Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Dava, 3402 sayılı Kanunun Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna ilân süresi içinde açılan kullanım kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olup; kadastro mahkemesinin görevini belirleyen 3402 sayılı Kanunun 24 ve devamı maddeleri ile 6831 sayılı Kanunun 11. maddeleri gözönünde bulundurulduğunda, ilân süresi içinde açılan bu nitelikteki davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken, mahkemece yazılı olduğu gibi hüküm kurulmuş olması yerinde olmayıp, bozma nedenidir. " denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5831 sayılı Kanun ile eklenen Ek 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, kullanım kadastrosu çalışması vardır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Asıl ve birleşen dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/2- a maddesi gereğince yapılarak kesinleşmiş uygulama kadastrosu çalışmasına itiraza yöneliktir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davaların reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Şöyle ki; dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

    DELİLLER : Kadastro tespit tutanağı, tapu kaydı, uygulama kadastro tutanakları, kroki, GEREKÇE : Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1953 yılında tesis kadastro çalışmaları yapılarak kesinleşmiştir. 2015 yılında da uygulama kadastro çalışmaları yapılmıştır. Davacı Dursun Ali dava dilekçesinde adına kayıtlı olan 135 parsel sayılı taşınmazın yol ile olan sınırının düzeltilmesi talebinde de bulunmuştur. Mahkemece davanın mülkiyete yönelik olduğundan görevsizlik kararı verilmiş ise de dosya kapsamından davacıların mülkiyete yönelik dava açtıkları tam olarak anlaşılamamaktadır. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). Hakim tarafların vasıflandırması ile bağlı değildir....

    Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

    Beyanlar hanesine "...." lehine 4.537 m2 alanda daimi irtifak hakkı" şerhi konulmuştur. 2011 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında ... köyü çalışma alanında ve ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 101 ada 822 parsel sayılı 9.037,99 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 101 ada 822 parsel numarasıyla 9.144,99 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ... .... askı süresi içinde 101 ada 822 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu halde 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında davalı adına tespit edildiğini belirterek anılan tespitin ve tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile adına tescil istemiyle kadastro mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, mülkiyete ilişkin iddialarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir....

      Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir....

        Uygulama kadastrosunun amacı, mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesidir....

          Davacı T1 vekili, uygulama kadastrosu sonucunda T1ye ait 104 ada 1 parsel (eski 1143 parsel) sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve meydana gelen eksilme miktarının tecviz sınırlarının dışında kaldığını beyanla, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki eldeki davayı açmıştır. Davalı T4 temsilcisi, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine ve dava konusu taşınmazın uygulama kadastrosu gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı T1 vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

          Hukuk Dairesinin bozma kararında özetle: “Davanın orman kadastrosuna itiraza ilişkin olduğu, mülkiyet aktarımını gerektirir tapu iptali ve tescile ilişkin olmadığından 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığının gözetilerek işin esasına girilmesi ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi gereğine” değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile dava konusu 114 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) vekili ve davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu ilk kez 2004 yılında 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmış, aynı kanunun 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulama çalışmaları yapılmış ve taşınmazın orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olmadığı görülmüştür....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının isteğinin uygulama kadastrosuna itiraz ve mülkiyet iddiası niteliğinde olduğunu, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin dava yönü ile çekişmeli taşınmazların ara sınırınında tesis kadastrosu sırasında sınırın ne şekilde belirlendiğinin zeminde belirlenemediği, teknik belgelerine uygun olarak sınırın belirlenmesi gerektiği, dolayısı ile komisyon kararı ile bu şekilde belirlenen sınırın doğru olduğu gerekçesi ile uygulama kadastrosuna ilişkin davanın reddine, davacının mülkiyete yönelik iddiası yönünden ise Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçeleri ile uygulama kadastro tespitinin iptaline yönelik davanın reddine, çekişmeli 127 ada 28 ve 35 parsel sayılı taşınmazların kadastro güncelleme komisyon tutanağında belirtilen nitelik ve yüzölçümleri ile tespit gibi tescillerine, davacı ... tarafından davalı ...'...

              UYAP Entegrasyonu