Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin iptaline, 30.07.2013 tarihli fen bilirkişi ek rapor ve krokisinde (A1) ve (A2) harfi ile gösterilen bölümlerin davacı adına tesciline, kalan bölümün mera olarak sınırlandırılmasına ve özel siciline kaydına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı Hazine vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....

    KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 21/02/2014 NUMARASI : 2008/482-2014/192 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 140 ada 5 ve 141 ada 2 parsel sayılı 21.881,90 ve 4.443,45 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 4753 sayılı Yasa uyarınca oluşturulan tapu kaydı nedeni ile davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar ...; miras yolu ile gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile 141 ada 2 parsel sayılı taşınmazın davacı ..., 141 ada 5 parsel sayılı taşınmazın eşit paylarla davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      adına tespit edilmiş, daha sonra kadastro komisyonunca taşınmazın 2863 sayılı yasanın 11. maddesini değiştiren 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı Içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir. 233 ada 1 parsel sayılı 8.714,18 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Yılmaz ve ...’ın zilyetliğinde olduğu ancak 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına tespit edilmiş, daha sonra kadastro komisyonunca taşınmazın 2863 sayılı yasanın 11. maddesini değiştiren 5226 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir....

        Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, davacı murisine ait taşınmazın tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtları ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazın 08.04.1966 tarihinde zilyetlik nedenine dayalı olarak tapulama tespitinin yapıldığı anlaşılmaktadır. Nüfus müdürlüğünden yapılan araştırma sonucunda davacının murisi dışında kaydı gönderilen “... ve ... kızı, 1920 doğumlu ve evlenmekle ... soyadını kazanan ...’ın” kadastro tespiti öncesinde 1963 yılında öldüğü belirlenmiştir....

          Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda, davacı 141 ada 3 parsel no'lu taşınmazın tapu kaydında “... oğlu ...” şeklinde yazılı adının “... oğlu ...” olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava konusu taşınmazın 20.06.2008 tarihinde düzenlenen kadastro tutanağının edinme sebebinde “20 yılı aşkın zamandan beri ... oğlu ... tarafından kullanıldığı malikin 2002 yılında öldüğü mirasçılarının tespitinin yapılamadığı belirtilerek ölü ... oğlu ... adına tespit edildiği” belirtilmektedir....

            Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .......mevkiinde, 271 ada, 2 parselde kayıtlı 51.700,06 m2 yüzölçümlü taşınmazın 98 nolu..... yapılan kadastro tespitinin iptali ile kadastro tespitine konu olan taşınmazın müvekkili adına tesciline yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine ve orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda, davanın reddi yolunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., mahkemeye sunduğu 22.08.2007 tarihli dava dilekçesinde, ... ilçesi ... köyü 545 ada 1 parsel sayılı taşınmazın, orman olarak kadastro tespitinin yapıldığını, oysa taşınmazın evvelinde ... ...'e ait iken ölümü ile mirasçılarına intikal ettiğini, kırk yıl kadar önce satın aldığını ve 60-70 yıllık meyve bahçesi olduğunu, 80-100 yıldır tarım arazisi olarak kullanıldığını, önceki maliklere ait 04.04.1951 tarih 21 numaralı tapu kaydı ve 1936 tarih 620 tahrir nolu vergi kaydı olduğunu ve satış senedi bulunduğunu kadastro tespitinin iptali ile adına tescilini istemiştir....

                İlçe belediyesine bağlı ... köyünün aynı ilin ... ilçesine bağlandığı ve ... köyünde ilk kadastro tespitlerinin ise 1980 yılında yapıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda, kadastro tespitinin 1980 yılında yapılması ve ...'in de 20.05.1990 gün ve 29523 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 3644 sayılı kanunla ilçe olmasıyla, yeni ilçe kurulması söz konusu olduğuna göre, yetkili mahkeme ... Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  ve tesciline, 159 ada 3 parselin kadastro tutanağının tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. 1....

                    TOPLANAN DELİLLER: Tapu kaydı, kroki, kadastro tespit tutanağı, veraset ilamı ile birlikte tüm dosya kapsamı. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; somut olayda davanın 21.05.2001 tarihinde açıldığı, davacının dava açarken kadasto tespitinden önceki sebebe dayandığı, dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 1998 tarihinde yapıldığı ve tespitin 07.08.1998 ile 07.09.1998 tarihlerinde ilan olunarak kesinleştiği, bu şekilde kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü süre geçirildiğinden ve bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan, davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından ilk derece mahkemesince verilen nihai karara karşı yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu