Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER : Uygulama kadastrosu tutanak aslı, tesis kadastrosu tutanak örneği, uygulama ve tesis kadastrosuna ilişkin harita ve belgeler, hava fotoğrafları, bilirkişi raporu, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen önceki karar ... tarafından bozulmuş olup bozma ilamında özetle; "idarece hatalı şekilde yapılan tescil işlemine değer verilmek suretiyle kabul kararı verilmesi isabetsiz olduğu gibi, uygulama kadastrosuna karşı askı ilan süresi içinde itiraz davalarında mülkiyetin çözümlenemeyeceği düşünülmeksizin davacı adına tescil kararı verilmesinin de usul ve yasaya uygun olmadığı açıklanarak, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin isabetsizliğine" değinilmiştir....

    Dosya kapsamından ve teknik bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması suretiyle oluşturulan haritadan, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümüne ilişkin tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırının birbiri ile örtüştüğü, başka bir ifade ile uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla uygulama kadastrosuna yönelik çalışmanın usule uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının tesis ve uygulama kadastrolarına göre davalıya ait taşınmaz içinde kalan bölümün kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası göz önüne alındığında dava her ne kadar uygulama kadastrosuna itiraz edilerek açılmış olsa da, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

      Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

        Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “dava konusu taşınmazların sınırlarının tesis kadastro pafta sınırları ve uygulama kadastro pafta sınırlarıyla örtüştüğünü ve uyumlu olduğu, ilk derece mahkemesince uygulama kadastrosuna itiraz yönünden davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılığın bulunmadığı, uygulama kadastrosu sırasında mülkiyete ilişkin tartışmaların gündeme getirilemeyeceği, davaya konu 22/a çalışmasının yasa ve yönetmelik hükümlerine uygun olduğu belirlendiğinden, dava konusu olarak gösterilen (A) ve (C) bölümleri yönünden davacı isteminin uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olmayıp, mülkiyet ihtilafına yönelik olduğu anlaşıldığından bu kısımlar hakkındaki davaya bakmak görevinin genel hukuk mahkemesine ait bulunduğu ve ilk derece mahkemesince bu bölümler hakkındaki davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmesinde de isabetsizlik bulunmadığı ancak dava konusu tüm parsellere yönelik kadastro tespiti...

          Bu nedenle, taraflar arasındaki somut uyuşmazlıkta öncelikle, uygulama kadastrosuna ilişkin uyuşmazlığın çözümünde zorunluluk bulunmaktadır. Başka bir ifadeyle, dava konusu taşınmazların ortak sınırına yönelik uygulama kadastrosundan kaynaklanan uyuşmazlık kesin çözüme kavuşturulmadan, asıl ve karşı davadaki diğer istemler yönünden değerlendirme yapılması mümkün değildir. Diğer yandan, asıl davadaki talepler bakımından miktar ve değere göre istinaf ve temyiz yasa yoluna başvurulmakta iken, karşı davadaki uygulama kadastrosuna itiraz talebi bakımından değere bakılmaksızın istinaf ve temyiz yasa yoluna başvurulabilmektedir. Bu durum, asıl davanın istinaf aşamasında kesinleşmesi, buna karşılık uygulama kadastrosuna itiraz davasının ise temyiz yasa yoluna tabi bulunması sebebiyle temyiz aşamasında kesinleşmesi ihtimalini doğurmaktadır....

          Dava konusu taşınmaz için yapılan uygulama çalışmalarının kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığın çözümü konusunda görevli mahkeme ise; dava konusu taşınmaz için kadastro (uygulama) tutanağı tutulmuş olması nedeni ile kadastro mahkemesi olacaktır. Açıklanan tüm bu nedenlerle; tapu iptali ve tescil davası iken aynı zamanda uygulama kadastrosuna itiraz davasına da dönüşen bu dava için; uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin dava tefrik edilip mülkiyete yönelik dava elde tutularak, uygulama kadastrosuna itiraz davası için kadastro mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmeli, kadastro mahkemesinde; uygulama kadastrosu sonucu tesis edilen yeni paftaların kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık çözüldükten sonra genel mahkemede mülkiyete yönelik tapu iptali ve tescil davası görülerek sonuca göre karar verilmelidir....

            davası açmasının mantığı olamayacağı, çünkü, çalışma sırasında orman sınırı içinde bırakılan bir taşınmazın bu işlem yok sayılarak yeniden sınır içine alınması isteği ile açılan davada Orman Yönetiminin hukuki yararının bulunmadığı, Bu nedenle, orman kadastrosu sınırları içinde bırakılan taşınmazın tapu kaydının iptali isteğiyle askı ilan süresi içinde genel mahkemede açılmış olsa bile, orman kadastrosuna itiraz davası olarak nitelendirilemeyeceği, ancak, o yer hakkında hak sahiplerinin kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açmış olmaları halinde asliye hukuk mahkemesinin o davanın sonucunu bekleyerek davayı karara bağlaması ya da tapulu taşınmaz yönünden asliye hukuk mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davası açmışlarsa asliye hukuk mahkemesinin o dava ile temyize konu tapu iptali davasını birleştirerek her iki dava hakkında birlikte inceleme yapıp sonucuna göre bir karar vermesinin gerektiği, O halde, Orman Yönetiminin kadastro mahkemesinde açtığı bu davanın orman...

              UYAP Entegrasyonu