Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 170/a maddesi gereğince; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Buna göre, borçlunun İİK'nun 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca yada imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığının ve dolayısıyla alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir....

    İİK.nun 170/a-2.maddesi gereğince, icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla,usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen dikkate alır. Düzenleme tarihi itibariyle uygulanması gereken 6102 sayılı T.T.K.nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken T.T.K.nun 703. maddesine aykırı olarak çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamaz. Somut olayda, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin dayanağı olan senette, ödeme tarihi başlığı altında 27/01/2013, metin kısmında ise 21/01/2013 tarihinin yazılı olduğu, bu haliyle sözkonusu senedin çift vade taşıdığı görülmektedir....

      Somut olayda, vekil tarafından sunulan şikayet dilekçesinde takipte borçlu olmayan şirketin ünvanı gösterilmiş ise de aynı vekilin şikayet dilekçesi ekinde sunulan vekaletnameden borçlu şirketin de vekili olduğu şikayet dilekçesinde doğru icra dosyasının bildirildiği, şikayetçi vekilinin duruşmadan önce HMK 124 kapsamında taraf değişikliği dilekçesi sunduğu ve duruşmada bu talebin yinelendiği, davalıların bu talebe bir itirazlarının olmadığı, şikayet dilekçesinde doğru icra dosyası bildirilmek kaydıyla, yargılama aşamasında HMK 124 gereği doğru tarafı bildirerek davaya dahil etmekte yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, kaldı ki Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre ihalenin feshi talebi medeni usul hukuku anlamında bir dava olmayıp şikayet niteliğindedir. Bu itibarla karşı tarafın yanlış gösterilmesi veya hiç bildirilmemiş olmasının sonuca etkisi yoktur....

        Vezirköprü İcra Müdürlüğünün 2020/954 Esas sayılı dosyasında alacaklı T3 vekilinin borçlu T1 aleyhine 20/11/2015 tanzim tarihli, 20/11/2017 vade tarihli50.000,00- TL bedelli senede istinaden takip talebinde bulunduğu, senette herhangi bir tahrifatın söz konusu olmadığı, imzalanan senedin tedavüle çıkarken sonradan doldurulmasının mümkün olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğunu yazılı belge ile davacı tarafından ispat edilmesi gerektiği, davacıların borca itirazları bakımından iddialarını İİK. 169/a-1 maddesinde belirtilen bir belge ile ispat edemedikleri, imza haricindeki diğer bütün itirazların borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmıştır İcra Mahkemesi süresinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla kendisine gelen işlerde iki hususu kendiliğinden nazara alır. Bunlar takip dayanağı senendin kambiyo niteliğinde olmadığını veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı mahkemece resen incelenmiştir....

        Öte yandan, keşide yeri bulunmayan dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden, TTK'nın 776/1- f maddesinde öngörülen koşulu taşımayan bu belgeye dayanarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılması da mümkün değildir. İİK'nın 170/a-2. maddesine göre; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı husularını re' sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' Somut olayda, takibe dayanak senette düzenleme yeri belirtilmediği gibi, düzenleyenin adının yanında da herhangi bir idari birim adının yazılı olmadığı görülmektedir. Bu durumda, sözü edilen belgenin kambiyo senedi niteliği taşımadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, borçlu keşideci borcu kabul etmemiş, takas def'ini sözleşmedeki cezai şarta dayandırmıştır....

        Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde şikayet olunan vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, ... .... ... Müdürlüğünün 2015/4662 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde kesin haciz tarihi esas alınarak düzenlenme yapılmadığını, ikinci sırada bulunan şikayet olunan alacaklının haczinin ihtiyati haciz aşaması olması sebebiyle geçerli ve kesin bir haciz olmadığını, hukuka aykırı hazırlanan sıra cetveli bakımından müvekkilinin ikinci sıraya alınması gerektiğini ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini şikayet ve talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Başvuru ;takip dayanağı çekin keşide tarihinde tahrifat yapıldığı bu nedenle kambiyo senedi vasfında olmaması nedeniyle takibin iptali talebidir. Çaycuma İcra Müdürlüğünün 2020/1917 takip sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T2 vekili tarafından borçlu T1 aleyhine 18/09/2020 tarihli 270.000,00 TL bedelli çek alacağı için 11/12/2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, borçluya 10 örnek ödeme emrinin 25/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki davanın yasal süresi içinde davacı borçlu tarafından açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 170/a maddesine göre, borçlu dayanak senedin kambiyo vasfını taşımadığı ve alacaklının, kambiyo hukuku mucibince takip hakkının bulunmadığını, ödeme emrinin tebliğ edilmesinden itibaren beş gün içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesinde ileri sürebilir....

          İİK'nin 170a/2. maddesinde; "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde .........alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir" hükmü yer almaktadır. Anılan hükümden de anlaşılacağı üzere, icra mahkemesince takibin iptaline karar verilebilmesi için borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal (5) günlük süre içinde icra mahkemesine başvurması zorunludur. Somut olayda, borçluya ödeme emri 26.11.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup; borçlu tarafından bu tarihten itibaren yasal 5 günlük süre fazlasıyla geçirildikten sonra 16.09.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurulmuştur. O halde, mahkemece, istemin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan imzaya itiraz davasına ilişkindir. İİK'nun 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi müddeti içinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfa haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususları re'sen nazara alarak, bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere, TTK'nun 776/1- e maddesi gereğince bonoda lehtarın ad ve soyadının yazılması zorunlu olup, lehtar gerçek veya tüzel kişi olarak gösterilmez ise dayanak belge kambiyo vasfında sayılmayacaktır....

            Şayet söz konusu anlaşma taraflarca kabul edilmez veya mahkemece yapılan incelemede sulh ve ibrayı ihtiva etmediği kanaatine varılırsa; İİK'nun 170/a-2 maddesine göre; “İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776/1-f maddesi uyarınca; senette düzenlenme yerinin yazılı olması gereklidir. Aynı Kanun'un 777/4. maddesinde ise; düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bononun, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. Hukuk Genel Kurulu'nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere tanzim yeri olarak idari birim adının (kent, ilçe, bucak, köy gibi) yazılması zorunlu ve yeterlidir....

              UYAP Entegrasyonu