Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacının, eski 178 parsel, yeni 108 ada 35 parsel sayılı taşınmazın, yüzölçümü önceden 80.876 m2 iken, yeni yapılan kadastro çalışmasında 70.665 m2'ye düşürüldüğü, aradaki ....221 m2 kısmın Hazineye bırakıldığı gerekçesiyle, Hazineye bırakılan ....221 m2 kısmın 178 sayılı parsele ilave edilerek adına tescili istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzenlemelerin sağlanmasıdır. Uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda, uygulama kadastrosunun, yöntemine uygun olarak yapılıp yapılmadığının denetlenmesine ilişkin itirazlar gündeme getirilebilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi KARAR : Ret, görevsizlik ve karar verilmesine yer olmadığı Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz ve kesinleşen orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın uygulama kadastrosuna itiraz yönünden reddine, tapu iptal ve tescil talebi yönünden mahkemenin görevsizliğine, dava konusu olmadığı anlaşılan yer kısım parseller yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davacı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 27.12.2021 tarihli ve 2021/8395 Esas, 2021/12962 Karar sayılı ilamı ile İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. Davacı ......

      Dosyanın yapılan incelemesinde, dava konusu 148 ada 6 ve 149 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanakları incelendiğinde, dava tarihinde askı ilanına alınan kadastro çalışmasının 3402 sayılı Yasanın 22/a maddesinde belirtilen uygulama kadastrosu olduğu anlaşılmıştır. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Bu davalarda taşınmazın mülkiyeti hakkında herhangi bir değerlendirme yapılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece, davacıların talebinin mülkiyete yönelik olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

      Davacı vekilinin, 102 ada 183 parsel ile 109 ada 102 parsel arasında kadastro paftasında yol olarak gösterilen kısmın orman niteliği ile tesciline karar verilmesi talep edilmiş olup, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, ilk arazi kadastrosu sonucu düzenlenen kadastro paftasına göre taşınmazın mülkiyet durumunun kesinleştiği, 22/A çalışmalarında eski kadastro paftası ile yeni kadastro paftası arasında farklılık bulunmadığı, bu nedenle davacının talebinin bu kısmın mülkiyetine yönelik olduğu, 3402 sayılı Yasanın 22- a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı ve mülkiyet uyuşmazlıklarının uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağı anlaşıldığından, mahkemece bu talepleri bakımından görevsizlik kararı verilmesine yönelik karara karşı yapılan istinaf talebinin de reddine karar vermek gerekmiştir....

      Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak bu tür davalarda husumetin, yapılan tespit işlemi sonucunda itiraz edenin taşınmazı aleyhine yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmazların maliklerine yöneltilmesi gerekir....

        DELİLLER : İddia, savunma, tesis ve uygulama kadastro tutanakları, tapu kayıtları , bilirkişi raporu ve dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler. İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava 3402 sayılı Kadastro kanunun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. İlk derece Mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmiş ise de Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme yeterli değildir....

        Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz İLK DERECE MAHKEMESİ : Manavgat Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında Manavgat Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükmün davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 8....

            Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Taraflar arasındaki uygulama kadastrosuna itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında davalı ... adına kayıtlı eski 614 parsel sayılı 27.570 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 112 ada 8 parsel numarasıyla, 27.245 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir....

              Uygulama kadastrosu yapılırken, ilk kadastro sırasında da zeminde mevcut olduğu anlaşılan sabit noktalar ile aynı döneme ya da öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş harita ve benzeri verilerden yararlanılmakta, tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, düzenlenecek ada raporunda, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı gösterilerek, varsa hataların nasıl giderildiği açıklanmakta ve bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılıp, her bir parsel hakkında uygulama tutanağı düzenlenerek uygulama kadastrosu paftaları üretilmektedir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır....

              UYAP Entegrasyonu