Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Madde hükmünde kadastrosu ya da kadastro sonrası sınırları hükmen belirlenmiş taşınmazlardan ne anlamak gerektiği üzerinde durulmalıdır. Taşınmazların kadastro tespitlerinde hükmen belirlenmiş haritalarının esas alınması ya da kadastro tespitine itiraz üzerine kadastro elemanlarının belirlediği sınırların kadastro mahkemesi kararı ya da 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde sulh-asliye hukuk mahkemeleri kararı ile değiştirilmesi halinde taşınmazın sınırlarının hükmen belirlendiğinin kabulü gerekir. Diğer bir anlatımla, taşınmazın yatay sınırlarının (geometrisinin) hükmen belirlenmesi halinde anılan Yönetmeliğin 15.maddesindeki hükmün uygulanması olanağı vardır. Eldeki davada dava konusu taşınmazın geometrik şekli tapulama sırasında kadastro elemanlarınca saptanmış, kadastro tespitine taşınmazın sınırları nedeniyle değil, mülkiyet hanesinin doldurulmasından kaynaklanan nedenlerle itiraz edilmiş, itirazın reddi üzerine kadastro elemanlarının tespiti gibi tescil hükmü kurulmuştur....

    Tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz." 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra hiçbir merci ve makam kesinleşen sicilde değişiklik yapamaz. 3402 Sayılı Yasanın 4.maddesine göre;” kadastro ekibi; kadastro çalışma alanı sınırının tespitinde il ve ilçelerin belediye sınırları ile köy sınırlarını dikkate alır. Bu sınırlar mahalle, belediye, köy idari sınırları sayılmaz. Sınır tespitlerinde; komşu mahalle veya köyün bilgi ve belgelerinden istifade edilir. Tespit edilen sınır harita veya ölçü krokisinde gösterilir. Kadastro teknisyenlerince tespit edilen sınıra yedi gün içerisinde kadastro müdürlüğü nezdinde itiraz edilebilir. Kadastro müdürü, bu itirazı inceleyerek yedi gün içerisinde karara bağlar. İlgililer hazırsa tefhim, değilse derhal tebliğ edilen bu karara karşı yedi gün içerisinde kadastro mahkemesine itiraz edilebilir....

      Kadastro müdürlüğünün resen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerinin ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişileri hasım göstererek işlemin iptalini isteyebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce resen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Eldeki davada da Kadastro Müdürlüğünce 6977 ve 6976 parsellerin tersimi sırasında 3548 ve 3477 numaralı kırık noktaların tersimatında hata yapıldığı gerekçesiyle 41.madde uyarınca düzeltme yapılmıştır. Davacı bu düzeltmenin eksik ve hatalı olduğunu ileri sürmektedir....

        Anılan madde uyarınca, re'sen veya istem üzerine Kadastro Müdürlüğünce düzeltme kararı verilmesi halinde, bu karar ilgililerine tebliğ edilir. Bu karara karşı, tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılmaması halinde tapu sicilinde düzeltme yapılır. Yasada öngörülen bu süre hak düşürücü bir süre olmayıp sadece, hak kayıplarının olmaması amacıyla, düzeltme kararının tescilinden önce bir bekleme süresidir. Bu sürenin geçirilmiş olması ya da düzeltme talebinin reddedilmesi halinde 41. maddeye dayanılarak tapu iptal ve tescil davası açılması imkan dahilindedir. 30 günlük süre içinde açılacak davalarda görevli mahkeme, 3402 sayılı Yasa'nın 41/1. maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesidir. 3402 sayılı Yasa'nın 41....

