Öte yandan, keşide yeri bulunmayan dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK'nın 776/1- f maddesinde öngörülen koşulu taşımayan bu belgeye dayanarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması da mümkün değildir. İİK'nın 170/a-2. maddesine göre; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı husularını re' sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' Somut olayda, takibe dayanak senette düzenleme yeri belirtilmediği gibi, düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görülmektedir. Bu durumda, sözü edilen belgenin kambiyo senedi niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, borçlu keşideci borcu kabul etmemiş, takas def'ini sözleşmedeki cezai şarta dayandırmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Başvuru ;takip dayanağı çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı bu nedenle kambiyo senedi vasfında olmaması nedeniyle takibin iptali talebidir. Çaycuma İcra Müdürlüğünün 2020/1917 takip sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T2 vekili tarafından borçlu T1 aleyhine 18/09/2020 tarihli 270.000,00 TL bedelli çek alacağı için 11/12/2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçluya 10 örnek ödeme emrinin 25/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın yasal süresi içinde davacı borçlu tarafından açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 170/a maddesine göre, borçlu dayanak senedin kambiyo vasfını taşımadığı ve alacaklının, kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunmadığını, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürebilir....
İİK'nin 170a/2. maddesinde; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde .........alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir" hükmü yer almaktadır. Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, icra mahkemesince takibin iptaline karar verilebilmesi için borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal (5) günlük süre içinde icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda, borçluya ödeme emri 26.11.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup; borçlu tarafından bu tarihten itibaren yasal 5 günlük süre fazlasıyla geçirildikten sonra 16.09.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurulmuştur. O halde, mahkemece, istemin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....
Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, ... .... ... Müdürlüğünün 2015/4662 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde kesin haciz tarihi esas alınarak düzenlenme yapılmadığını, ikinci sırada bulunan şikayet olunan alacaklının haczinin ihtiyati haciz aşaması olması sebebiyle geçerli ve kesin bir haciz olmadığını, hukuka aykırı hazırlanan sıra cetveli bakımından müvekkilinin ikinci sıraya alınması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini şikayet ve talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan imzaya itiraz davasına ilişkindir. İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi müddeti içinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususları re'sen nazara alarak, bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, TTK'nun 776/1- e maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılması zorunlu olup, lehtar gerçek veya tüzel kişi olarak gösterilmez ise dayanak belge kambiyo vasfında sayılmayacaktır....
(Reha Poroy/ Ünal Tekinalp; Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 17. Baskı, İstanbul 2006, s. 141-142; Fırat Öztan, Kıymetli Evrak Hukuku, 2.Bası, Ankara 1997, s. 414 vd; Hüseyin Ülgen / Mehmet Helvacı / Abuzer Kendigelen/ Arslan Kaya; Kıymetli Evrak Hukuku Ders Kitabı, İstanbul 2004, s. 126 vd; Naci Kınacıoğlu; Kıymetli Evrak Hukuku, 5.Baskı, Ankara 1999, s. 122 vd; Gönen Eriş; Türk Ticaret Kanunu, Kıymetli Evrak ve Taşıma, Ankara 1988, s. 174 vd- s.286; Yargıtay 11.HD.3.11.1987 tarih, 347/5865 Esas ve Karar sayılı kararı; Oğuz İmregün; Kıymetli Evrak Hukuku, İstanbul 1998, s.58 vd; İsmail Doğanay; Türk Ticaret Kanunu Şerhi, c.II , 3. Baskı, Ankara 1990 s.1611 vd.). -Yukarıda yer verilen açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça senette keşideci sıfatıyla ...'...
Şayet söz konusu anlaşma taraflarca kabul edilmez veya mahkemece yapılan incelemede sulh ve ibrayı ihtiva etmediği kanaatine varılırsa; İİK'nun 170/a-2 maddesine göre; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776/1-f maddesi uyarınca; senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu'nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması zorunlu ve yeterlidir....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK.nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. 6102 sayılı TTK'nun 776/1-e maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur....
Tam ehliyetsiz bir kişi herhangi bir şekilde kambiyo senedi ile borç altına girerse, bu işlem batıldır ve bu herkese karşı ileri sürülen bir mutlak def’idir. Başka bir deyişle, Kanun koyucu kambiyo senetlerinin düzenlenmesi için özel bir ehliyet aramamıştır. Bu hâle göre, medeni hakları kullanma ehliyetinden kısmen veya tamamen mahrum bulunan kişiler kambiyo senedi düzenleyemezler. Sınırlı ehliyetsiz kişilerin kambiyo senediyle kanuni temsilcisinin izni olmaksızın borç altına girmesi durumunda da sınırlı ehliyetsiz kişi bakımından borç herhangi bir hüküm ifade etmeyecektir.Sınırlı ehliyetsiz kişi bunu herkese karşı ileri sürebilecektir. Ancak kanuni temsilcisinin izni ile birlikte kambiyo senediyle borçlanma geçerli hâle gelir. Bu durumda davacı yaşı küçük olan sınırlı ehliyetsizin, kanuni temsilcileri olan anne ve babası olup, anne ve babadan oluşan velilerinin birlikte onam/ icazet vermesi gerekir....
Tam ehliyetsiz bir kişi herhangi bir şekilde kambiyo senedi ile borç altına girerse, bu işlem batıldır ve bu herkese karşı ileri sürülen bir mutlak def’idir. Başka bir deyişle, Kanun koyucu kambiyo senetlerinin düzenlenmesi için özel bir ehliyet aramamıştır. Bu hâle göre, medeni hakları kullanma ehliyetinden kısmen veya tamamen mahrum bulunan kişiler kambiyo senedi düzenleyemezler. Sınırlı ehliyetsiz kişilerin kambiyo senediyle kanuni temsilcisinin izni olmaksızın borç altına girmesi durumunda da sınırlı ehliyetsiz kişi bakımından borç herhangi bir hüküm ifade etmeyecektir. Sınırlı ehliyetsiz kişi bunu herkese karşı ileri sürebilecektir. Ancak kanuni temsilcisinin izni ile birlikte kambiyo senediyle borçlanma geçerli hâle gelir. Bu durumda davacı yaşı küçük olan sınırlı ehliyetsizin, kanuni temsilcileri olan anne ve babası olup, anne ve babadan oluşan velilerinin birlikte onam/ icazet vermesi gerekir....