İİK'nın 170/a maddesine göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Bir diğer anlatımla, borçlunun İİK'nın 168. maddesinde yazılı yasal 5 günlük sürede borca ya da imzaya itiraz etmesi veya zamanaşımı itirazında bulunması durumunda, takip konusu belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığının veya alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunmadığının tespit edilmesi halinde, diğer itiraz nedenleri incelenmeksizin İİK'nın 170/a-2. maddesi uyarınca re'sen takibin iptaline karar verilmesi gerekir. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 25.06.2008 gün ve 2008/12- 450 Esas 2008/452 Karar sayılı ilamında da vurgulanmıştır....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı T1 T7 T7 T7 T4 hakkında 18.07.2016 keşide 20.05.2018 vade tarihli bonoya dayanılarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde davacılarca süresinde senetteki imzalara ve borca itiraz edildiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacılarca istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece açıkça imzaya itiraz etmelerine rağmen davanın niteliği itibariyle borca itiraz olarak değerlendirip imza örnekleri almadan davanın reddine karar verildiğini, dava dilekçelerinde konu, sonuç ve talep kısmında borca ve ferilerine ve imzaya itiraz ettiklerinin açıkça belirtildiğini, yerel mahkemece dava dilekçelerinin eksik özetlendiğini, İstanbul Anadolu 1.İcra Müd.2020 /16295 sayılı takibe konulan 10.11.2018 tanzim 17.07.2019 vade tarihli 30.000,00- TL tutarlı senetteki imzanın kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, Adil Üstündağ, Zafer Gökmen ve T3 isimli şahısların sahte imzalarla ya da mobing ve zorla işçilere boş senedi imzalatarak piyasaya sürdüklerini, dava konusu senedin ise sahte imza ürünü olduğunu, bu takibe karşıda yetki itirazında bulunduklarını ve menfi tespit davası açacaklarını, yetkili icra müdürlüğünün Seyhan İcra müdürlüğü olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, çeke dayalı kambiyo takibinde, keşide tarihinde tahrifat iddiası ile kambiyo vasfına yönelik şikayete, borca ve fer'ilere itiraza ilişkindir. HMK'nun 207. maddesi hükmü gereğince; senetteki düzeltmelerin borçlu (keşideci) tarafından paraf edilmesi gereklidir. Yani, senette mevcut olan çıkıntı veya senet metni altındaki hak ve silinti ayrıca tasdik edilmemiş ise, inkâr halinde yok hükmündedir. Bu nedenle, senet üzerinde yapılan değişikliklerin geçerli olabilmesi için, düzenleyen tarafından imza veya paraf edilmek suretiyle onaylanması gerekir. Bu şekilde atılan imzaya veya parafa itiraz halinde, mahkemece, yöntemince imza incelemesi yapılmalıdır. Düzeltmenin onaylı olmaması veya imzanın keşideciye ait olmadığının anlaşılması halinde, düzeltme yok hükmünde olup, senedin düzeltme öncesi durumuna göre değerlendirme yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi; Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takibe karşı borçlu, bononun 20.000 TL olarak tanzim ve imza edildiğini, tahrifatla 120.000 TL haline getirildiğini ileri sürerek borca itiraz etmiştir....
Bononun keşide tarihi itibariyle senedi düzenleyen borçlu şirketin çift imza ile temsil olunduğu, takip dayanağı bono üzerinde tek imza bulunduğuna ilişkin iddia, İİK'nun 169. ve 169a maddeleri kapsamında borca itiraz niteliğindedir. Somut olayda, muteriz borçlu ..., dayanak bonoda ciranta konumunda olup, bu hususu belirterek senedin geçersizliğini ileri süremez. O halde, mahkemece, borçlunun borca itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA Borçlu keşideci itiraz dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, keşide imzasının kendisine ait olmadığını, borcunun bulunmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini ileri sürerek imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; imzanın murteriz borçluya ait olduğunu, sahtecilik iddialarını kabul etmediğini, imza incelemesi yapılarak itirazın reddi ile muteriz borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....
Davacı tarafından şirket kaşesi üzerinde imza olmaması nedeniyle borca itiraz edilmiş ise de TTK'ya göre senedin kambiyo vasfı taşıması için tanzim edenin imzasını içermesi ve imza bölümüne atılmış olması yeterli olup, senette şirket kaşesinin olmaması ve imzanın kaşe üzerine atılmaması kambiyo vasfını etkilemez.. (İstanbul BAM 34 XX 222/1810 Esas, 2017/2127 Karar) Ayrıca kefil olarak imzalayan davacı T2 da borçlu şirketin yetkilisi olduğu ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmıştır. Davacılar tarafından protesto çekilmediğinden bahsedilmişse de bonolarda keşideci ve bunlar lehine aval verenler aleyhine takip başlatılması için protesto çekilmesine gerek yoktur. Davacılar takip konusu bono da sonradan vade eklendiği, bu nedenle tahrifat yapıldığını iddia etmişler ise de, bonolar vade kısmı boş olarak düzenlenebilmekle anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun İİK 169 maddesinde sayılı belgeler ile ispatı zorunlu olup dosyaya bu minvalde evrak sunulmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlu şirket vekilinin, şirketin temsilinin çift imza ile mümkün olduğunu, takibe dayanak bonoda ise tek imza bulunduğunu ve bu imzanın da şirket yetkililerine ait olmadığından bahisle borca ve imzaya itiraz ederek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, talep imza itirazı olarak nitelendirilerek, şirket yönetim kurulu kararı ile şirket adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin çift imza ile mümkün olduğu gerekçesiyle itirazın kabulü ile takibin...
İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/05/2013NUMARASI : 2013/50-2013/421 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlu şirket vekilinin, şirketin temsilinin çift imza ile mümkün olduğunu, takibe dayanak bonoda ise tek imza bulunduğunu ve bu imzanın da şirket yetkililerine ait olmadığından bahisle borca ve imzaya itiraz ederek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, talep imza itirazı olarak nitelendirilerek, şirket yönetim kurulu kararı ile şirket adına kambiyo senedi düzenleme yetkisinin çift imza ile mümkün olduğu gerekçesiyle itirazın kabulü ile takibin...