"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra 3. kişiler ...ve ...’na tebliğ edilen İİK.m. 89/1-2-3 haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi üzerine alacaklı vekilince, 3. kişiler yönünden borç zimmetlerinde sayılarak haciz talep edildiği ancak icra müdürlüğünce 28.10.2014 tarihinde 89/3 haciz ihbarnamesi tebligatının usulsüz olduğundan bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı Kanunun 16. maddesi ile değişik...
Merkez/... adresine 7201 Sayılı TK'nun 11. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddelerine aykırı olarak tebliğ edildiği ve yapılan işlemin yok hükmünde olduğu, dolayısıyla alacaklı vekilinin temyiz başvurusunun süresinde olduğunun kabulü gerektiğinden,, ... 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01.05.2016 tarih ve 2015/312 E. 2016/49 K. sayılı temyiz talebinin reddine dair ek kararının oy birliğiyle kaldırılmasına karar verilerek, anılan mahkemenin aynı sayılı ve 05.02.2016 tarihli asıl kararının temyiz incelemesine geçildi: Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine (3) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçlunun, icra mahkemesine başvurarak meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece dosya üzerinden şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 05.04.2016 tarih ve 2015/31997 Esas, 2016/9975 Karar sayılı Daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçluların kambiyo şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfı taşımadığı gerekçesi ile İİK’nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....
Somut olayda, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; senette ciro silsilesinin kopuk olması sebebiyle kambiyo senedi vasfına haiz olmayan senede dayalı olarak hakkında kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı iddiasında bulunmuştur. Başvurunun 170/a kapsamında kalan kambiyo şikayeti niteliğinde olduğu anlaşılmakta olup, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereğince de, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde ileri sürülmesi gerekir. Borçluya gönderilen ödeme emrinin 02/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine 01/03/2021 tarihinde başvurduğu görülmekte olup, şikayetin yasal 5 günlük süreden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır....
İcra MahkemesiTARİHİ : 07/02/2006NUMARASI : 2006/81/57 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından, borçlu şirket hakkında (iki adet çeke dayalı olarak) kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatılmıştır. Borçlu vekili İcra Mahkemesine başvurusunda ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti yanında yetki itirazında bulunmuş ve ayrıca İİK.nun 170/a ve 58.maddelerine dayanarak ödeme emri ile takibin iptalini istemiştir. Mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilmiş, ancak, sair itiraz ve şikayetleri konusunda bir hüküm kurulmamıştır....
İcra Müdürlüğünün 2020/6184 ve 2020/6185 Esas sayılı dosyalarından tahsilde tekerrür kaydı olmamak kaydına karar verilerek tahsili talebinde bulunulduğu, unsurları tam olan bononun taraflar arasındaki temel ilişkiden bağımsız mücerret bir borç ikrarı niteliğinde olduğu, davacıların istihkak iddiasını ileri sürmüş olmasının alacaklı tarafından kambiyo takibi yapılmasına engel olmadığı, borcun haciz baskısı altında ödenmesinin şikayeti konusuz kılmayacağı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği ancak istinafa başvuranın sıfatı dikkate alındığında daha aleyhe karar verilemeyeceği anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK.353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Davalı alacaklı tarafça, davacı T1 ve dava dışı diğer iki borçlu hakkında 16/10/2018 tarihinde, 17/07/2014 tanzim- 09/10/2018 vade tarihli 500.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davacının avalist olması sebebi ile takibe dayanak bonodan dolayı borçlu sıfatı bulunduğu, davacıya gönderilen ilk ödeme emrinin adreste tanınmaması sebebiyle iade gelmesi üzerine bu kez mernis adresi olması sebebi ile aynı adrese gönderilen ödeme emrinin 01/11/2018 tarihinde TK 21/2 maddesi uyarınca tebliğ edildiği, davacının mahkememiz nezdinde yapılmış her hangi bir usulsüz tebliğ şikayeti de mevcut olmadığı, huzurdaki davanın ise 26/11/2018 tarihinde açıldığı, İİK 168 ve devamı maddeleri uyarınca kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takiplerinde, borçlunun borca ve imzaya itirazları ile senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetlerini ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde...
DAVA Borçlu vekili dava dilekçesinde; alacaklı tarafından çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, dayanak senette keşidecinin unvanının bulunmadığını, lehdar ile keşideci şirket yetkililerinin aynı kişiler olduğunu, çekin muhatap bankaya ibraz edilmediğini, bu nedenlerle senedin kambiyo vasfını haiz olmadığını, çekin keşide tarihinden önce istifa eden yetkililerce ciro edildiğini, bu nedenle temsil etkisi kalmayan eski yetkililerce atılan imzaların taraflarını bağlamayacağını ileri sürerek kambiyo şikayeti ile borca itirazda bulunmuştur. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; takip dayanağı çekin 15.03.2018 keşide tarihli olduğu, Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre borçlu şirketin yetkililerinin Seyahat Acentaları Meslek Eğitim Hizmetleri A.Ş....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacı şirkette evrak işlerini takip eden bir işçi olduğunu, davacı şirket yetkilisinin bir soruşturma nedeniyle tutuklandığı bir dönemde davacı şirketin bankacılık işlerinin takip edilmesi bakımından davalıya verdiği boş ve imzalı A4 kağıdının üzerine sonradan kambiyo senedine ilişkin metni ekleyerek davacı şirket hakkında icra takibi başlattığını, davacının şikayeti üzerine davalının kollukta verdiği ifadesinde senedin teminat olarak verildiğini beyan ettiğini, bu beyanın dahi davacı şirketin davalıya borçlu olmadığını ortaya koyduğunu ileri sürerek, davacının bahsedilen bono ve icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının gerçekte sahibi olmasına rağmen kağıt üstünde davalı adına kayıtlı görülen ve davacının talimatları ile yönetilen dava dışı Bildik Petrol Ltd. Şti.'...
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde borçlunun borçlu olmadığı, borcu ödediği, borcun zamanaşımına uğradığı, takibin dayanağı senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı, alacaklının kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapma hakkının bulunmadığı, kambiyo senedindeki imzanın borçluya ait olmadığı yönündeki itiraz ve şikayetleri ileri sürme hakkı takibin borçlusuna ait olup, bu nitelikteki itiraz ve şikayetlerin örnek no 10 ödeme emrinin takip borçlusuna tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde takip borçlusu tarafından ileri sürülmesi halinde incelenip değerlendirilebilir. Davacı ise icra takibinin borçlusu olmayıp 3.kişi olduğundan takibin borçlusu tarafından ileri sürülebilecek itiraz ve şikayetleri icra mahkemesinde ileri sürme hakkı bulunmamaktadır....