Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapunun beyanlar hanesindeki şerhin iptali isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre dava şartı olduğundan yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. 3.3.2. Somut olayda çekişmeli taşınmazın kadastro tutanağının kesinleştiği 12/11/1986 tarihi ile davanın açıldığı 05/02/2019 tarihi arasında 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesinde belirlenen hak düşürücü sürenin geçtiği kuşkusuzdur. 3.3.3....
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Yasaya göre 20/06/1973 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Yasaya göre 23/09/1983 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 2896 sayılı Yasaya göre 05/06/1986 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Dava, ister taşınmaz mülkiyetinin aktarılmasına, isterse 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki muhtesat ve zilyetlik şerhine yönelik açılmış olsun, kural olarak bu tür davaların tespit malikleri ile tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı kişi yada kişilere husumet yöneltilerek açılması zorunludur. Bu nedenle, yasal hasım konumunda olan Hazine yönünden davanın, husumet yokluğu nedeniyle reddi usul ve yasaya aykırıdır....
Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Kadastro Kanunu ise, kadastro bölge ve çalışma alanlarında üzerinde çalışma yapılan taşınmazlara uygulanan özel nitelikli bir kanundur. 33. maddesinde, Kadastro Kanunu'nun uygulandığı alanların dışında da uygulanabilecek genel nitelikli maddelere yer verilmiş olup. 19. madde ise genel nitelikli maddeler arasında sayılmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi, muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetine ve tapunun beyanlar sütununda gösterilmesine izin veren özel yasal düzenleme getirmiştir. Anılan kanun maddesinde, taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlardan birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebileceği belirtilmiştir....
Ancak, kadastro sırasında, çekişmeli taşınmazın cinsinin ... kargir ev olarak tespit edildiği ve edinme nedeni hanesinde de taşınmazın üzerinde ev olduğunun belirtildiği gözlenmektedir. 3402 Sayılı Yasanın 19. maddesinin ikinci fıkrasında “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” hükmü bulunduğundan, sadece kamu malı olan orman ve mera gibi taşınmazlar da muhtesat şerhi verilme olanağı bulunmadığı, başka bir anlatımla, taşınmaz orman rejimi içinde iken ormana el atılıp suç oluşturularak meydana getirilen muhtesatla ilgili olarak şerh verme imkanı olmadığı gözönünde bulundurularak, dava konusu parsel hakkında 2. madde uygulaması işleminin kesinleştiği 05.11.1981 tarihinden sonra ve fakat taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlendiği tarihten önce bulunan muhtesatın tapu kaydının beyanlar hanesinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sonucu ..... Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 287 parsel sayılı 3100,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, bağış, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımına dayanılarak parsel üzerindeki evin ... oğlu ...'a ait olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle ... ....., ... kızı .... ve Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli 111 ada 287 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde davalı adına yazılı olan şerhin iptali ve muhdesatın kendisine ait olduğunun yazılması istemi ile dava açmıştır....
ağacı, 30 adet yeni dikme zeytin ağacı ve 6 adet incir ağacının davacıya ait olduğunun tespiti ile tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmiş; karara karşı davalı Hazine vekilince istinaf itirazında bulunulması üzerine Dairemizin 07/11/2019 tarih, 2019/605 esas-2019/1105 karar sayılı kararı ile "mahkemece, tüm ağaçlara ilişkin muhtesat tespiti talebi yönünden, davanın hukuki yarar ve dava şartı yokluğu nedeniyle (103 adet 65- 70 yaşlarındaki zeytin ağaçları ile 22 adet 50- 55 yaşlarındaki zeytin ağaçları yönünden ayrıca hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle) davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken; muhtesat tespiti talebinin kabulü ile, tapunun beyanlar hanesine şerh verilmesine karar verilmesinde isabet olmadığı; Davacı tarafın muhtesat tespiti talebinin yerinde görülmemesi nedeniyle, dava dilekçesinde terditli olarak dava konusu yapılan alacak talebinin mahkemece yöntemince değerlendirilmesinde; bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmesinde yasal zorunluluk...
/03/2020 tarihli kadastro tespiti gibi T1 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 123 ada 11 parsel sayılı 1775,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, satış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı iddiasına dayanarak dava açmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: 1- Dava; arazi kadastrosu sonucunda tarla vasfı ile hükmen Hazine adına tespit ve tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesinde, kadastro sonrası nedenlere dayalı olarak davacılar lehine muhtesat şerhi verilmesi istemine ilişkindir. 2- Çekişmeli İzmir ili, Torbalı ilçesi, Eğerci Mahallesi, 195 parsel sayılı taşınmazın, yörede 1971 yılında yapılan arazi kadastrosu çalışmaları sonunda, Torbalı Tapulama Mahkemesi'nin 1971/1630 esas ve 1974/843 karar sayılı kararına dayalı olarak 14/08/1975 tarihli tescil işlemi ile, 14.750,00 m2 yüzölçümlü, tarla vasfı ile hükmen Hazine adına tespit edildiği; beyanlar hanesinde "gayrimenkul Tahsin oğlu Hızır Geçer'in zilyedindedir." şerhinin bulunduğu; anılan taşınmazın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4 maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu ile oluşan yerlerden olmadığı gibi, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden de olmadığı, beyanlar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2006 gününde verilen dilekçe ile tapunun beyanlar hanesindeki kaydın iptali, tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.09.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 18.01.2006 günlü sözleşmeye dayalı 375 ada 1 parselin beyanlar hanesinde geçen “kargir evin 1/2 hissesinin” satış sebebiyle terkine ve davacı adına yazımı istemi ile açılmıştır. Mahkemece, işlemin tapu sicil müdürlüğü tarafından yapılması gerektiği ve idari bir dava sonucu uyuşmazlığın giderilebileceği nedeni ile dava red edilmiştir....