Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Kadastro Müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin Sulh Hukuk Mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda ise, re'sen yapılan düzeltme işlemi söz konusu olmakla kadastro müdürlüğü hasımdır. Kadastro müdürlüğü toplulaştırma nedeniyle yaptığı incelemede; davacı Hazine adına kayıtlı çekişmeli 1015 parsel sayılı taşınmazın, kadastro sırasında hesaplanan yüzölçümü ile düzeltme işlemi sonrasındaki farkın planimetre çevrim hatasından veya kol ayarından kaynaklanmış olabileceğini belirterek düzeltme işlemi yapmıştır....

    Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Kadastro Müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin Sulh Hukuk Mahkemesinde 30 gün içinde açacakları dava ile düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda ise, re'sen yapılan düzeltme işleminde Kadastro Müdürlüğü yasal hasımdır. Kadastro Müdürlüğü toplulaştırma nedeniyle yaptığı incelemede davacı Hazine adına kayıtlı çekişmeli 1048 parsel sayılı taşınmazın, kadastro sırasında hesaplanan yüzölçümü ile düzeltme işlemi sonrasındaki farkın planimetre çevrim hatasından veya kol ayarından kaynaklanmış olabileceğini belirterek düzeltme işlemi yapmıştır....

      İdaresi, dava dilekçesi ekindeki krokide gösterilen taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, ancak orman alanı dışında bırakıldığını ileri sürerek, söz konusu yerin 107 ada 1 parsel ile birleştirilmek suretiyle orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmış ve Kadastro Müdürlüğünce, 138 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 parsel numarası verilen taşınmazların orman kadastrosuna itiraz davasına konu olduklarından bahisle, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle kadastro tespit tutanakları düzenlendiği belirtilerek, 3402 sayılı Yasa’nın 5. maddesi gereğince tutanaklar Kadastro Mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 138 ada 1, 2, 3, 4, 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazların bahçe niteliğiyle davalılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ve bu hüküm, davacı ... İdaresinin temyiz ve karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmekle 06.02.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Bilahare davacı ......

        İcra Dairesince çıkarılan ödeme emrine karşı borçlu tarafça bu kez borcun tamamına itiraz edildiği, alacaklı tarafça yetkisiz icra dairesinde borcun kısmen kabul edilmesi nedeni ile haciz talebinde bulunulduğu ancak; icra müdürlüğünce takibin durdurulduğu gerekçesi ile talebin reddedildiği, alacaklı vekilinin icra müdürünün haciz talebinin reddi kararını şikayet ettiği mahkemece şikayetin kabul edilerek memurluk işleminin kaldırıldığı görülmektedir. Somut olayda alacaklı tarafça başlatılan ilamsız takipte borçlu yetki itirazında bulunmuş, dosya yetkili icra dairesine gönderilmiştir. Yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlu tarafından, yetkili icra dairesinden gönderilen ödeme emrine ilişkin borcun tamamına itiraz edildiğinden yetkili icra dairesince takibin durudurulması usule uygundur. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.01.1998 tarih 1996/221 Esas 1998/7 nolu kesinleşmiş kararına göre tescil edilen eski 1512 parsel Kadastro Müdürlüğünce yapılan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesince yapılan çalışmalar sonucu 15308 ada 1 parsel, doğusu; ......

            Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Gerekçe ve Sonuç Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06.10.2022 tarihli ve 2021/12172 Esas, 2022/7814 Karar sayılı ilamıyla; hükmün onanmasına karar verilmiştir. V. KARAR DÜZELTME A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davacı Hazine vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. B. Karar Düzeltme Sebepleri Davacı Hazine vekili karar düzeltme dilekçesinde; dava konusu taşınmazın orman kadastrosu ve aplikasyon çalışmasının kesinleştiği 1996 tarihine kadar orman sayılan yerlerden olduğunun kabulü gerektiğini, bu tarihe kadar sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceğini, ayrıca taşınmazın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenlenen ve halen yürürlükte bulunan 29.07.1980 tasdik tarihli ve 1/50.000 ölçekli ......

              Bu nedenle, temlik alan ...’in Dairemiz kararına karşı karar düzeltme talep hakkı bulunmadığından, karar düzeltme isteyen dilekçesinin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan davacılar ..., ..., ... ve müştereklerinin karar düzeltme isteklerinin REDDİNE; aynı Kanunun 442. maddesi uyarınca takdiren 389.00.-TL para cezası ile Harçlar Kanunu uyarınca 92.50.-TL ret harcının düzeltme isteyenlerden ayrı ayrı alınmasına, yine yukarıda açıklanan nedenler ile temlik alan ...'in karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, karar düzeltme harcının istek halinde iadesine, 04/02/2019 gününde oy birliği ile karar verildi....

                Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 411,360, 391 parsel sayılı taşınmazların 22.9.1971 tarihinde yapılan genel kadastroda davacı ve dava dışı kişilerin miras bırakanı Mehmet adına tespit edildiği, tespite karşı yapılan itirazlar sonucu kadastro komisyonunca tespitlerinin iptal edildiği, ve anılan taşınmazların davacı adına tesciline karar verildiği, itirazı komisyonca reddedilen dava dışı Ali 'nin komisyon kararına karşı 360 ve 391 parseller hakkında açtığı tespite itiraz davası da Kadastro Mahkemesince 29.3.1973 tarihli ve 1973/139 Esas 310 Karar sayılı ilamı ile itiraz edilmemiş sayılmasına karar verildiği ve 15.3.1976 tarihinde anılan kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, Tapu Sicil Müdürlüğünce komisyon kararı ve burada belirlenen mülkiyet durumu dikkate alınarak 411 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tescil edildiği ve çap kaydının oluştuğu gözetilmek suretiyle bu parsel yönünden açılan davanın reddedilmiş olması doğrudur....

                  Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. Kadastro Müdürlüğünün re'sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin Sulh Hukuk Mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce re'sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda ise, re'sen yapılan düzeltme işleminde Kadastro Müdürlüğü yasal hasımdır. Kadastro Müdürlüğü toplulaştırma nedeniyle yaptığı incelemede; davacı adına kayıtlı çekişmeli 481 parsel sayılı taşınmazın, kadastro sırasında hesaplanan yüzölçümü ile düzeltme işlemi sonrasındaki farkın planimetre çevrim hatasından veya kol ayarından kaynaklanmış olabileceğini belirterek düzeltme işlemi yapmıştır....

                    Dosyanın incelenmesinden; davacı Şirketçe ithal edilen eşyalara ait katma değer vergisinin ihtirazi kayıtla ödenmesinden sonra, süresi içinde düzeltme talebinde bulunulduğu; gümrük müdürlüğünce, düzeltme istemi 30 gün içinde karara bağlanarak, sonucunun davacı Şirkete bildirilmesi yerine, ihtirazi kayıt dilekçesinin düzeltme istemi olarak kabulü suretiyle reddedildiği; bu karara karşı yapılan itirazın, İstanbul Gümrükler Başmüdürlüğünce, beyana karşı idari itiraz yoluna gidilemeyeceğinden bahisle incelenemeyeceğinin davacı Şirkete bildirildiği; düzeltme istemi hakkında ise, süresi içinde bir işlem tesis edilmediği; bu şekilde oluşan zımni ret işlemine karşı yapılan itirazın da, konu hakkında daha önce gerekli cevap verildiğinden bahisle incelenmediği yolunda cevap verildiği; bu işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın da, Mahkemece, işin esasına girilmek suretiyle reddedildiği anlaşılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu