Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin 3. fıkrasında "Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." düzenlemeleri mevcuttur. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

    Davalı ..., on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın yerleşim alanında kaldığını ve mera vasfını yitirdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. Gerçekten 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, tutanakta belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastro önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunması ve dava açılması olanağı yoktur. Açıklanan nedenle, davadaki davacı Hazine isteminin kadastrodan önceki bir nedene dayanıp dayanmadığının tespiti somut uyuşmazlıkta önem kazanmaktadır....

      Davalı ..., on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın yerleşim alanında kaldığını ve mera vasfını yitirdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. Gerçekten 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, tutanakta belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastro önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunması ve dava açılması olanağı yoktur. Açıklanan nedenle, davadaki davacı Hazine isteminin kadastrodan önceki bir nedene dayanıp dayanmadığının tespiti somut uyuşmazlıkta önem kazanmaktadır....

        Davalı ..., on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın yerleşim alanında kaldığını ve mera vasfını yitirdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. Gerçekten 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, tutanakta belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastro önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunması ve dava açılması olanağı yoktur. Açıklanan nedenle, davadaki davacı Hazine isteminin kadastrodan önceki bir nedene dayanıp dayanmadığının tespiti somut uyuşmazlıkta önem kazanmaktadır....

          Davalı ..., on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın yerleşim alanında kaldığını ve mera vasfını yitirdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. Gerçekten 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, tutanakta belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastro önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunması ve dava açılması olanağı yoktur. Açıklanan nedenle, davadaki davacı Hazine isteminin kadastrodan önceki bir nedene dayanıp dayanmadığının tespiti somut uyuşmazlıkta önem kazanmaktadır....

            Gerçekten 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, tutanakta belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastro önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunması ve dava açılması olanağı yoktur. Açıklanan nedenle, davadaki davacı Hazine isteminin kadastrodan önceki bir nedene dayanıp dayanmadığının tespiti somut uyuşmazlıkta önem kazanmaktadır. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, 18.02.1953 tarihli Toprak Tevzi Komisyonu kararıyla dava konusu taşınmazların mera niteliğiyle tahdit edildiği, bu tarihten çok sonra gerçekleşen kadastro tespitinde çekişme konusu 295 ada 113 parselin mera niteliğini yitirdiğinden bahisle tarla niteliğiyle belediye adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

              Davalı ..., on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın yerleşim alanında kaldığını ve mera vasfını yitirdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. Gerçekten 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, tutanakta belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastro önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunması ve dava açılması olanağı yoktur. Açıklanan nedenle, davadaki davacı Hazine isteminin kadastrodan önceki bir nedene dayanıp dayanmadığının tespiti somut uyuşmazlıkta önem kazanmaktadır....

                Davalı ..., on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın yerleşim alanında kaldığını ve mera vasfını yitirdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. Gerçekten 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, tutanakta belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastro önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunması ve dava açılması olanağı yoktur. Açıklanan nedenle, davadaki davacı Hazine isteminin kadastrodan önceki bir nedene dayanıp dayanmadığının tespiti somut uyuşmazlıkta önem kazanmaktadır....

                  Davalı ..., on yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, taşınmazın yerleşim alanında kaldığını ve mera vasfını yitirdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, on yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine temyiz etmiştir. Gerçekten 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12.maddesinin 3.fıkrası uyarınca, tutanakta belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastro önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunması ve dava açılması olanağı yoktur. Açıklanan nedenle, davadaki davacı Hazine isteminin kadastrodan önceki bir nedene dayanıp dayanmadığının tespiti somut uyuşmazlıkta önem kazanmaktadır....

                    Davacı 13.08.2013 tarihli dava dilekçesinde özetle, ... ili,... ilçesi, ... köyü hudutları içinde kalan 158 ada 1 parsel içerisinde bulunan tarla ve çalılık vasıflı arazinin ... kadastro çalışması sırasında tapu kayıtlarının bulunduğu halde bunların uygulanmadığını, arazinin tarla ve çalılık vasfında olduğu halde ekim ve dikim nedeniyle özel ... görünümü aldığını, özel ... statüsünde değerlendirilmesi gerektiğini iddia edip dava konusu taşınmazın tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucu dava konusu taşınmazın Devlet Ormanı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastrodan önceki hukuksal nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince ... sınırlandırılması yapılmış, 26/04/2011-25/05/2011 tarihleri arasında ilan edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu