Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2019/42736 Esas sayılı dosyasından 26.11.2019 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi yaptığını, bu takibe karşı her üç borçlunun da İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/1590 E sayılı dosyası üzerinden, takip dayanağı bononun kambiyo vasfında olmadığı, borçlu T1 konkordato davası nedeniyle kesin mühlet kararı bulunduğu için takip yasağı olduğu nedeniyle takibin iptali için dava açtığını, mahkemenin T1' yönünden konkordato mühleti içerisinde icra takibinin açılmış olması sebebi sadece onun yönünden takibi iptal etmiş, müteselsil kefil olan diğer borçlular yönünden davayı reddettiğini, böylece diğer iki borçlu yönünden ise icra takibinin kesinleştiğini, verilen kararın, davacının takip konusu bonoya ilişkin yapmış olduğu konkordato kesin mühleti dışındaki itirazların yasal bir dayanağının bulunmadığını kanıtladığını, davacı tarafından Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/907 E....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte senedin kambiyo vasfı bulunmadığı şikayeti ile İİK'nın 170. maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Sakarya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2019/272 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü yol ile icra takibi başlattığı, örnek 10 ödeme emrinin davacı borçluya 15/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın süresi içinde açıldığı ,mahkemece, ilk verilen kararın dairemizce eksik inceleme nedeniyle kaldırılıp gönderilmesi sonrasında yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu niteliği taşıyıp taşımadığı ve alacaklının kambiyo hukukuna göre takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususlarını re’sen nazara almak zorundadır. İcra mahkemesi, süresi içinde önüne gelen böyle bir itiraz üzerine senet keşidecisinin protesto edilip edilmediğini re'sen nazara almak zorundadır. Bonoda cirantalara, bunlar lehine aval verenlere ve bunların yetkisiz temsilcilerine karşı icra takibi yapabilmek için yetkili hamil olan alacaklının tanzim edene ödememe protestosu çekmiş olması ve bu protestoyu bononun aslı ile birlikte icra dairesine vermesi şarttır. Ancak bonoyu tanzim edene, onun lehine aval verene ve bunları yetkisiz temsilcilerine karşı takip yapan alacaklının ödememe protestosu çekmesine gerek yoktur....

Anılan yasal düzenlemeler gereği keşideci ve aval verenlerin takibi için protestoya gerek bulunmamaktadır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip, İİK'nun 168. maddesinin birinci fıkrasına göre ancak vadesi gelmiş kambiyo senedi için yapılabilir. Takip dayanağı bono metinlerinde vadesinde ödenmediği takdirde müteakip bonoların muacceliyet kesbedeceği yönünde kayıt bulunması bu senetlerin kambiyo senetleri olma niteliğini etkilemez. Bu gibi kayıtlar yazılmamış sayılır. Muacceliyet koşulu ayrıca bir sözleşmede belirlenmedikçe anılan kayıt ilgililer yönünden hiçbir sonuç doğurmaz (Özten, Fırat; Kıymetli Evrak Hukuku, 2. Baskı. S: 487,1002). Buna göre, bono haricinde düzenlenen ve bonoya açık atıf yapılan bir sözleşme ile belirlenen muacceliyet koşulu geçerlidir....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili asıl karara karşı istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten İİK'nın 170/a-2 maddesi gereği icra mahkemesinin yasal sürede önüne gelen işlerde senedin kambiyo senedi vasfında olup olmadığını re'sen denetlemesi gerektiğini, bu durumun süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili ara karara karşı süre tutum dilekçesi vermiş, ayrıntılı istinaf dilekçesi vermemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte kambiyo şikayetine ilişkindir. İİK'nun 168/3. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edilmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Mahkemece, davacı müracaat borçlusu olup, keşideci olan dava dışı kişi için protesto düzenlenmeden davacıdan kambiyo senetlerine dayanılarak talepte bulunulmasının mümkün olmadığı, keşideci protesto edilmediği için kambiyo senetlerinden kaynaklanan müracaat hakkının lehtar ciranta olan davacıya karşı ileri sürülemeyeceği, bu nedenle keşidecisi protesto edilmeyen bonoya dayanılarak davacı hakkında kambiyo senetlerinden kaynaklanan müracaat hakkı ortadan kalktığı için davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü yöntem ile icra takibi yapılamayacağı için ve sadece bu nedenle davacının kambiyo senetlerine mahsus icra takibi ve dayanağı olan kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığının kabul edildiği, davalı icra takibi yapmakta haksız olmakla birlikte kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı kanıtlanamadığından davacının menfi tespit talebinin kabulüne, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibi ve dayanağı bonodan dolayı borçlu olmadığının kabulüne...

    DAVA KONUSU : TAKİBİN İPTALİ VE USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ödeme emrinin T.K.'nun 21.maddesine aykırı olarak tebliğ edildiğini, takibi 15/04/2019 tarihinde öğrendiklerini, müvekkilinin takip konusu bonoda ciranta olduğunu, keşideci protesto edilmediğinden, müvekkili hakkında kambiyo takibi yapılamayacağını belirterek, takibe itiraz etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, dava açmadan önce arabasının, bu dosyadan bağlandığını, müvekkiliyle anlaşarak arabasını geri aldığını, dosyadan haberi olmadığı iddiasının iyi niyetli olmadığını belirterek, itirazın reddini istemiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2022/3220 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıklarını, davacıların borca ve takibe karşı açmış olduğu iş bu davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların iddialarının tamamen gerçek dışı olduğunu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayeti ile ilgili kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takiplerinde borca itiraza ilişkin düzenlemede borçlunun borçlu olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat etmek zorunda olduğunu, davacılarının borcunun bulunmadığını İİK 169/a maddesinde belirtilen belgelerden biri ile ispat etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İzmir 6. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın İİK 169/a madde gereği reddine, davalı yararına tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiştir....

    Sayılı dosyasında kambiyo senedine özgü icra takibi başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, müvekkili hakkında ... 24. İcra Ceza Mahkemesinin ... E. Sayılı dosyasında karşılıksız çek şikayeti davası açıldığını, takip dayanağı çekte bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin dava konusu çeki keşide etmediğini, çekteki imzanın sahte olduğunu bildirerek öncelikle takibin teminatsız olarak durdurulmasına, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, ... 31. İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı takibin iptaline, davalının haksız kötü niyetli yapmış olduğu takip konusu alacağın %20'si üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 30/04/2019 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile dava dışı ...Tic....

      - KARAR - Davacı vekili, davalıların davacı aleyhine bonoya dayalı icra takibi başlattıklarını, takip dayanağı bononun davacı tarafından tanzim edilerek davalılara verilen bir bono olmadığını, bono altındaki imzanın davacıya ait olmadığını, ait olsa bile bononun davalılar tarafından davacıya emeklilik işlemleriyle ilgili evrakların imzalatılması sırasında davacıya fark ettirilmeden imzalattırılmış olabileceğini, taraflar arasında davacının davalılara bono vermesini gerektirecek başkaca bir hukuki işlem bulunmadığını ileri sürerek davacının davalılara takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve kötüniyet tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, kambiyo senetlerinin illetten mücerret mahiyette kıymetli evrak olduğunu, dava konusu takipteki imzanın davacıya ait olduğunu, davacının borcunu ödemediğini savunarak davanın reddini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu