Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. ve diğer borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, kambiyo şikayeti ile birlikte borca itirazda bulunduğu, mahkemece istemin süreden reddine karar verildiği görülmektedir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, kambiyo hukuku şikayeti ile borca itirazın, yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Öte yandan, İİK'nun 19. maddesi; "Gün olarak tayin olunan müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz .... Bir müddetin sonuncu günü resmi bir tatil gününe rastlarsa, müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" hükmünü içermektedir. Somut olayda, takip dosyasından, borçlu... Matbaacılık ...Ltd....

    İİK'nın 170/a maddesinin 1. fıkrasına göre borçlu, alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip hakkı olmadığını şikayet yoluyla icra mahkemesine ileri sürebileceği, aynı maddenin 2. fıkrasında da icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkına sahip olmadığı hususlarını resen inceleyerek takibi iptal edebileceği hükmünü düzenlemiştir....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2313 KARAR NO : 2023/1904 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/06/2022 NUMARASI : 2022/351 ESAS, 2022/544 KARAR DAVA KONUSU : KAMBİYO TAKİBİ ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 5....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Somut olayda; borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takibe dayanak çek üzerindeki imzanın keşideciye ait olmadığını, çekin karşılıksız işlemine tabi tutulmadığını, çekin arkasında cirosu bulunmayan alacaklı tarafından kambiyo senedi vasfına haiz olmayan çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı iddiasında bulunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. maddesi gereğince, hukuki nitelendirme hakime ait olmakla; iddianın yukarıda özetlenen içeriği ve ileri sürülüş biçimi itibariyle başvurunun İİK madde 170/a kapsamında kalan kambiyo şikayeti niteliğinde olduğu anlaşılmakta olup, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereğince de, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde ileri sürülmesi gerekir....

    KARAR Davacı, davalı tarafından aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatıldığını, senetlerin ticari işletmesini işletmek üzere vekalet verdiği vekili tarafından kötüniyetle düzenlendiğini, davalıyı tanımadığını, zarar verme kastıyla danışıklı olarak senet alınmasından şikayet ettiğini, senetlerinden borçlu olmadığını ileri sürerek takipten dolayı borçlu olmadığının tesbitine %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddi dilemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, davacının şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada 09.11.2010 tarihli savcılık ifadesinde senetleri alış sebebinin borç para verme olduğunu söylemiş, davaya vermiş olduğu 27.02.2012 tarihli cevap dilekçesinde davacıya ait işyerinin boyanması yer döşemesi yapılması hizmetlerin işçilik ve malzeme bedeli olduğunu açıklamıştır. Davalı bu beyanları ile senedi talil etmiştir. Senet talil edildiğine göre ispat yükü davalıya geçmiştir....

      Somut davada davacı vekili dava dilekçesinde, davalı alacaklı tarafından müvekkili hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkiline icra müdürlüğünce ilamsız takiplerde ödeme emri gönderildiğini, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip için sunulan kambiyo senedi yönünden icra müdürüne sadece senedin kambiyo senedi olup olmadığını ve vadesinin gelip gelmediğini inceleme yetkisi verilmiş olup; aksinin gerçekleşmesi halinde ise talebin reddi gerektiğini, fakat Kocaeli 8. İcra Dairesi'nin 2019/106855 esas sayılı dosyasında müdürlükçe borçlu adına 10 nolu ödeme emri yerine genel haciz yoluna ait ilamsız takiplere mahsus örnek 7 ödeme emri gönderildiğini belirterek ödeme emrinin/takibin iptali talep edilmiş olup mahkemece ileri sürülen şikayet hakkında hiç bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan 297/1- c maddesi 2. fıkrasında belirtilen taleplerden her biri hakkında hüküm verilmesi gerektiğine yönelik düzenlemeye aykırı davranılmıştır....

      Somut olayda, borçlu, sair itirazları yanında işletilen faizin hatalı ve fahiş olduğunu ve kambiyo vasfı şikayetini ileri sürdüğü halde, mahkemenin bu yöndeki itiraz ve şikayeti değerlendirmediği görülmektedir. O halde, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayet kabul edildiğine göre, borçlunun süresinde yapmış olduğu kambiyo vasfı şikayeti ve faize itirazı konusunda inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 7 günlük şikayet süresinden sonra davayı açtığını, süre yönünden davanın reddinin gerektiğini, verilen tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, dava tarihinin 06.07.2020 olduğunu, ödeme emrinin 19.06.2020 tarihinde Tebligat Kanununun 35.maddesi hükümlerine göre tebliğ edildiğini, kambiyo takibinin tarihinin daha önce olduğunu, davacı tarafın sonraki ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipten dolayı önceki takiple ilgili mükerrer takip şikayetinde bulunduğunu, takip talebi ve ödeme emrinde açıkça "Mersin 5. İcra Müdürlüğünün 2019/7173 esas sayılı dosya ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile" ibaresinin yer aldığını, verilen tedbirin hukuka aykırı olduğunu, tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile kambiyo takibi yapılmasına hukuken engel bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davalı alacaklı tarafça öncelikle kambiyo takibi yapıldığı ancak Yargıtay 12....

        DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat ve Kambiyo Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı davalı tarafından müvekkili aleyhine İzmir 1....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bu davanın konusunun protesto eksikliği nedeni ile lehdar hakkında kambiyo takibi yapılamayacağı ve İİK 170/a maddesi gereği takibin iptali davası olduğu, Bakırköy 1. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/365 E sayılı dosyadaki dava ve talebin ise haline münasip tek evinin haczedilmezliği hakkındaki meskeniyet şikayeti olduğu , iki farklı dava için farklı konu ve talepler içerisinde usulsüz tebligat iddiası bulunuyor olmasının netice itibari ile davaların farklı oluşunu etkilemeyeceğini ,derdestlik koşullarının oluşmadığını, her ne kadar davanın tarafları aynı da olsa davaların dayandığı vakıalar ile dava dilekçesinde belirtilen talep sonuçlarının farklı olduğunu, mahkemece davanın esasına girilerek olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, derdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

        UYAP Entegrasyonu