Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında Karabey Köyü çalışma alanında bulunan dava konusu taşınmaz, paftasında yol olarak gösterilmek suretiyle tespit harici bırakılmıştır. Davacı ..., kendisine ait 153 ada 3 parsel sayılı taşınmazın eksik ölçüldüğünü ileri sürerek, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanın kadastro çalışmaları sırasında orman sahası olarak bırakılan yerin devamında kaldığı, kadastro çalışmaları sonuçlarının 19/03/1971 tarihinde kesinleştiği, 16/01/2000 tarihinde kesinleşen orman kadastro çalışmasında dava konusu taşınmazın orman tahdit hattının orman olmayan kısmında bırakıldığı, kadastro çalışmalarında orman sayılarak tescil harici bırakılan yerin orman kadastro çalışmalarının kesinleştiği tarihe kadar orman sayılacağı, dolayısıyla orman kadastro çalışmalarının kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davalı Hazine vekilinin talebi gözetilerek çekişmeli taşınmazın tarla vasfı ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir....

      Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için dava konusu yere ait uydu ve hava fotoğrafları getirtilerek açıklandığı şekilde inceleme ve değerlendirme yapılmamış; bilirkişi ve tanık sözleri hava fotoğrafları ve komşu taşınmaz kayıtlarıyla denetlenmemiş, tescili istenen taşınmazın niçin tescil harici bırakıldığı sorulmamıştır. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, ayrıca tescili istenen taşınmazın niçin tescil harici bırakıldığı hususu da Kadastro Müdürlüğünden sorulmalıdır....

        Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 2004 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 08.12.2015 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; zamanaşımı nedeniyle kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK'nın 713/1. ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Davacı, 2004 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın adına tescili istemiyle, kadastrodan önceki nedenlere dayanarak 2015 yılında Hazine ve ...ne karşı dava açmıştır....

          Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, tapu kaydına dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün tapu kaydına dayanılarak ... adına tescili istemine ilişkindir. Davacı ..., kamulaştırma yoluyla oluşan tapu kaydına dayanmış ve çekişmeli taşınmazın tapu kaydının kapsamında kaldığını ileri sürerek tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün davacı Hazineye ait tapu kaydının kapsamında kaldığı ancak fiilen yol olarak kullanıldığı ve kadastro paftasında da yol olarak gösterildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir....

            Her ne kadar davacı tarafından açılan davada kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan bölümün adına tescili istemiyle davalı Hazine, ... ve ... aleyhine dava açılmış ise de, yapılan keşif sonrasında çekişmeli bölümün tescil harici bırakılan yer olmadığı, ... parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı ve taşınmazın 1/3’er paylarla ... , ... ve ... adına tapuda kayıtlı olduğunun anlaşılması karşısında davanın tescil davası olmadığı, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu tartışmasızdır. Dava, tapuda 1/3’er paylarla ... , ... ve ... adına adına oluşan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine yönelik olduğuna göre davanın tapu maliki veya yasal temsilcilerine karşı açılması zorunlu olup bu nitelikteki davada Hazine, ... ve ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının taraf sıfatı bulunmadığı göz önüne alındığında mahkemece oluşturulan kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

              Yargılama sırasında, eski 561 parsel kapsamında kalan taşınmazın 1983 yılında yapılan kadastro sırasında kısmen 283, 284, 286 ve 289 parsel numarası ile ... adına tescil edildiği, kısmen de 288 parsel ve yol olarak tespit harici bırakıldığı anlaşılmıştır. Davalı ... Yönetimi, 15/09/2005 tarihli cevap dilekçesinde ve 24/05/2012 tarihli asli müdahale dilekçesinde, taşınmazın 288 parsel ve 1674 m² yol olarak tescil harici bırakılan kısmının orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, taşınmazın orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından esasa; davalı ... vekili tarafından vekâlet ücretine yönelik temyiz edilmiştir. Dava, tapulama harici bırakılan taşınmazın tescili ve parsel numarası alan taşınmazlarda ise tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

                Hükmüne uyulan bozma kararında: ''Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tesciline ilişkindir. Bu tip yerlerin komşu parselleri hakkında kadastro tespit tutanaklarının düzenlenmesi usûlüne uygun olarak sürdürülen zilyetliği kesintiye uğratmaz. Dolayısıyla davacı kadastro tespiti öncesinden beri sürdürdüğü zilyetlik nedenine dayanarak adına tescil talebinde bulunabilir. 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde yalnızca hakkında tutanak düzenlenen taşınmazlarla ilgili olarak 10 yıllık hak düşürücü süre belirlenmiş olup, gerek 3402 sayılı Kanunda gereksede 4721 sayılı Kanunun tescil hükümlerini düzenleyen maddelerinde, hakkında tutanak düzenlenmeyen ya da tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanılarak dava açılmasını engelleyen ya da hak düşürücü süre belirleyen yasal düzenleme yoktur. Hal böyle olunca; mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil KARAR Asıl dava, 27.12.1975 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan yerin Hazine adına tescili, karşı dava aynı tespit harici bırakılan yerin kendi adına tescili istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.04.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

                    Köyü çalışma alanında bulunan ve 1986 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle 05.02.2013 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın, ........2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen ....477,88 metrekarelik kısmının susuz tarla vasfı ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün tescili istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu