Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu şirketin çift imza ile temsil edildiğinden bahisle takibin dayanağı olan kambiyo senetlerinden kaynaklanan borçtan sorumlu olunmayacağına ilişkin iddia, borca itiraz niteliğindedir. Somut olayda, takibin dayanağı olan bonoların 04/12/2019 tarihinde düzenlendiği, Osmaniye Ticaret Sicil Müdürlüğünün 27/07/2020 tarihli yazı cevabına göre, bonoların düzenlendiği tarihte davacı şirketin "çift imza" ile temsil edildiği, dolayısıyla davacı borçlunun tek imza ile düzenlenen senetlerden kaynaklanan borçtan sorumlu olmadığı anlaşıldığından mahkemece borca itirazın kabulüne karar verilmesi isabetli olmuştur. İİK’nun 169/a-6. maddesinde, borçlunun borca itirazının kabulü halinde, kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği belirtilmiştir....

O halde, mahkemece kararın gerekçesinde borca itiraza ilişkin değerlendirmeler yapılmasına ve anılan maddede para cezası verileceğine dair hüküm bulunmamasına rağmen istemin imzaya itiraz olarak nitelendirilmesi ve alacaklı aleyhine para cezasına hükmolunması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacının da aralarında bulunduğu borçlular aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

    Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, teminat amacıyla verildiği, anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiaları, İİK'nun 169 ve 169a maddeleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. Takip dayanağı bononun düzenlenme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bu durumda, borçlunun, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki iddiasını yazılı belge ile kanıtlaması gerekir....

      için de resmi tatilden sonra ilk iş günü olan 08.06.2020 tarihinde yani bugün borca ve kambiyo senedine dair olan itirazlarını sunabildiğini, istirahat raporunu dilekçe ekinde sunduğunu, mazeretinin kabulüne ve itiraz gününün son gününün 08.06.2020 tarihi olduğunun kabulüne karar verilmesinin talep ettiğini, bu itiraz dilekçesi ile borca ve senette lehtar isminde tahrifat yapıldığını, takibe dayanak olarak gösterilen senedin kambiyo senedi niteliğini taşımadığına dair itirazlarını sunduğunu, davanın kabulüne ve icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kambiyo senedi imzalanırken senetleri şirket ve Halime Arslan adına özel yetkili vekâletnameyi ibraz ederek, Halime Arslan eşi Gökhan Arslan'ın imzaladığını, kendisinin o esnada orada bulunan tanıkları huzurunda ilgili noter tasdikli resmi belge olan vekaletnameyi göstererek imza attığını, Noterler Birliği’nden şirket ve Halime Arslan adına çıkartılan bütün yetkilendirme ve vekaletnamelerin çıkartılması ile bu durumun açıkça görüleceğini belirterek davanın reddine, haksız yere imza ve borca itiraz edildiğinden taraflarına %20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/593 ESAS 2021/883 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkikinin istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, takip konusu senede istinaden 80.000 TL değil 5.000 TL borcunun bulunduğunu, davalıya güvenerek boş olarak imzaladığı senedin sonradan doldurulduğunu, 5.000 TL’yi de ödediğini belirterek borca itiraz etmiş, takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının borca itirazını İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamadığından reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı asil istinaf dilekçesinde özetle; takip dayanağı çekte kendisini şahsen sorumlu kılan imza bulunmadığı halde keşideci ile birlikte şahsı hakkında başlatılan takibin kötüniyetli olduğu ve bu nedenle %20 oranında icra inkar tazminatı talep edilmesine rağmen tazminata hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararı bu yönden istinaf ettiği anlaşılmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstem, davacının takibe konu çekte kendisini sorumlu kılan imzanın bulunmadığı itirazına yöneliktir. Bu hale göre borçlunun takip konusu çekte, keşideci ve aval veren sıfatı ile imzasının olmadığına ilişkin itiraz, İİK'nun 169/a maddesinde düzenlenen borca itiraz niteliğindedir. Borca itirazın yasal yaptırımı ise takibin iptali değil, takibin durdurulmasıdır. Borca itirazın kabulü ve alacaklının kötüniyetli veya ağır kusurlu olması halinde aynı maddenin 6. fıkrası uyarınca borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekir....

      İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacılar aleyhine 4 adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların takibe konu bonolar üzerindeki imzaya itiraz ettikleri, senedin kambiyo vasfında olmadığını ve borca itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptalini istedikleri, imzaya itiraz yönünden alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre senedin ön yüzünde keşideci T1'a atfen atılan imzaların T1'ın eli ürünü olmadığı , bu nedenle davacı T1 yönünden İİK 170 madde kapsamında takibin durdurulmasına ve takip alacaklısı ile aralarında birebir ilişki olduğundan takip alacaklısının lehtar olması nedeniyle davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi yasaya uygun olup kapsam ve sonucuna itibar edilen bilirkişi raporuna göre takibe konu bonoların ön yüzünde T2'a atfen atılan imzaların davacı T2'ın eli ürünü olduğu, keşideci dışında senedin ön yüzünde bulunan imza aval hükmünde olduğundan imzaların istiklali...

      Somut olayda mahkemenin de tespitinde olduğu üzere; davacının, hakkında başlatılan icra takibine konu edilen kambiyo senetlerinin keşidecisinin kooperatif olduğunu, şahsi sorumluluğu doğacak şekilde kambiyo senetlerinde imzasının bulunmadığını, borçlunun; temsilcisi olduğu kooperatif olduğunu, şahsının borçlu olmadığını beyan ederek borca itiraz ettiği, borçlunun imzaya itiraz dışındaki diğer nedenlerden dolayı ödeme emrine itirazının borca itiraz niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Türk Ticaret Kanunun 776/1- g maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo vasfını taşıması için "senedi düzenleyenin imzasını" ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, birden fazla imzanın bulunması koşul olarak öngörülmemiştir. Takibe dayanak bononun borçlusunun tüzel kişi olması hâlinde, yetki belgesinde tüzel kişiyi temsile yetkili şahısların bonoyu imzalamış olmasına ve usulünce kaşe basılmış olmasına dikkat edilmelidir....

      UYAP Entegrasyonu