Bununla birlikte; İİK.’nun 170/a-2 maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Somut olayda, borçlu icra mahkemesine başvurusunda; senette ciro silsilesinin kopuk olması sebebiyle kambiyo senedi vasfına haiz olmayan senede dayalı olarak hakkında kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı iddiasında bulunmuştur. Başvurunun 170/a kapsamında kalan kambiyo şikayeti niteliğinde olduğu anlaşılmakta olup, yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri gereğince de, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde ileri sürülmesi gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/04/2015 NUMARASI : 2015/371-2015/292 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İİK'nun 168/3. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetin yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda ödeme emrinin, borçlu Ö.. D..'e 18.03.2015 tarihinde, borçlu B.. O.. A.. Ticaret Ltd. Şti.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, İİK'nun 169 vd maddeleri uyarınca açılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfında olmadığına yönelik şikayet ve borca itiraza ilişkindir. 2004 sayılı İİK'nun 170/a-maddesinde; "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" düzenlemesi getirilmiştir....
Taraflar arasındaki tebligat usulsüzlüğü şikayeti, borca kısmi itiraz, kambiyo vasfına itiraz, çek komisyon bedeline ve tazminatına itiraz ve faiz oranına itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul, kısmen reddine, çek tazminatı olan 14.859,00 TL yönünden takibin iptaline, çek komisyonuna ve borca ilişkin itirazının reddine, çekin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin itirazının reddine, davacının ödeme emrinin tebliğine ilişkin ıttıla tarihinin tespitine yönelik şikayet konusu kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, davacının faiz oranı türü ve miktarına yönelik itirazının kabulüne, faiz oranının 9,75 olduğunun, faiz türünün avans faiz olduğunun tespitine karar verilmiştir....
Temyiz Sebepleri A.1.Borçlular Gerçek irade ve talebin takibin iptaline ilişkin olduğunu, itiraz dilekçesinin konu kısmında da bu şekilde yazıldığını, Senetlerdeki eksiklik ve tahrifatın resen incelenmediğini, bilirkişi raporunun dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmişlerdir. B.1. Alacaklı Borca itirazın yasal süresi içinde itiraz dilekçesinde ileri sürülmediğini, senetlerin teminat senedi olduğuna ilişkin hiç bir somut delil bulunmadığını, dosyaya sunulan 19.12.2018 tarihli dilekçe de her ne kadar kredilerin teminatını teşkil etmek üzere ifadesi kullanılmış ise de, bu ifadenin senetleri teminat senedi olarak nitelemek için yeterli olmadığını, tahsilinde borca mahsup edilmek üzere alındığının kastedildiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senelerine mahsus haciz yolu ile takipte teminat iddiasına dayalı borca itiraz ve kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir. 2....
3 yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu nedeniyle kambiyo vasfına haiz olmadığını, bu iki senedin Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile Takibe konu edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğnuu, Bu iki senede ilişkin alacak kalemlerinin zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasını gerektiğini, davacı aleyhinde başlatılan bu takipte diğer senet alacakları takip öncesi işlemiş faizler de yanlış hesaplanmış olduğunu, diğer senetlerden doğan borçların, takip öncesi işlemiş faizlerinin iptaline karar verilmesini, Bu nedenle de dosya kapsamında gecikmiş gün faizi olarak alacak kalemi olarak talep edilen tüm faiz taleplerinin iptaline karar verilmesini, bu senetlerden doğan alacaklar açısından takibin tedbiren durdurulmasını ve takibin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bilirkişi marifeti ile inceleme yapılarak bononun düzenlenme tarihi, ödeme tarihi ve alacaklı kısmının müvekkili tarafından doldurulmadığına ve takibin iptaline karar verilmesinin talep edildiğini, bu hususlara dair inceleme yapılması için dava konusu bononun teminat senedi olmasının gerekmediğini, yerel mahkeme tarafından her ne kadar dava konusu bononun teminat senedi vasfı taşımadığına ilişkin hüküm kurulmuş olsa da, teminat senedi olması niyeti ile müvekkili tarafından düzenlenmeye başlanan bononun, henüz bono ve teminat senedi vasfına haiz olamadan müvekkilinin eski arkadaşı Sedat Selim tarafından tamamlandığı ve danışıklı hareket ettiği Cem Çakır emrine verilmiş olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....
düşülmesi gerektiğini, aksi taktirde teminat senedi olmayacağını ve kambiyo senedinin vasfına etki etmeyeceğini, somut olaydaki kambiyo senedinin hiçbir kısmında ‘teminattır’ ibaresinin geçmediğini, dava dilekçesinde ‘’Taraflar arasındaki kiralama yazılı sözleşmeyle yapılmadığından davalı taraf kendini güvence altına almak için işbu senedi davacı müvekkillerden almıştır.’’ şeklindeki beyanın, kabul anlamına gelmemek kaydıyla herhangi bir yazılı bir sözleşme olmadığını kendisinin de ifade ettiğini, borçlu tarafın dava dilekçesine dayanak olarak tanık dinletmek için tanık delili bildirdiğini, İcra Mahkemesinde işbu davada tanık dinlenmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle borca itiraz talebinin reddine,borçlunun itirazlarını yazılı bir belgeyle ispatı mümkün olmadığından dava konusun senedin kambiyo vasfına haiz olarak olarak örnek 10 icra takibinin devamına, borçlu/davacıya söz konusu takibe itiraz etmesi nedeniyle alacağın yüzde 20 'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili asıl karara karşı istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten İİK'nın 170/a-2 maddesi gereği icra mahkemesinin yasal sürede önüne gelen işlerde senedin kambiyo senedi vasfında olup olmadığını re'sen denetlemesi gerektiğini, bu durumun süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili ara karara karşı süre tutum dilekçesi vermiş, ayrıntılı istinaf dilekçesi vermemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte kambiyo şikayetine ilişkindir. İİK'nun 168/3. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte, takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfına haiz değilse ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde icra mahkemesine şikayet edilmesi zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir....
Somut uyuşmazlıkta dava; davacı tarafından, davalı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe konu senedin, kambiyo senedi vasfına haiz olmamaması nedeniyle, iptal edilen takipten dolayı sebepsiz zenginleşme hukuksal sebebine dayalı olarak açılmış alacak istemine ilişkin olup; davada mal rejiminden kaynaklanan bir talep söz konusu değildir. Bu duruma göre, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Hal böyle olunca; mahkemece, işin esasına girilerek oluşacak sonuç dairesinde hüküm tesisi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. ./.....