Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3. Maddesi uyarınca dava hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmiş ise de taşınmazın edinme sebebi kısmında iki katlı kargir evin davacıların miras bırakanı tarafından yapıldığının belirtildiği, bu haliyle davanın kadastro tespit sonrasına ilişkin olduğu, bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2017/241 ESAS, 2020/86 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesatın aidiyetinin tesbiti KARAR : Terme 2....

Gereği görüşüldü: Davacı ..., yaylak olarak kesinleşen 259 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde davalı ...‘a ait olduğu bildirilen evin kendisine ait olduğunun tespiti istemiyle; ..., hazine ve ... Köyü Tüzel Kişiliği’ni hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, 259 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve kadastro tespiti sırasında davalı ... adına yazılan evin davacıya ait olduğunun tespitine, uzman bilirkişi ... tarafından düzenlenen 03.12.2008 tarihli raporun kararın eki sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç davanın ve taşınmazın niteliğine, yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir....

    Gereği görüşüldü: Davacı ..., yaylak olarak kesinleşen 259 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde davalı ...’ye ait olduğu bildirilen evin kendisine ait olduğunun tespiti istemiyle; ..., hazine ve ... Tüzel Kişiliği’ni hasım göstermek suretiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, 259 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve kadastro tespiti sırasında davalı ... adına yazılan evin davacıya ait olduğunun tespitine, uzman bilirkişi... tarafından düzenlenen 03.12.2008 tarihli raporun kararın eki sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç davanın ve taşınmazın niteliğine, yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü; - K A R A R - Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, 07.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.09.2011 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil ile muhdesatın aidiyetinin tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ... iptali ve tescil davasının reddine, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteminin kabulüne dair verilen 13.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          haliyle muhdesat aidiyetinin tespiti davasının açıldığı 2018 yılı itibariyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2019 tarihinde verilen dilekçeyle muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.11.2019 tarihli hükmün ...Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacılar vekili tarafından talep edilmiştir. ...Bölge Adliye Mahkemesi (6.) Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine ...Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

            Muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarının inceleme alanı, Yargıtay'ın devamlılık arz eden kararlarında şu şekilde belirlenmiştir: "Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da vurgulandığı gibi Eşya Hukuku'nda, muhdesattan, bir arazi üzerinde yapı ve tesisler ile bağ ve bahçe şeklinde dikilen ağaçları anlamak gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir." (Yargıtay 8....

            Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre muhdesatların davacı tarafından dikildiği ve yetiştirildiği sabit olmuştur. Mahkemece dava konusu meyve ağaçlarının davacı tarafından meydana getirildiğinin/dikildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu