Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

    Hukuk Dairesinin 04.06.2018 tarih ve 2018/2484-3749 Esas, Karar sayılı ilamıyla; "davanın sınır ihtilafına ilişkin olduğu, geri çevirme kararıyla getirtilen bilgi ve belgelerin incelenmesinde taşınmazlar hakkında uygulama tutanağının düzenlenmesiyle birlikte davanın uygulama kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü açıklanarak, davanın görevsizlik kararı verilerek Kadastro Mahkemesine aktarılması" gereğine değinilerek bozulması üzerine, bu dava da görevsizlikle kadastro Mahkemesine aktarılmıştır Kadastro Mahkemesince, davacı ... tarafından, askı ilan süresi içinde, adına kayıtlı eski 59 (yeni 410 ada 3 parsel) sayılı taşınmazın 15.000 m2 olan yüzölçümünün 12.752,52 m2 indirildiğini, eksikliğin komşu taşınmazda bırakıldığını öne sürerek açılan uygulama kadastrosuna itiraz davası ile aktarılan davaların birleştirilmesi suretiyle yapılan yargılama sonunda, asıl davanın ve birleşen davaların kesin hükmün varlığı nedeniyle HMK 114/1-i ve 115/2. maddesi gereğince usulden reddine, yeni 410 ada...

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli 133 ada 105 parsel sayılı taşınmazın uygulama tespiti gibi tesciline karar verilmiş: hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

        İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur. Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir....

          Dava dilekçesi içeriğine göre, davacının iddiasının mülkiyete mi yoksa uygulama kadastrosu sırasında ortaya çıkan nedenlere mi dayandığı noktasında belirsizlik bulunmaktadır. Ne var ki, davacı tarafa talebinin uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete yönelik mi olduğu açıklattırılmadığı gibi, taşınmaz başında keşif yapılmamış, davacının davasının uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete mi yönelik olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 1953 yılında yapılan kadastro sırasında ... mahallesi 393 parsel numarasını alan taşınmazın ifrazından oluşan 3069 ada 9 parsel sayılı (484 m2) taşınmaz, davacı adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, taşınmazın ormanla ilgisi olmadığı halde 2009 yılında 2/B madde uygulama sahasında bırakıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, taşınmazın 1944 yılında yapılan orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve aplikasyon işleminin ilk orman kadastrosuna uygun olduğu belirlenerek davanın reddine, tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....

              İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle Mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.(Yargıtay 8. HD. 2021/4030 E., 2022/2191 K. Sayılı ilamı) Uygulama kadastrosuna ilişkin uyuşmazlıklarda, davacı taşınmazının yüzölçümünde meydana gelen azalmanın hangi komşu taşınmazdan kaynaklandığı belirlenebildiği takdirde husumetin o taşınmaz maliklerine yöneltilmesi gerekir....

              Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

              GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle "davanın, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu, ilgililerin, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde, uygulama kadastrosu yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecekleri, bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksatın, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleri olduğu ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebileceği belirtilerek, Mahkemece, mahallinde yerel bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde keşif yapılmak suretiyle, yerel bilirkişi ve tanık sözlerine göre taşınmazın sınırlarının belirlenmesi, teknik bilirkişiden...

                Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

                UYAP Entegrasyonu