Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı Hazine, ....,Mahallesi çalışma alanında bulunan 536 parsel sayılı taşınmazın doğusunda kalan ve tespit harici bırakılan yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla Hazine adına tescili için dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaza yönelik tescil davasıdır. Dava konusu taşınmaz, 1962 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, taşlık ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle tapulama harici bırakılan yerlerdendir....

    Köyü çalışma alanında bulunan ve 2006 yılında yapılan kadastro sırasında yol olarak haritasında gösterilmek suretiyle tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün kendi adına tespit ve tescil edilen 272 ada 4 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, iddiasına konu kısmın adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 13.11.2015 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 7,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün tapu kaydının ifrazen iptali ile, 272 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenmek sureti ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

      Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında, TMK'nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerekirken Mahkemece, keşiften önce, dava dilekçesindeki verilere göre ilan yapılması ve buna göre de esasa ilişkin hüküm kurulması usule aykırı olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı ...'...

        Somut olayda, kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün tescili istemine ilişkin dava, taşınmazın bulunduğu ... Köyü Tüzel Kişiliği hasım gösterilmek suretiyle açılmış olup, Hazinenin de davada taraf olarak yer alması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysa ki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez. Ayrıca TMK'nın 713/4-5. madde ve fıkraları uyarınca tescil davalarında, tescili istenen taşınmazlarla ilgili yöntemince ilanların yaptırılması ve itiraz süresinin dolmasından sonra hüküm kurulması gerektiği halde, Mahkemece söz konusu ilanlar yaptırılmaksızın hüküm kurulmuş olması da usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: KAMULAŞTIRMA Dava, kadastro tespiti yapılıp kesinleştikten sonra davacının kayden satın aldığı taşınmazın yapılan imar uygulaması sonucunda yolda bırakıldığı iddiasıyla bu bölümün davacı adına tescili istemine yöneliktir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 2018/1 sayılı iş bölümü kararının 3 ve 4 numaralı fıkralarında açıklandığı üzere Dairemizin görevi; "Kadastro öncesi nedenlere (zilyetlik, kamu orta malı iddiası dâhil) dayanılarak genel mahkemelerde açılan (3402 Kadastro Kanunu'nun m. 12) tapu iptal ve tescil davaları ile kadastro sırasında tespit harici bırakılan ve hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazlar hakkında açılan tescil davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar"a ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro tespitinde kadastro harici bırakılan taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak tescili isteğine ilişkin olduğu ve her hangi bir tapu kaydına dayanılmadığı anlaşılmakla, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 14.maddesi ve 4.2.2010 gün 1 sayılı Yargıtay Başkanlar Kurulu kararı gereğince temyiz inceleme görevi 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın Yargıtay Yüksek 8.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 24.01.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece, 189 ada 23 sayılı parsele yönelik davanın kesin hüküm nedeniyle, tapulama harici bırakıldığı iddia edilen 1000 m²'lik taşınmaz için ise paftaların kesinleştiği 30.01.2007 tarihinden davanın açıldığı 30.09.2010 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil ile Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır....

                Mahkemece yapılan yargılama sonunda müdahil davacıların davasının reddine, davacıların davasının kabulüne; çekişmeli, 417 parsel olarak tespit dışı bırakılan taşınmazın 1/4 payının ..., 3/4 payının ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil davacılar vekili ve katılma yoluyla davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Her ne kadar çekişmeli taşınmaza parsel numarası verilmiş ise de, taşınmazın havzai fahmiye bölgesi içinde kaldığı gerekçesiyle tescil harici bırakılan yerlerden olduğu hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır....

                  kadastro tespiti sırasında iki parsele ayrılarak tespit ve tapuya tescil edildiğini, iki taşınmazın arasında fiilen yol olmadığı halde yol olarak tescil harici bırakıldığını, halbuki öncesinde burada davacıların izniyle sadece yayaların kestirme olarak geçtikleri bir patika yol mevcut olduğunu, kadastro tespitleri sırasında daha geniş bir kısmın tescil harici bırakıldığını beyanla, tescil harici bırakılan yerin tapuya tescili ile sahibi oldukları 4 parsele ilavesini, 109 ada 4 parsel sayılı ve 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan tek katlı ahşap ev ve arsası vasfıyla davacılar adına eşit hisse olarak tapuya tescilini,109 ada 4 parsele ilavesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Dava, TMK 713. maddesi ve 3402 sayılı Yasa 17 ve 14. maddelerinden kaynaklanan tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz 1975 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılmıştır. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemli yalnızca ... aleyhine dava açmıştır. TMK 713. maddesinden kaynaklı tescil istemine ilişkin davalarda davanın ... ve ilgili kamu tüzel kişisine yönlendirilmesi zorunludur. Öte yandan, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini en iyi belirleme yöntemi olan stereoskopik hava fotoğrafları incelenmeden ve taşınmazın sınırında mera parseli olmasına rağmen taşınmazın öncesinin kadim mera olup olmadığı yeterince araştırılmadan eksik incelemeyle hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu