DELİLLER: Dava dilekçesi,davalı savunması, kadastro tutanak örnekleri, tapu kayıt örnekleri, yapılan keşif ve sonrası alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Kadastro sonucu, Giresun İli, Şalaklı Mahallesi 188 ada 1 parsel sayılı taşınmaz Orman vasfı ile hazine adına tespit edilmiş olup, tespite itiraz olunmaması üzerine tapu kaydı oluşmuştur. 6100 sayılı HMK'nın, "hükmün kapsamı" başlığını taşıyan 297. maddesinin (b) bendinde tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile TC kimlik numaraları, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad soyadları ile adreslerinin karar başlığında gösterilmesi gerektiği ifade edilmiş olup (Yargıtay 16....
incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verilere dayalı yeterli rapor alınmalı, davalıların yargılama sırasında dayandıkları tapu kayıtları yerel bilirkişi aracılığı ile yerine uygulanarak teknik bilirkişiye kayıtların kapsamını ve sınır yerlerini belirten ve keşfi izlemeye imkan verecek biçimde kroki düzenlettirilmeli, kayıtlarda geçen yol sınırının eski tarihli memleket haritasında olup olmadığı belirlenmeli, kayıtlardan Nisan 1941 tarihli 16 nolu tapu kaydı güney sınırı kıran (tepe) okumakta ve bu sınıra komşu 140 ada 16 nolu parsel hükmen orman niteliği ile Hazine adına tescil edildiği ve yörede orman kadastrosu da yapılmadığından, kayıt değişebilir sınırlı olup kapsamının 3402 Sayılı Yasanın 20/c maddesi gereğince miktarı ile geçerli olacağı, kayıt miktar fazlasının sınırda bulunan ormandan açılmış olduğu düşünülmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir...
incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verilere dayalı yeterli rapor alınmalı, davalıların yargılama sırasında dayandıkları tapu kayıtları yerel bilirkişi aracılığı ile yerine uygulanarak teknik bilirkişiye kayıtların kapsamını ve sınır yerlerini belirten ve keşfi izlemeye imkan verecek biçimde kroki düzenlettirilmeli, kayıtlarda geçen yol sınırının eski tarihli memleket haritasında olup olmadığı belirlenmeli, kayıtlardan Nisan 1941 tarihli 16 nolu tapu kaydı güney sınırı kıran (tepe) okumakta ve bu sınıra komşu 140 ada 16 nolu parsel hükmen orman niteliği ile Hazine adına tescil edildiği ve yörede orman kadastrosu da yapılmadığından, kayıt değişebilir sınırlı olup kapsamının 3402 Sayılı Yasanın 20/c maddesi gereğince miktarı ile geçerli olacağı, kayıt miktar fazlasının sınırda bulunan ormandan açılmış olduğu düşünülmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir...
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının ikinci paragrafında yer alan “149,16 m2'lik kısmın taşınmazdan ifrazı ile haritasında yol olarak gösterilmesine” sözcüklerinin çıkarılarak yerine “149,16m2 yerin yol olarak terkini ile haritasında yol olarak gösterilmesine” sözcüklerinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYLE ONANMASINA, 7.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucunda .... Köyü çalışma alanında bulunan 104 ada 402 parsel sayılı 5947.69 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına, 104 ada 364 parsel sayılı 50.651 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bir kısım davalıların murisi ... adına, 104 ada 401 parsel sayılı 7466.04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., .... köy yolunun davalılar adına tescil edilen taşınmazlar içinde bırakıldığını öne sürerek söz konusu bölümlerin yol olarak haritasında gösterilmesi istemiyle dava açmıştır....
Mahkemece, dava konusu taşınmazın yol ile bir ilgisinin bulunmadığı, 264 ada 1 parselle bütünlük arz ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm,davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesi hükmüne göre yol, meydan ve köprü gibi orta malları haritasında gösterilmekle yetinilir. Taşınmazın haritasında yol olarak gösterilmesi bir kadastro işlemi olup, kadastro tutanağı düzenlenmediği için böyle bir işlem tespit dışı bırakma işlemi niteliğindedir. Böyle bir yerin TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre tapuya tesciline karar verilebilmesi için Yargıtay'ın yerleşmiş kararlarına göre haritasında yol olarak gösterildiği tarihten itibaren 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilmiş olması gerekmektedir....
Şayet bu gibi yerlerin öteden beri kamunun yol olarak yararlandığı yer olduğu ispat edilirse, taşınmazın tapu kaydının iptali ile haritasında yol olarak gösterilmekle yetinilmesine karar vermek gerekir. Somut olaya gelince; 01.06.2015 tarihinde yapılan keşif sonucunda alınan bilirkişi raporuna göre, dava konusu patika yolun kısmen zeminde mevcut olduğu ve kısmen sürüldüğü; 1955 tarihli hava fotoğrafında ve 1959 tarihli memleket haritasında ölçek hassasiyetinden dolayı belirgin olmadığı, 165 ada 25 parsel sayılı taşınmazın cinsinin tapuda kâgir ev ve incirlik yazmasına rağmen kâgir evin zeminde olmadığı, kadastro tespiti zamanında mevcut olan kâgir evin krokide gösterildiği, dava konusu patika yolun evin tam ortasından geçtiği, inşaasından önce davacının kadim yol iddiasını ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve terkin istekli davanın yapılan yargılaması sonunda, önceki tarihli bozma kararına uyularak verilen davanın reddine dair karar, süresi içinde davacı ... tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı ..., kadastro sırasında davalı adına tapuya kayıt ve tescil edilen çekişmeli 119 ada 1 parsel sayılı taşınmazın iddiasına konu bölümün kuzeyinde yer alan yolun devamı niteliğinde olduğu halde kadastro sonucunda davalı adına kayıtlı taşınmaza dahil edilmek suretiyle tapuya tescil edildiğini, nizalı yerin öteden beri yol olarak kullanıldığını iddia ederek, tapu iptali ve terkini isteğiyle dava açmıştır. II....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL, TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,1.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 22.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır....