Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında, tutanağın beyanlar hanesinde gösterilen zilyetlik şerhine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 26/07/2007 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak kadastro davaları, lehine tespit yada kadastro komisyonunca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişiler arasında görülür. Bir başka deyişle, kadastro davaları hakları çatışanlar arasında görülür. Dava, 2/B niteliği ile Hazine adına tespiti yapılan taşınmazla ilgili tutanağın beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilen davacının adının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğuna ve taşınmaz hakkında da sicil oluşturulacağına göre, husumetin tespit maliki Hazineye yöneltilmesi zorunludur....
Davacı vekili 03/05/2021 tarihli beyan dilekçesinde talep sonucunu kadastro tespitine itirazın kabulü ile davaya konu taşınmazın beyanlar hanesinde yer alan kullanıcı şerhinin ve muhtesat beyanının sicilden terkin edilmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini, bu talebin kabul görmemesi halinde askı ilanında belirtilen muhtesatların cinsi, konumu, mesafesi, kapladığı alanın tespit edilerek tapuya tescilini talep ve dava ettiğini belirtmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişme konusu 160 ada 12 sayılı parselin tespit gibi tesciline ve taşınmaz üzerinde fen bilirkişi raporunda gösterilen evin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi gereğince davacı ... tarafından yapıldığının tutanağın beyanlar hanesinde muhtesat olarak gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 21.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile davacı Hazine adına tesciline, taşınmaz üzerinde bulunan üç adet 50 yaşlarındaki zeytin ağacının muhtesat olarak davalı adına beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 07.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
İncelenen dosya kapsamına kararın dayandığı gerekçeye ve kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritasının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parselin 17.04.2008 tarihli müşterek bilirkişi krokisinde (A) ile gösterlien 65 m2 bölümünün orman sınırları içinde olduğu belirlenip, her ne kadar kadastro tesbitinden dava tarihine kadar 10 yıldan fazla süre geçmişse de, dava genel arazi kadastro tesbitinden sonra yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalması nedenine dayalı olup, kadastro tesbitinden önceki nedene dayanılmadığından, 23.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasanın 2. Maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 12/3 Maddesine eklenen “Bu hüküm, iddia ve taşınmazın niteliğine yahut Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri dahil, tarafların sıfatına bakılmaksızın uygulanır.” hükmü ile aynın yasanın 3. maddesi ile 3402 Sayılı Yasaya eklenen Geçici 8....
Ancak, orman sayılan yerler ile orman içi açıklıklardaki zilyetliğin hukuki değeri bulunmadığı gibi suç oluşturacağı, bu nedenlerle devlet ormanlarında kullanıma, zilyetliği ve muhdesata ilişkin şerh verilemeyeceği gözetilmeden, devlet ormanı olarak Hazine adına tesciline karar verilen çekişmeli parsellerin, kadastro tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “6831 SAYILI YASANIN 6831 SAYILI YASANIN 2/B MAD. GEREĞİNCE ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARTILMIŞ OLUP” şerhi ile 331 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI HASANOĞLU ...’YA AİTTİR”, 140 ada 333 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... OĞLU ...’E AİTTİR”, 140 ada 334 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “ PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... KIZI ...’E AİTTİR”, 140 ada 335 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ......
Ancak, orman sayılan yerler ile orman içi açıklıklardaki zilyetliğin hukuki değeri bulunmadığı gibi suç oluşturacağı, bu nedenlerle devlet ormanlarında kullanıma, zilyetliği ve muhdesata ilişkin şerh verilemeyeceği gözetilmeden, devlet ormanı olarak Hazine adına tesciline karar verilen çekişmeli parsellerin, kadastro tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “6831 SAYILI YASANIN 6831 SAYILI YASANIN 2/B MAD. GEREĞİNCE ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARTILMIŞ OLUP” şerhi ile 336 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... OĞLU ...’A AİTTİR”, 140 ada 337 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “ PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... KIZI ...’E AİTTİR”, 140 ada 338 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “ PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... KIZI ...’E AİTTİR”, 140 ada 339 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ......
Sözü edilen yasa hükmü şöyledir: EK MADDE 4- "6831 sayılı Orman Kanununun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2 nci maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı 05.06.1986 tarihli ve 3302 Sayılı Kanunlarla değişik 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz." Bu madde hükmüne göre yapılacak kadastro sırasında da davacının itiraz ve dava hakkını kullanması mümkündür....
Tazminat isteğine dayanak 1424 ve 1425 sayılı parseller, sırasıyla 6.800,00 m² ve 7.700,00 m² yüzölçümleriyle ve tarla vasfıyla davacı adına kayıtlı olup, her iki parselin de beyanlar hanesinde 12/07/2005 tarih ve 4634 yevmiye numarasıyla konulan “Bu parselin bir kısmı kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kalmaktadır” şeklinde ve şerhin Malik/Lehdar bölümüne ... yazılmış şerh bulunmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davaya bakma görevinin idare mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil ile 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; somut olayda, 1424 ve 1425 sayılı parsellerin tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan orman şerhi tapu maliki davacının tasarruf yetkisini kısıtlar niteliktedir....
Tazminat isteğine dayanak 1308 sayılı parsel, tapuda 15.100,00 m² yüzölçümü ve tarla vasfıyla davacı adına kayıtlı olup, beyanlar hanesinde 12/07/2005 tarih ve 4634 yevmiye numarasıyla konulan “Bu parselin bir kısmı kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kalmaktadır” şeklinde ve şerhin Malik/Lehdar bölümüne ... yazılmış şerh bulunmaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davaya bakma görevinin idare mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle, davanın görevsizlik nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil ile 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; somut olayda, 1308 sayılı parselin tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan şerhi tapu maliki davacının tasarruf yetkisini kısıtlar niteliktedir....