Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/49 esas ve 2001/127 karar sayılı ilamı uyarınca davalı ... adına 22.11.2002 tarihinde tescil edilmiştir. Davacılar vekili dava konusu taşınmazın 6341 m²'lik bölümünün çok uzun bir zamandan beri... ve onun mirasçıları olan vekil edenlerinin zilyetliği altında olduğunun, kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın tamamının zilyedinin davalı olduğuna ilişkin beyanlar hanesindeki şerhe yönelik olarak açılan dava sonucunda ...Kadastro Mahkemesinin yukarıda esas ve karar numarası yazılı hükmü ile belirlendiğini ileri sürdüğüne göre; kadastrodan önceki hukuki nedene dayanarak iptal tescil isteğinde bulunmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesi hükümlerine göre, tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırmalara ve tespitlere, tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, ... ile Maliye Hazinesi arasında kadastrodan önceki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteminden kaynaklanmaktadır. 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 7. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 25.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Davacı kadastrodan önceki nedene dayandığından ve taşınmaz o tarihte tapusuz olduğundan iddiasını her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler, alınan beyanlar birlikte değerlendirildiğinde uyuşmazlık konusu taşınmazın baba tarafından oğlu Mustafa Yuca’ya kadastrodan önce devir ve teslim edildiği konusunda bir duraksama söz konusu değildir....

        Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davanın terditli açıldığını, öncelikle yolsuz tescil nedeniyle tapu iptal tescil talep edildiğini, mümkün bulunmaması halinde arsa bedelinin ödenerek tescil talep edildiğini, yolsuz tescil iddiasında zamanaşımı işlemeyeceğini öne sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile temliken tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir. 2....

          Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, dava konusu 296 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 02.11.1953 tarihinde yapıldığı, 09.02.1955 tarihinde kesinleştiği, davacıların tescil taleplerine dayanak yaptıkları satış vaadi sözleşmesinin 18.08.1938 tarihinde düzenlendiği ve davanın ise 26.02.1998 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Görülüyor ki, davacılar kadastrodan önceki bir nedene dayanarak eldeki davayı açmıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3 maddesi uyarınca tutanakta belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak dava açılamaz. Yasada öngörülen bu süre hak düşürücü süre olduğundan hakim tarafından re’sen gözetilmelidir. Açıklanan nedenle davanın hak düşürücü sürenin varlığı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....

            Mahkemece, kadastro sırasında yol olarak tespit dışı bırakma işleminin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık süre geçmemesi nedeniyle davacının dava hakkı bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun olmadığı gibi yapılan araştırma, inceleme ve uygulamada hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı, çekişmeli taşınmazın, kadastro çalışmaları sırasında tapu kaydının kapsamında kalan ve kendi adına tespit edilen dava dışı 58 parsel sayılı taşınmazın parçası olduğu ve aynı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Bu durumda dava, kadastrodan önceki nedene ve tapu kaydına dayanmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20/A maddesine göre harita ve krokiye dayanan kayıt kapsamlarının harita ve krokisine göre belirlenmesi zorunludur. Ancak mahallinde yapılan keşifte tapu kaydının kapsamı, varsa harita ve krokisi uygulanarak belirlenmemiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL VE TESCİL -KARAR- Dava genel kadastro ile oluşan, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. 27.1.1998 tarih 5-698 sayılı Başkanlar Kurulu Kararı ile bu tür davalarda verilen kararlara yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi 3.2.1998 tarihinden itibaren kadastro dairelerine verilmiştir. Hal böyle olunca dosyanın ilgisi yönünden Yüksek 7.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.03.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahallinde dinlenen tanıklardan Nurettin Arıcan'ın arsa üzerinde mevcut fırınında yine davacı taraflarından yapıldığını, kadastro tarihine kadar ve tespitten sonrada davacının hizasız kullandığını beyan etmiş olup, tanığın beyanlarının kabul edilmediğini öne sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLER: Çekişmeli taşınmazların kadastro tutanak örneği ve dayanakları, tapu kaydı, iddia, savunma ve keşif, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava Kadastrodan önceki nedene dayalı Tapu iptal ve Tescil davası niteliğindedir. Bilindiği üzere Tapu iptali ve tescil istemi ile açılacak davalarda husumetin tapu kayıt malikine veya ölü olması halinde mirasçılarına karşı yöneltilmesi gerekir....

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal-tescil isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi şöyledir: “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. 3.3.2. Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 31.07.2008 tarihi ile davanın açıldığı 07.09.2021 tarihi arasında 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur. 3.3.3....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Davacı adına kayıtlı 29.1.1968 tarih 2 sıra nolu tapu kaydına dayalı olarak tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Bu durumda dava genel kadastro ile oluşan, tapu kaydına dayalı olarak kadastrodan önceki nedenlerle açılan ve Asliye Hukuk Mahkemesince karara bağlanan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. 27.1.1998 tarih 5-698 sayılı Başkanlar Kurulu Kararı ile bu tür davalarda verilen kararlara yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi 3.2.1998 tarihinden itibaren kadastro dairelerine verilmiştir. Hal böyle olunca dosyanın ilgisi yönünden Yüksek 7.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.04.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu