İcra Müdürlüğünün 2020/4933 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklı T2 tarafından iki adet bonoya dayanılarak toplam 84.000,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 29/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 04/08/2020 tarihinde açıldığı görülmüştür. Davacı, takibin dayanağı olan senetlerin bedellerini ödediğini belirttiğinden İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince, senetlerin kambiyo senedi vasfına haiz olup olmadığının önemi bulunmamaktadır. Borcun ödendiği, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu, senedin tahrif edildiği ... iddiaları borca itiraz niteliğindedir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık; Kırıkhan İcra Dairesinin 2021/471 esas sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte borca itiraza ilişkindir. Dosya muhtevasından, Kırıkhan İcra Müdürlüğünün 2021/471 takip sayılı icra dosyası üzerinden davalı vekili tarafından yürütülen kambiyo senetlerine özgü takibe davacının süresinde itirazı üzerine huzurda görülen davanın açıldığı, davacının 24.09.2021 günü yapılan duruşmaya mazeretsiz katılmaması nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığı, akabinde süresinde yenilendiği, yenileme sonrası 28.01.2022 günü yapılacağı bildirilen duruşmaya mazeretsiz katılmadığı, davanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, işlemden kaldırılan dosyanın ikinci kez takipsiz bırakıldığı anlaşılmıştır....
Takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlattığı, ödeme emrinin davacı borçluya ve dava dışı borçluya 25/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun beş günlük yasal sürede 28/12/2018 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca ve yetkiye itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 50. ve 169/a maddeleri 3. Değerlendirme 1-Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2-Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı borçlu vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusunun borca itiraz olarak nitelendirerek, başvurunun belirtilen bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, başvurunun kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borca itiraz olarak nitelendirilen süre aşımından reddine karar verilmesi sonucu yönünden doğru ise de, kararın gerekçesinde hata edildiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacının borca itirazının reddine dair karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, HMK'nın 355. maddesi gereğince resen yapılan inceleme sonucunda HMK'nun 353/1- b.2. maddesi gereğince İstanbul 24....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2021/974 ESAS, 2021/1195 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Mardin olduğunu, imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini işbu sebeple yetki itirazının kabulüne, davanın kabulüne, takibin iptaline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bilindiği üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 168. maddesinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte ödeme emrine yazılacak hususlar düzenlenmiştir....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinde ileri sürülen hususlar aynen tekrar edilmekle birlikte, ipoteklerin üst sınır ipotekleri olduğunu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin konusunun ise bakiye miktar olduğunu, rehin tutarının borcu ödemeye yetmediği durumlarda haciz yolu ile takip başlatılabileceğini, bu nedenle de kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılmasına engel bir durum bulunmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibin İİK'nın 45. maddesi gereğince iptali şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İptali istenilen çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip dosyası olan Adana 1....
konusu senede ait olduğunu kabul etmediği her ne kadar istinafta ticari defter ve kayıtlardan bilirkişi incelemesi yaptırılmasının gerektiği ileri sürülmüş ise de kambiyo senetlerine özgü takipte borca itiraz ve ödemenin sadece İİK'nun 169/a maddesinde belirtilen delil ve belgelerle ispat edilebileceği bu hale göre konu kararın doğru istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2022 NUMARASI : 2022/218 ESAS - 2022/464 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takipte Ankara icra dairelerinin değil İstanbul Anadolu icra dairelerinin yetkili olduğunu, ayrıca senet üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ve davalı alacaklıya borçlarının bulunmadığını belirterek, borca ve yetkiye itiraz etmiştir....