İcra mahkemeleri, şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir. Bu mahkemeler, takip hukukuna ilişkin uyuşmazlıkları çözme görevini yerine getirirken, kural olarak tanık dinleyemeyeceklerinden dar (sınırlı) yetkili olup, sahtelik iddiasını inceleme yetkileri de genel mahkemeye göre daha kısıtlıdır. Genel mahkemeler, senetteki sahtelik iddiasını, Hukuk Muhakemeleri Kanununun verdiği yetkiyle daha detaylı bir biçimde inceleme olanağına sahip bulunmaktadırlar. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, anılan itirazın, icra mahkemesince aynı Yasanın 169/a maddesi uyarınca incelenerek sonuçlandırılması gerekir. Somut olayda, borçlu, takibe dayanak senetteki imzasını inkar etmemiştir.Kaldı ki ... C.Başsavcılığı’nın 2015/10318 sor. sayılı dosyasında alınan ......
İcra Müdürlüğü'nün 2018/108 Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış olup, incelenmesinde; alacaklının T3 borçlunun T1 olduğu, borçlu hakkında 05/01/2018 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağının 15/09/2016 vade tarihli bono olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 28/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği, mahkememize yasal süre içerisinde itirazda bulunulduğu anlaşılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 170/a maddesinin ikinci fıkrasına göre; icra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısı ile usülü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Somut olayda, takibin dayanağı, kambiyo senetlerinden olan bonodur....
İcra İflas Kanunu'nun 170/a maddesi uyarınca; süresinde yapılan şikayet veya itiraz üzerine mahkemece, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan senedin kambiyo vasfında olup olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku gereğince takip hakkına sahip bulunup bulunmadığı hususları re’sen nazara alınmalıdır. 6102 sayılı TTK’nun 776/1-f maddesi gereğince, senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun'un 777/4. maddesine göre ise, düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Düzenleme yeri olarak, idari birim adı (il, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması yeterli olup, ayrıca adres gösterilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır....
İcra ve iflas hukuku, icra ve iflas takiplerinin usul hukuku niteliğindedir. Bu hukuk dalının amacı, bir yandan takip alacaklısının alacağına kavuşması için borçlu veya üçüncü kişilerin çıkarabilecekleri zorlukları ortadan kaldırmak, diğer yandan kötüniyetli takiplere karşı takip borçlusunun kendisini korumasını sağlayacak hukuki çareler bulmak, bu arada takipten etkilenen üçüncü kişilerin menfaatlerini korumak, takip işlemlerinin yapılması sırasında insan hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemektir. İcra iflas hukukunun en önemli kaynağı İcra ve İflas Kanunu olup, bu Kanun, icra ve iflas takibinden, tahsile kadar uygulanması gereken usul hükümlerini düzenlemektedir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1....
Sayılı emsal içtihadında belirtildiği üzere; Şikayetçi, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaları şikayet dilekçesinde göstermek zorundadır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 25. maddesi hükmüne göre de, hakim, şikayet dilekçesinde bildirilen vakıalarla bağlı olup, ileri sürülmeyen maddi olayları kendiliğinden gözetemez.Yine Y.12. HD.nin 27.09.2010 T., 8528/21169 EK. Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır.Somut olayda; emsal içtihatlar ve HMK.nun 25. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan ileri sürülen usulsüz tebliğ iddiası incelenemez....
Dava konusu senet kambiyo senedi olduğuna göre davacının iddialarını yazılı delil ile ispatlaması gerekmektedir. Uyuşmazlık kambiyo hukuku yönünden değerlendirildiğinde; bilindiği üzere kambiyo senetleri (ticari senetler) ihdasi (kurucu) nitelikteki senetlerdendir. Gerçekten, bir borç için kambiyo yükleniminde bulunulması borcun yenilenmesi (tecdidi) sonucunu doğurmaz (BK., m. 133). Bu durumdaki bir borç hakkında kambiyo senedi düzenlendiği takdirde, taraflar arasında biri asıl borç ilişkisi, diğeri kambiyo ilişkisi olmak üzere iki çeşit ilişki bulunur. Aynı durum, kambiyo senedinin tedavülü halinde de karşımıza çıkar. Bir kambiyo senedi ciro edildiği zaman ciranta ile ciro edilen kişi arasında kural olarak bir temel ilişki (asıl borç ilişkisi) bulunmaktadır. Ayrıca, bu iki kişi arasında kambiyo hukukundan doğan bir kambiyo ilişkisi de mevcuttur. Dava dosyamıza ait yargılama konusu çekler bakımından da durum kambiyo senedinin ihdası ve sonrasında ki tedavülünden kaynaklanmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı borçlunun ödeme emri tebligatında "davacı ... imzasına tebliğ edildi" denilmesine rağmen imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmesi üzerine mahkemece aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda imzanın davacı eli ürünü olmadığı anlaşılmakla davacıya yapılan tebligatın usulsüz olduğu, davacının ödeme emrini öğrenme tarihi 13.08.2019 olmakla, kambiyo vasfına yönelik süresinde şikayette bulunduğu, davaya konu kambiyo senedinde düzenleme yeri bulunmadığından takibe konu olan 01.06.2019 vadeli 200.000,00 TL bedelli bononun kambiyo vasfında olmadığı gerekçeleriyle davanın usulsüz tebligat şikayeti bakımından kabulüne, ... 9. İcra Müdürlüğü'nün 2019/8103 E. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun ve davacının ödeme emrine 13.08.2019 tarihinde muttali olduğunun tespitine, kambiyo vasfına yönelik şikayet bakımından davanın kabulüne, ... 9....
İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre borçlunun İİK.nun 168.maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. 6102 Sayılı TTK'nun 776/1-e maddesi gereğince, bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/12/2020 NUMARASI : 2019/794 ESAS - 2020/1460 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından, borçlu şirket hakkında İstanbul 13.İcra Müdürlüğünün 2007/6557 esas sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte icra kefili olduğunu, çekin tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı TTK‘nın 690.maddesi göndermesiyle 661, 662 ve 663 maddelerinin uygulanması gerektiğini, takibin 6 aylık ve 3 yıllık süreler içerisinde zamanaşımını kesen işlem yapılmadığından kambiyo hukuku bakımından zamanaşımına uğradığını, buna rağmen usulsüz şekilde takibe...
İlk derece mahkemesi kararında özetle; Dava; İİK'nın 170/a maddesine göre icra takibine konu senedin kambiyo vasfı taşımadığına yönelik şikayete ilişkindir. İİK'nın 168/1- 3 maddesinde "...Takibin müstenidi olan senet kambiyo senedi vasfını haiz değilse, beş gün içinde icra mahkemesine şikayet etmesi lüzumu..." düzenlemesi mevcuttur. İİK.nun 170/a bendine göre de; İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.Dosyada takibe konu bononun keşide tarihinin 19.09.2019 olduğu vade tarihinin ise 01.10.2019 olduğu anlaşılmakla senette çifte vade bulunduğu iddiasına itibar edilmemiştir. Takip dayanağı bononun tanzim ve vade tarihinde tahrifat yapılması kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez....