İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/116 ESAS 2022/648 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün 2022/10807 Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ödeme emrinin müvekkiline 25/02/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir ticaretten ya da iptali gereken takibe konu kambiyo evrakından kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin böyle bir evraka imza atmadığını, takip konusu çekteki imza ile kaşenin kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait olmayan imza ve kaşe ile takip alacaklısı gözüken şahıs hakkında ve buna sebebiyet...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, imzaya ve borca itiraz ederek takibin durdurulmasını istemiş, mahkemece imza itirazının reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, imza itirazı ile birlikte borca itirazda da bulunulduğu halde, mahkemece borca itiraz hakkında inceleme yapılmaması ve olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2020/3228 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dayanağı senedin TTK hükümlerine göre tüm zorunlu unsurları ihtiva ettiğinden kambiyo senedi vasfında olduğu, davacının borca itirazının da İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden herhangi biri ile ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla başlatılan takipte davacının açtığı kambiyo hukukuna yönelik şikayet ve borca itiraz davasına ilişkindir....
ın borca ve imzaya itiraz davasının kabulü ile takibin durdurulmasına, birleşen davada borçlu ...'ın borca itiraz davasının reddine karar verildiği, borçlu ... ve alacaklının istinaf yoluna başvurduğu, ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince Birleşen davadaki borçlu ...’ın istinaf talebinin esastan reddine, alacaklının istinaf talebinin kabulü ile; HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, asıl dava yönünden; borçlu ...’ın borca itiraz davasının reddi ile asıl alacağın % 20 oranında tazminat ödenmesine, birleşen dava dosyası yönünden borçlu ...’ın borca itiraz davasının reddine karar verildiği görülmüştür. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 502/1. maddesinde "Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir." hükmü düzenlenmiştir....
Somut olay ve iddiaların incelenmesinde, her ne kadar takip konusu senette çift vade olduğu nedenle kambiyo vasfında değil ise de davacı dava dilekçesinde borcun tamamını ödediğini iddia ettiği nedenle İİK'nun 170/a-son maddesi gereğince kambiyo vasfının tartışılmasının artık mümkün olmadığı, davacı borçlu mahkemenin borca itirazın reddine ilişkin kararını istinafa getirmiş ise de borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur. Buna rağmen takip borçlusu davacı taraf bu maddede düzenlenen belgeler ile borca itirazını ispatlayamamıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince davanın reddine yönelik kararı isabetli olup, istinaf sebep ve gerekçeleri yerinde değildir....
Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30/05/2001 gün 2001/12- 436 E., 2001/467 K. ve 06/06/2001 tarih ve 2001/12- 466 E., 2001/483 K. sayılı kararlarında da aynen benimsendiği gibi; herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi...
Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece duruşma açılarak ve tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan; TTK'nun 776/1-g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi tanzim edenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. TTK'nun 778. maddesi göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 678.maddesi gereğince şirket yetkilisinin şirket kaşesi dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin söz konusu ödeme emri ve ödeme emrinin ekinde yer alan kambiyo senedi fotokopisinin eline geçtiği zaman senedin varlığından haberdar olduğunu, davalı tarafın icra takibine konu ettiği kambiyo senedinin altındaki imzanın müvekkiline ait olduğunu, ancak imza dışındaki diğer tüm bilgiler ve yazıların davalı tarafça doldurulduğunu, söz konusu senet üzerindeki bilgilerin tamamının sonradan davalı tarafça doldurulduğunu, yine söz konusu senette düzenlenme tarihi olmadığını, ayrıca söz konusu senet incelendiği zaman senet üzerinde müvekkili şirketin tek bir imzası olduğunu, her ne kadar kanunda senette borçlu tarafından 2 imza atılması zorunluluğu bulunmasa da uygulamada ve teamüller gereği senette borçlu olan kişi yada şirketin 2 imza attığını, müvekkilinin imzaladığı sayfanın senet olduğunu bilmediği için normal sözleşmeye imza attığını düşündüğü için senette tek bir imza olduğunu, senetlerin kambiyo...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular hakkında çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluların icra mahkemesine başvurusunda, şirketin temsilinin çift imza ile mümkün olmasına rağmen takibe konu çekte tek imza bulunması nedeniyle çekin kambiyo vasfında olmayacağını ileri sürerek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Borçluların başvurusu bu haliyle İİK'nun 168/5 ve aynı Kanunun 169. maddelerine göre borca itiraz niteliğindedir....
CEVAP: Davalı vekili Adana ...Asliye Ticaret Mahkemesine sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın takip kesinleşmeden icra mahkemeleri nezdinde imza veya borca itiraz hakkı bulunmasına rağmen süresinde hiçbir itiraz da bulunmayarak takibinin kesinleştiğini, ayrıca borcu olmadığına dair hiçbir belge sunmadığını, imza ve borca itirazların Asliye Ticaret Mahkemelerine değil 5 gün içerisinde icra mahkemeleri nezdinde yapması gerektiğini, müvekkil şirketin adresinin Ankara olduğunu, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE; Mahkememizce grafolog bilirkişiden alınan raporda özetle; "Tetkike konu, borçlusu ... KATI ATIK HİZMET ORG. LTD. ŞTİ. ve alacaklısı ... olan, Düzenieme Tar. 27.07.2017 ve 05.10.2017 Ödeme tarihi “30.000 TL Otuzbin TL” değerindeki senedin sağ alt köşesinde “Borçlu ... KATI ATIK HİZMET ORG. LTD....