo vasfı bulunmadığını ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6102 sayılı TTK'nun 776/1. maddesinin (b) bendinde bono veya emre yazılı senedin kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermesi gerektiği, 777. maddesinde de bu unsuru içermeyen bir senedin bono sayılmayacağı hükme bağlanmıştır. 30.10.2012 tarihli protokolün incelenmesinde; borçlunun alacaklıya her biri 10.000,00 TL bedellli 03.12.2012, 04.01.2013, 04.02.2013, 04.03.2013, 02.04.2013, 03.05.2013...
a ciro ettiğini, anılan kişi hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibinde bulunduğunu ileri sürerek senedin geçersizliğine ve borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. ... Asliye Ticaret Mahkemesi; "...uyuşmazlığın davacı ve davalı arasındaki konut alım-satımı amacıyla yapılan tellallık (simsarlık) sözleşmesinden kaynaklandığından davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde ; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında 15/03/2021 keşide tarihli 87.500,00 TL bedelli çekten kaynaklanan 84,830,00 TL asıl alacakl ve ferilerde dahil olmak üzere toplam 97.187,87 TL alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin davacıya 26/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 01/07/2021 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf takipte İstanbul/Anadolu İcra Dairelerinin yetkili olmadığını beyanla, yetki itirazında bulunmuştur. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olup, B.K. nun 89/1 maddesinin istisnasını teşkil ettiğinden, kambiyo senetlerine ilişkin takiplerin borçlunun ikametgah adresindeki icra dairesinde ya da takip dayanağı kambiyo senetlerinin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde ya da muhatap bankanın bulunduğu yerdeki icra dairesinde yapılması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında 21/08/2021 keşide tarihli 45.000,00 TL bedelli çekten kaynaklanan 42.330,00 TL asıl alacak ve feriler de dahil olmak üzere toplam 46.844,81 TL alacağa ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yaptığı, çıkarılan örnek 10 nolu ödeme emrinin davacı-borçluya 25/09/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davanın da 27/09/2022 tarihinde yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır. Davacı taraf takipte Büyükçekmece İcra Dairelerinin yetkili olmadığını beyanla, yetki itirazında bulunmuştur. Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olup, B.K. nun 89/1 maddesinin istisnasını teşkil ettiğinden, kambiyo senetlerine ilişkin takiplerin borçlunun ikametgah adresindeki icra dairesinde ya da takip dayanağı kambiyo senetlerinin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde ya da muhatap bankanın bulunduğu yerdeki icra dairesinde yapılması gerekir....
Yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilir ise de; somut olayda da, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden (29/08/2019) alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz. Bu husus süresiz şikayete tabidir. Bu durumda, Büyükçekmece 2. İcra Müdürlüğünün 2019/27958 Esas sayılı takip dosyasına konu borçla ilgili olarak, Çatalca İcra Müdürlüğünün 2019/781 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan derdest takibin bulunduğu anlaşılmaktadır....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, borçlunun aynı alacağın tahsili için daha önceden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını ileri sürerek, kredi borcunun teminatı olarak verildiğini ileri sürdüğü senetler hakkında başlatılan kambiyo takibinin iptalini talep ettiği, mahkemece, istemin kabulüyle şikayetçi borçlu yönünden takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi’nce istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararı kaldırılarak yerine şikayetin reddine hükmedildiği...
Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamaz. Bu durumda İİK'nun 45/1 ESAS NO : 2020/176 hükmü uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olup süresiz şikayete tabidir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/193 Esas, 2020/330 Karar sayılı ilamı ile "....Çekin kambiyo vasfında bulunmadığından ..." takibin iptaline karar verilmiş olması ve sebebiyle söz konusu dava bu kapsamda yer almadığı Esnaf odası kayıtlarından ve müzekkere cevaplarından anlaşılacağı üzere tarafların tacir olmadıkları anlaşılmakla; dava konusu çekin de kambiyo vasfında olmaması nedeniyle görevli mahkemenin 6100 sayılı HMK'nin 2.maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu sabittir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelerden, çekin kambiyo vasfında bulunmadığı sabittir. Bu durumda uyuşmazlığı 6100 sayılı HMK'nin 2.maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemelerinde nihayete erdirilmesi zorunludur. Bu sebeple Konya 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya 5....
İcra Müdürlüğü 2017/5353 Esas dosyası üzerinden yapılan kambiyo icra takibi yapıldığını, kötü niyetli harekete karşı Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu ,Bandırma İcra Müdürlüğünce yapılan icra takibinde Bandırma icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu, senet metninde borç sebebinin açıkça yazılı olmadığını, davalının kendisine banka müdür iken güvenilerek verilen boş senedi müvekkiline vermeyip senede sonradan tanzim tarihi-lehtarın ismi ve senet bedeli ile vade tarihi yazarak icraya koyduğunu, dava konusu senetten dolayı Bursa İcra Dairelerinde de bir icra takibi yapılması durumundan telafisi imkansız zararların doğacağını bu nedenle ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını, ilgili senedin hukuken geçerli bir borç sebebi olmadığından iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafın davaya cevap vermediği görüldü. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava; kambiyo takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır (İİK 72 mad.)....
İcra Dairesinin 2019/12480 Esas sayılı takip dosyasında, yukarıda adı geçen takip dosyalarıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, alacaklının aşamalardaki beyanları gereğince takip dosyasına konu alacağın aynı borç ilişkisinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Her ne kadar yukarıda anılan kanun hükümleri uyarınca borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de, somut uyuşmazlıkta, öncelikle ipotek senedine dayalı olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibine geçildiğinden, alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yapamaz. Aksi halde aynı alacak için aynı borçluya karşı derdest bir icra takibi var iken mükerrer olarak ikinci bir takibin yapılması söz konusu olur....