Somut olayda, borçlu, sair itirazları yanında işletilen faizin hatalı ve fahiş olduğunu ve kambiyo vasfı şikayetini ileri sürdüğü halde, mahkemenin bu yöndeki itiraz ve şikayeti değerlendirmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet kabul edildiğine göre, borçlunun süresinde yapmış olduğu kambiyo vasfı şikayeti ve faize itirazı konusunda inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat ve Kambiyo Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı davalı tarafından müvekkili aleyhine İzmir 1....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bu davanın konusunun protesto eksikliği nedeni ile lehdar hakkında kambiyo takibi yapılamayacağı ve İİK 170/a maddesi gereği takibin iptali davası olduğu, Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/365 E sayılı dosyadaki dava ve talebin ise haline münasip tek evinin haczedilmezliği hakkındaki meskeniyet şikayeti olduğu , iki farklı dava için farklı konu ve talepler içerisinde usulsüz tebligat iddiası bulunuyor olmasının netice itibari ile davaların farklı oluşunu etkilemeyeceğini ,derdestlik koşullarının oluşmadığını, her ne kadar davanın tarafları aynı da olsa davaların dayandığı vakıalar ile dava dilekçesinde belirtilen talep sonuçlarının farklı olduğunu, mahkemece davanın esasına girilerek olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
İİK'nın 168/4- 5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....
Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 7 günlük şikayet süresinden sonra davayı açtığını, süre yönünden davanın reddinin gerektiğini, verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, dava tarihinin 06.07.2020 olduğunu, ödeme emrinin 19.06.2020 tarihinde Tebligat Kanununun 35.maddesi hükümlerine göre tebliğ edildiğini, kambiyo takibinin tarihinin daha önce olduğunu, davacı tarafın sonraki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipten dolayı önceki takiple ilgili mükerrer takip şikayetinde bulunduğunu, takip talebi ve ödeme emrinde açıkça "Mersin 5. İcra Müdürlüğünün 2019/7173 esas sayılı dosya ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile" ibaresinin yer aldığını, verilen tedbirin hukuka aykırı olduğunu, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile kambiyo takibi yapılmasına hukuken engel bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davalı alacaklı tarafça öncelikle kambiyo takibi yapıldığı ancak Yargıtay 12....
Somut olayda; (iki adet) bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte teminat iddiasında bulunduğu, mahkemece; usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olarak yasal mevzuat çerçevesinde herhangi bir değerlendirmede bulunulmadığı gibi bu konuda herhangi bir hükme de yer verilmediği, teminat iddiasının ise kabul edilerek dosya üzerinden takibin iptaline karar verildiği ancak iptaline karar verilen takibin uyuşmazlık konusu takip ile ilgisinin bulunmadığı görülmektedir. Bununla birlikte; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a-1. maddesinde; "İcra hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır....
Bu nedenle icra takibinin dayanağı kambiyo senedi niteliğinde olması ve davacıyı borçlandırıcı niteliklere haiz olması nedeniyle davacının davalıya kambiyo senetlerine mahsus yol ile başlatılan icra takibi nedeni ile borçlu olduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde davanın reddine dair hüküm oluşturulmuştur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, takip borçlusu tarafından ödeme emri tebligatının müvekkiline yapılmadığı belirtilerek, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü ile kambiyo hukukuna yönelik şikayete ilişkindir....
İcra Müdürlüğünün 2019/790 sayılı dosyasıyla 31.10.2018 düzenleme 31.12.2018 vade tarihli 980.000 TL bedelli bonoya dayanarak kambiyo takibi başlatılmış, davacı borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatı 16.01.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, 08.05.2019 tarihinde açılan dava ile ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği takipten 03.05.2019 tarihinde haberdar olunduğu belirtilerek imzaya, borca itiraz edilmiş, Ankara 10....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibi üzerine, borçlunun icra mahkemesine başvurarak yetkiye ve borca itirazı ile birlikte takip dayanağı bonoda tahrifat yapıldığından kambiyo vasfında olmadığı, ödeme emrinde işletilen faiz oranı belirtilmediğinden ödeme emrinin iptali gerektiği şikayetlerinde bulunduğu, mahkemece, yetkiye itiraz ve kambiyo şikayeti yönünden yapılan inceleme sonucunda istemin reddine ve borçlu aleyhine nisbi vekalet ücretine hükmedildiği...