          Tapu işlemleri, kadastro tespiti işlemlerinden başlayarak birbirini takip eden sıralı işlemler olduğundan ve tapu kütüğünün oluşumu aşamasındaki kadastro işlemleri ile tapu işlemleri bir bütün oluşturduğundan bu kayıtlarda yapılan hatalardan TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devlet sorumludur. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçeye göre; somut olayda kadastro işlemleri sırasında yapılan hata sonucu tapu sicilinin hatalı tutulması ve Kadastro Müdürlüğünce Kadastro Kanunu'nun 41.maddesi gereğince yapılan düzeltme nedeniyle yüzölçümü azaldığından 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi anlamında Devletin sorumluluğuna ilişkin koşulların oluştuğunun kabulü ile arazi niteliğindeki dava konusu taşınmazın net geliri esas alınarak değer biçilmesinde ve tazminata hükmedilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            Bendinde, "6831 sayılı Kanuna göre kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiş orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğunun tespiti hâlinde, orman işletme müdürlüğünce görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi ya da orman mühendisi ile kadastro müdürlüğünce görevlendirilecek kontrol mühendisi veya mühendisin iştirak ettirildiği, 3402 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre oluşturulacak kadastro ekibince orman sınır nokta ve hatları orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle zemine aplike edilir. Tespit edilen uyumsuzluk yukarıda oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuata uygun hale getirilir. Çalışma sonucunda bir zabıt düzenlenir ve bu zabıt ekip görevlileri ile orman ve kadastro mühendisleri tarafından birlikte imzalanır. Düzeltme işlemi 3402 sayılı Kanunun 11 inci maddesine göre yapılacak askı ilanı ile kesinleşir." hükmü düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1....

              Bendinde, "6831 sayılı Kanuna göre kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiş orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğunun tespiti hâlinde, orman işletme müdürlüğünce görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi ya da orman mühendisi ile kadastro müdürlüğünce görevlendirilecek kontrol mühendisi veya mühendisin iştirak ettirildiği, 3402 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre oluşturulacak kadastro ekibince orman sınır nokta ve hatları orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle zemine aplike edilir. Tespit edilen uyumsuzluk yukarıda oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuata uygun hale getirilir. Çalışma sonucunda bir zabıt düzenlenir ve bu zabıt ekip görevlileri ile orman ve kadastro mühendisleri tarafından birlikte imzalanır. Düzeltme işlemi 3402 sayılı Kanunun 11 inci maddesine göre yapılacak askı ilanı ile kesinleşir." hükmü düzenlenmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1....

                Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır. Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda da; kadastro müdürlüğünce davacıya ait 30 parsel ile davalı ...'a ait 33 parsel sayılı taşınmazların ortak sınırındaki 239 ve 264 numaralı kırık noktalar birleştirilmesi gerekirken 239 ve 266 numaralı kırıkların birleştirildiği ve tersimat hatası yapıldığı belirtilerek 21.01.2009 tarihinde 41. maddeye göre düzeltme yapılmıştır....

                  Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.11.2021 tarihli 2021/8899 Esas 2021/8415 Karar sayılı kararıyla, davacı kadının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davacı kadın vekili, davanın esasına ilişkin itirazlarda bulunarak Daire kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunmuş, İlk Derece Mahkemesince 03.01.2022 tarihli ek karar ile karara karşı karar düzeltme kanun yolu kapalı olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı kadın vekili bu ek karar üzerine kanun yararına temyiz isteminde bulunmuş, Adalet Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürlüğünce karar düzeltme isteminin reddine karar vermenin yerel mahkemenin yetkisinde olmadığı, Yargıtay ilamına karşı yapılan karar düzeltme talebinin henüz usulünce değerlendirilmediği, karar düzeltme başvurusunun değerlendirilmesi işleminin Yargıtay 2....

                    Yerel Mahkemenin, karar düzeltme isteminin reddine ya da karar düzeltme isteminde bulunulmamış sayılmasına karar vermek yetkisi bulunmadığından, mahkemenin karar düzeltme isteminde bulunmamış sayılmasına dair 10.01.2023 tarihli ek kararın kaldırılmasına karar verilerek, karar düzeltme isteminin incelenmesine geçildi. HMUK'un 442/1 maddesindeki “Aynı ilam aleyhine bir defadan ziyade tashihi karar talebi mesmu olmadığı gibi tashihi karar arzuhalinin reddine veya kabuliyle kararı sabıkın tadiline dair sudur eden hükümlere karşı dahi tashihi karar caiz değildir.” hükmü gereğince karar düzeltme kararına karşı ikinci kez karar düzeltmeye gelinemeyeceği hususu belirtilmiş olup söz konusu karar düzeltme kararına karşı, davacı ... tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Bu durumda aynı ilama karşı iki defa karar düzeltme talep edildiği anlaşılmaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu