Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karşı taraf (alacaklı) vekili, alınan ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, imza itirazının iş bu değişik iş dosyasının konusu olmadığını, imza atanın şirket yetkilisi olduğunu, buna dair imza sirkülerinin mevcut olduğunu, itiraz eden tarafından borca karşılık verilen çeşitli kambiyo senetlerinin vadesinde ödenmediğini, usulüne uygun ödeme protestosu çekildiğini, ileri tarihlerde vadesi gelecek başkaca kambiyo senetlerinin de mevcut olduğunu belirterek, itirazın reddini talep etmiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, ihtiyati hacze itirazın İİK'nun 265. maddesinde düzenlendiği, ihtiyati hacze itiraz edenin ileri sürdüğü hususların bu madde kapsamına girmediği, bu hususların menfi tespit davası açılmasını gerektiren sebeplerden olduğu gerekçesiyle ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz kararına itiraz eden (borçlu) vekili temyiz etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, takibe konu çekin zamanaşımına uğradığına ve kambiyo vasfı olmadığına dair şikayet, borca ve faize itirazdır. Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2021/16471 esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu şirket ve dava dışı borçlular aleyhine 1 adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, eldeki davanın davacı borçlu şirket tarafından açıldığı anlaşılmıştır....

    İİK'nın 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Bu yasal düzenleme karşısında mahkemenin bu yöndeki kararı yerindedir. Borca itiraz yönünden ise, kambiyo senedinin imza incelemesine esas olmak üzere icra müdürlüğünce gönderilmesi ile takipte aslının sunulmadığı iddiasının yerinde olmadığı, borca ve faize itiraz yönünden alınan 26/02/2020 havale tarihli raporun hükme esas alındığı ve borcun olmadığının İİK'nın 169/a-l. maddesinde belirtilen yazılı delillerle kanıtlanamamış olması nedeniyle davanın tümden reddine dair verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....

    İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan borca itiraz davasına ilişkindir....

    Bu maddeye göre “adi bir senetteki yazı veya imza inkar edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar, o senet herhangi bir işleme esas alınamaz.” Bu maddenin icra takiplerinde uygulanması gerektiğine ilişkin olarak İcra ve İflas Kanununda bir hüküm bulunmamaktadır. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HUMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK. M. 170/2). Borçlunun imzaya itiraz dışındaki diğer nedenlerden dolayı ödeme emrine itirazı borca itiraz niteliğindedir....

      Dava kambiyo senetlerine özgü takipte icra dairesinin yetkisine ve borca itiraza ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinde icra dairesinin yetkisine ve borca itiraza itiraz edildiği, imzaya itirazın ileri sürülmediği, HMK'nun 357/1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi'nce re'sen göz önünde tutulacaklar dışında ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf aşamasında ileri sürülemeyecek olmasına, icra mahkemelerinin dar yetkili olmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      DELİLLER: Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün 2021/12792 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dayanağı bononun yasal unsurlarının tamam olması nedeniyle kambiyo şikayetinin yerinde olmadığı, davacının borca itirazını da İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden birisi ile ispat edemediğinden, faize itirazın da yerinde olmadığından, davacıların takip iptali talebinin, borca ve faize itirazının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçluları tarafından açılan kambiyo şikayeti ve borca itiraz davasına ilişkindir....

      İİK'nın 170/a maddesine göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nın 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 25.06.2008 gün ve 2008/12- 450 Esas 2008/452 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır....

      Davacı borçlu T1 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen dava sebeplerini aynen tekrar ederek dosya kapsamına alınan adli tıp kurumu raporu ile çek üzerindeki tahrifat iddialarının sabit hale geldiğini, çekin kambiyo niteliğini yitirdiğini, belirterek, davalı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile başlatılan icra takibinde dayanak çekin kambiyo niteliğini yitirdiğinden bahisle borca ve ferilerine itiraz niteliğindedir. Mut İcra Müdürlüğü'nün 2018/1452 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından borçlular Atilla Bulut ve T1 aleyhine, 35.900,00 TL. Alacağın tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile icra takibi başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 30/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafında yasal süresi içerisinde 05/11/2018 tarihinde takibe ve borca itiraz istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır....

      Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı T1 T7 T7 T7 T4 hakkında 18.07.2016 keşide 20.05.2018 vade tarihli bonoya dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacılarca süresinde senetteki imzalara ve borca itiraz edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacılarca istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu