Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... İlçesi, .... Mahallesi kadastro çalışma alanında adına tespit ve tescil edilen 134 ada 32 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün yol olarak tescil harici bırakıldığını öne sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Makemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; kadastro tespitinde yol olarak bırakılan 19.09.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda kırmızı renge boyalı ve 726.00 metrekare olarak gösterilen bölümün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Ancak dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine yönelik olup, davanın mahiyeti itibarı ile Belediye Başkanlığı davada yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup, davalı ...'nın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde davalı belediyeye iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....

      Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan yolun tesciline ilişkindir. 3402 sayılı Yasa'nın 16. maddesi gereği yollar kadastro tespiti sırasında haritasında gösterilmekle yetinilir. Bu tip yerlerin komşu parselleri hakkında kadastro tespit tutanaklarının düzenlenmesi usulüne uygun olarak sürdürülen zilyetliği kesintiye uğratmaz. Dolayısıyla davacı kadastro tespiti öncesinden beri sürdürdüğü zilyetlik nedenine dayanarak adına tescil talebinde bulunabilir. 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde yalnızca hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla ilgili olarak 10 yıllık hak düşürücü süre belirlenmiş olup, gerek 3402 sayılı Yasa'da, gerekse de 4721 sayılı Yasa'nın tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen yasal düzenleme yoktur....

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 16.09.2013 tarihli bilirkişi raporunda balkon altı olarak gösterilen paftasında yol olarak bırakılan yerin davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescili istemine ilişkindir. Kadastro sırasında tescil harici bırakılan dava konusu yer hakkında 4721 sayılı TMK'nın 713/4-5 maddeleri gereğince gerekli yerel ve gazete ilanlarının yapılması gerekmekte olup, somut olayda; mahkemece bu ilanların yapılmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, 6360 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince aralarında ......

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. 1965-1967 yılları arasında 766 sayılı Kanuna göre yapılan tapulama çalışmaları sırasında dava konusu taşınmazlar kullanıma elverişli olmaması ve herhangi bir kişinin zilyet ve tasarrufunda bulunmaması nedeniyle tescil harici bırakılan alan içinde kalmış olup, kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir....

            Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisinin 25.11.2014 tarihli raporuna ekli krokisinde (A) ile gösterilen 925,99 metrekare yüzölçümündeki davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak açılan TMK'nın 713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddelerine dayalı tescil istemine ilişkindir. TMK'nın 713. maddesinin 2. ve 3. fıkralarında tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine karşı açılacağı düzenlenmiştir. Somut olayda dava dilekçesinde davalı olarak Hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği gösterilmiştir....

              Köyü çalışma alanında bulunan ve 1955 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı ..., çekişmeli taşınmazın TMK'nın 713/6 maddesi uyarınca adına tescili isteminde bulunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, ... İli Merkez İlçesi ... (...) Köyü'nde bulunan, teknik bilirkişilerce hazırlanan 24.11.2014 tarihli rapora ekli koordinatlı krokide (A) harfi ile gösterilen 1.758,29 metrekare yüzölçümlü taşınmazın yeni bir parsel numarası ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

                GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... ve paydaşları ... çalışma alanında bulunan ve 2008 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescili istemi ile 28.03.2012 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davacı ... ve paydaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, davanın tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul sürede açılmadığı, ayrıca tespit tarihinden dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin de dolmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tesciline ilişkindir....

                  Dava, tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Konusu taşınır veya taşınmaz mal olan davalarda görevli mahkeme HUMK'nun .1/2 ve 2/2 hükümlerine göre dava edilen şeyin dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olduklarından hakim tarafından kendiliğinden gözetilir. Eldeki dava 27.05.2009 tarihinde açılmıştır. Mahkemece 12.06.2009 tarihinde keşif yapılmış ancak bilirkişilerce düzenlenen raporda taşınmazın değeri tespit edilmemiştir. Ancak davacı hazinenin delil olarak bildirdiği dava konusu taşınmazın tescili için açılan 1998/268 Esas sayılı dava asliye hukuk mahkemesinde görülmüştür. Bu nedenle dava konusu taşınmazın dava tarihinde sulh hukuk mahkemesinin görev sınırı içinde kaldığının kabulü hayatın ./.. 2009/11147-12610 -2- olağan akışına uygun düşmez....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Çalışmalarında Tespit Harici Bırakılan Taşınmazın Tescili K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazın tapuya tescili isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu