Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, uygulama kadastrosu sırasında, tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 554 parsel sayılı 17.977,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın, yeni 104 ada 19 parsel altında ve 16.436,82 metrekare yüz ölçümlü olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, uygulama kadastrosu sırasında, tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 554 parsel sayılı 17.977,00 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazın, yeni 104 ada 19 parsel altında ve 16.436,82 metrekare yüz ölçümlü olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır....

Ancak, eldeki bu dava nedeniyle çekişmeli taşınmaza ilişkin olarak sözkonusu orman kadastro çalışması kesinleşmemiş olup, dava tapu kaydının iptali ve tescili davası ile birlikte orman tahdidine itiraza dönüşmüştür. 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesi gereğince orman kadastro çalışmasına itiraz davalarına kadastro mahkemesi bakmakla görevlidir. Bu durumda; mahkemece, tapu kaydının iptali ile tescili davası elde tutularak orman tahdidine itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekir. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında gözönüne alınması" gereğine değinilerek bozulmuştur....

    HMK'nın 31. maddesi gereğince hakimin davayı aydınlatma görevi çerçevesinde davacı tarafa uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin davası yanında ayrıca mülkiyete yönelik bir itirazı bulunup bulunmadığı da sorularak davacının davasının salt (uygulama kadastrosuna) sınır ve yüzölçüme ilişkin olması halinde uygulama kadastrosuna itiraz davalarına ilişkin inceleme usulünün izlenmesi, davacının sınır ve yüzölçümüne ilişkin davası yanında mülkiyete ilişkin bir itirazının da bulunması halinde ise dava konusu parsellerin kadastro tutanaklarının yapılan arazi kadastrosu sonucunda 1998 tarihinde kesinleştikleri gözetilerek, hak düşürücü sürelerin dolup dolmadığının da dikkate alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gereklidir....

    Davalı ... vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Mahkemece mahallinde yapılan keşif sonucunda davacı adına kayıtlı bulunan taşınmazın yüzölçümündeki eksikliğinin taşınmazın sınırında bulunan yoldan kaynaklandığı belirlenmiş ve bu kısma yönelik olarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın niteliği gözönünde bulundurulduğunda davalı ... yasal hasım konumundadır. Şu halde, davalı ... Başkanlığının davada yer alması yasal hasım olmasından ileri geldiğinden, yargılama giderinden sorumlu tutulması mümkün değildir....

      Mahkemece; davanın kabulüne, kadastro tesbitinin iptali ile 139 ada 24 sayılı parselin ağaçlık niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, tutanağın beyanlar hanesindeki şerhlerin kaldırılarak, beyanlar hanesinin boş bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazın 2/B alanı içinde kaldığı, ancak; halen eylemli biçimde orman niteliğini koruduğu anlaşılarak tapudaki niteliğinin ağaçlık olarak değiştirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        Ancak; dava altı aylık sürede açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu ve dava kabul edildiği halde mahkemece “ Dava konusu taşınmazların orman kadastro tespitlerinin iptaline” hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 2. paragrafında yer alan “ Dava konusu taşınmazların orman kadastro tespitlerinin iptaline” cümlesi kaldırılarak, bunun yerine “Dava konusu taşınmazların orman sınırları dışına çıkarılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 16/10/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kullanım kadastrosuna itiraza ilişkin davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 3402 sayılı Yasanın ( 5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen) ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, ... köyü 3207 nolu 413,83 m2 yüzölçümlü parsel Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak, tutanağının beyanlar hanesine taşınmazın İsmail oğlu ...'in kullanımında olduğu belirtilmiştir. Davacı ..., taşınmazın 50 yıldır zilyedi olduğunu, 200 m2 yüzölçümlü bölümünü bedelsiz olarak ...'e verdiğini iddia ederek taşınmazın kendisinin kullanımında bulunan bölümünün zilyetliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir....

            Mahkemece, dava dosyaları H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi uyarınca birleştirildikten sonra Orman Yönetiminin davasının kabulüne, ... ... tarafından açılan davanın reddine, dava konusu taşınmazların kadastro tespitlerinin iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davacı ... ve davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılmıştır....

              Hukuk Dairesinin bozma kararında özetle: “Davanın orman kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu, mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığının gözetilerek işin esasına girilmesi ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi gereğine” değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile dava konusu 115 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmiş, hüküm ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) vekili ile davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ilk kez 2004 yılında 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmış, aynı kanunun 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulama çalışmaları yapılmış ve taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmadığı görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu