Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R .. ili,... ilçe, ... beldesi - ...mahallesi, .. ada.. parsel sayılı 776,52 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Kadastro Mahkemesinin 1994/32 E. - 1994/165 K. sayılı kararı ile orman vasfıyla Hazine adına hükmen tescil edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, orman olan taşınmazın beyanlar hanesinde davalılar lehine "1980 yılından beri... kullanımındadır." şerhi ile "07/04/1989 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile Türkiye T...lehine tesis edilen irtifak hakkının'' bulunduğunu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağını iddia ederek, tapu kaydındaki davalılar lehine bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapudaki Şerhin Terkini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm tapu kayıtlarındaki vakıf şerhinin terkini istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 02.10.2006 tarihinde hükmün bozulmasına karar vermiş, mahkemece bozma istemine uyularak karar verilmiştir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.11.2009 (Salı)...

      Dava, malik hanesi açık olan eski 65 ada 22 parsel yeni 217 ada 212 parsel ve 65 ada 38 parselsayılı taşınmazların,T1 adına tapuya tescili ve tapudaki “davalıdır” şerhinin kaldırılması istemlerine yöneliktir.Taşınmazlar hakkında tapu kaydı oluşmamış ve halen malik haneleri açık bulunmaktadır.3402 sayılı Kanunun 26/son maddesihükmüne göre;“Kadastro Mahkemesi'nin yetkisi her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar.”3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2.maddesi hükmüne göre "gerçek maliki belirleme görevi ile malik hanesindeki boşluğu doldurma görevi Kadastro Mahkemesi'ne aittir."...

      Davacı-birleştirilen dava davalısı, davasında Hazine fazlalığının bulunmadığı, bu hususun kadastro tespiti sırasında kayda hatalı işlendiğini ileri sürerek terkin istememekte, diğer bir anlatımla kadastro öncesi hakkına dayanarak sicilin düzeltilmesini talep etmemekte aksine sicil kayıtlarının hukuki dayanağının kalmadığını belirterek hazine fazlalığı şerhlerinin silinmesini istemektedir. Davalı- birleştirilen dava davacısı da hazine fazlalığı şerhinin paya dönüştürülmesini talep etmiştir. Bu durumda kadastro öncesi bir hakka dayanılarak açılan bir sicil düzeltme davasından söz edilemez. Şerhin tapu kaydı üzerinde süresiz olarak bırakılmasında tarafların bir hukuki yararı bulunmamaktadır. Ancak, hazine fazlalığı şerhinin terkini de şerhin konuluş amacına aykırıdır....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın 135 parsel iken ifraz edilerek 1489, 1490 ve 1491 parsel numaralarını aldığının görüldüğünü, 1490 nolu parselin Antakya-Reyhanlı ayrımı-Cilvegözü Devlet Yolu yapımı nedeniyle kamulaştırıldığını ve yol olarak terkin edildiğini, kamulaştırmadan arta kalan alan üzerine aktarılan şerhlerin 1489 ve 1491 nolu parseller olduğunu ve bu parsellerin kadastro uygulaması sonucu 3766 ada 1l ve 13 no olarak yeni parsel numarasını aldığını, davaya konu olan Narlıca mahallesi 3766 ada 11 ve 13 nolu parsellerdeki şerhlerin kaldırılması için Antakya Tapu Müdürlüğüne yazı yazıldığını belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Mahkemece, davanın kabulü ile 184 ada 61 nolu parselin, evveliyatının orman olduğunun mahkeme hükmü ile kesinleştiği, tapudaki vasfının orman olduğu ve Orman Kanununun 2/B maddesi gereğince orman dışına çıkarılma işlemine konu olmadığı anlaşıldığından, tapu kaydının beyanlar hanesindeki "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... lehine orman sınırı dışına çıkartılmıştır", "bu parsel ... oğlu, ... ve ... oğlu ...'nin tasarrufundadır" ve "Ziraat vekaletine tahsislidir." şerhlerinin beyanlar hanesinden terkinine karar verilmiş, hüküm davalılar ..., ... ve gerçek kişiler vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydındaki şerhlerin silinmesine ilişkindir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan tedbir şerhinin bedele yansıtılmaması doğru değil ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (1) nolu bendinin sonuna “tapudaki şerhlerin satış bedelinin dağıtılmasında dikkate alınmasına” tümcesi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, taşınmazın satış bedeli üzerinden temyiz eden davalıların payına düşen paranın binde 9,9 oranında hesaplanacak onama harcından, peşin alınan harcın mahsubu ile eksik harcın alınmasına, 05.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Şöyle ki; mahkemenin kararına esas aldığı Kadastro Mahkemesinin 2002/5 - 2002/18 sayılı kararında 597 sayılı parsel ile ilgili olarak orman niteliğiyle tescil kararı verilmiş ise de, kadastro mahkemesine açılan davada 597 sayılı parselin tamamının davalı olmadığı, bir bölümünün davalı olduğu halde, mahkemece 597 sayılı parseldeki davalı olan bölümün eldeki davaya konu yer olup olmadığı belirlenmeden, bu bölümlerin 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde uyarınca kullanım kadastrosuna konu edilip edilmedikleri araştırılıp, konu edilmiş iseler kadastro tesbit tutanak örnekleri getirtilmeden, kadastro mahkemesine konu taşınmaz bölümleri ile temyize konu davada çekişmeli bulunan taşınmaz kadastro paftası ve memleket haritası üzerinde denetime elverişli olarak bir arada gösterilmeden karar verilmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek karar verilemez....

              Şöyle ki; mahkemenin kararına esas aldığı Kadastro Mahkemesinin 2002/5 - 2002/18 sayılı kararında 597 sayılı parsel ile ilgili olarak orman niteliğiyle tescil kararı verilmiş ise de, kadastro mahkemesine açılan davada 597 sayılı parselin tamamının davalı olmadığı, bir bölümünün davalı olduğu halde, mahkemece 597 sayılı parseldeki davalı olan bölümün eldeki davaya konu yer olup olmadığı belirlenmeden, bu bölümlerin 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde uyarınca kullanım kadastrosuna konu edilip edilmedikleri araştırılıp, konu edilmiş iseler kadastro tesbit tutanak örnekleri getirtilmeden, kadastro mahkemesine konu taşınmaz bölümleri ile temyize konu davada çekişmeli bulunan taşınmaz kadastro paftası ve memleket haritası üzerinde denetime elverişli olarak bir arada gösterilmeden karar verilmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek karar verilemez....

                Şöyle ki; mahkemenin kararına esas aldığı Kadastro Mahkemesinin 2002/5 - 2002/18 sayılı kararında 597 sayılı parsel ile ilgili olarak orman niteliğiyle tescil kararı verilmiş ise de, kadastro mahkemesine açılan davada 597 sayılı parselin tamamının davalı olmadığı, bir bölümünün davalı olduğu halde, mahkemece 597 sayılı parseldeki davalı olan bölümün eldeki davaya konu yer olup olmadığı belirlenmeden, bu bölümlerin 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. madde uyarınca kullanım kadastrosuna konu edilip edilmedikleri araştırılıp, konu edilmiş iseler kadastro tesbit tutanak örnekleri getirtilmeden, kadastro mahkemesine konu taşınmaz bölümleri ile temyize konu davada çekişmeli bulunan taşınmaz kadastro paftası ve memleket haritası üzerinde denetime elverişli olarak bir arada gösterilmeden karar verilmiştir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetinilerek karar verilemez....

                  UYAP Entegrasyonu