Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kanuna uygun olsun olmasın, kat malikleri tarafından atanmış bir yöneticinin varlığı halinde, bu yöneticinin atandığı kat malikler kurulu kararının iptali ile birlikte istenilmediği sürece mahkemece yönetici atanması yapılamayacaktır. Sekizden az bağımsız bölümü bulunan anagayrimenkullerde yönetici atanması istemi ile dava açılması halinde, yönetici atamasının gerekli olduğunun kabulü, gündelik hayatın gerçeklerine daha uygun düşmektedir. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 34.maddesine göre, kat malikleri anagayrimenkulün yönetiminde anlaşamaz veya toplanıp bir yönetici atayamazlarsa, o gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesince, kat maliklerininden birinin müracaatı üzerine ve mümkünse diğerleri de dinlendikten sonra, gayrimenkule bir yönetici atanır. Yasanın bu hükmü karşısında yönetici atanmasını isteme hak ve yetkisi salt kat maliklerine aittir....

Hukuk Dairesi'nin 2017/4402 E. - 9033 K.ve 07/11/2017 tarihli ilamı ile; Dava konusu uyuşmazlık, Kat Malikleri Kurul Kararı'nın İptali, Yönetici Atanması ve Yönetim Tarafından Yapılan Harcamaların Tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece ilgili yönetimden karar defteri, çağrı belgeleri, hazirun cetveli ve toplantıya ilişkin diğer evrakların celbi ile KMK 33.maddesi hükmü gereğince dava ehliyeti yönünden iptali talep edilen 12/11/2013 tarihli toplantıya katılanların ve katılıp da olumlu ya da olumsuz oy kullananların tespitinin yapılması ve sonrasında toplantının iptalini gerektirir bir husus bulunup bulunmadığının belirlenmesi açısından uzman bir bilirkişiden rapor alınması gerekirken bu hususun düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir....

Mahkemece 06/07/2013 tarihli kat malikleri olağan genel kurul toplantısının, toplantıya çağrı usulü yönünden KMK 29/2. maddesine uygun olduğu, toplantı nisabı ile yönetici ve denetici seçimi hususundaki karar nisabın KMK 34/4 maddesine uygun olduğu "blokların taba rengi ıslak kum veya kum beji olması" kararının KMK 19. maddesine uygun düşmediği, iptali talep edilen genel kurul toplantısında boya için kat maliklerinden toplanacak miktar hususunda karar alınmış olmasına rağmen yönetim tarafından kat maliklerine yazılan 09/07/2013 tarihli yazıda "Boya için normal dairelerden 1.965,00 TL, dubleks dairelerden 2.035,00 TL toplanacağı" hususunda karar alma yetkisi olmadığından bu kararın yok hükmünde olduğu, ayrıca tüm bağımsız bölümlerin arsa paylarının aynı olması sebebi ile bu kararın yönetim planına ve KMK 20. maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....

    Birleşen dava yönünden, anataşınmazda yönetici bulunduğuna göre kayyum atanması isteminin reddine ve harçlandırılarak açılmış bir dava bulunmadığından zararın tazmini isteminin reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      Dosyada sunulan belgeye göre 2015 yılına kadar sitenin yönetimi yönetim planına uygun bir şekilde tek yönetim olarak devam etmekte iken 25/01/2015 tarihinde yapılan toplantıda blok yönetimlerinin ayrılmasına karar verildiği ve bu kapsamda A blok yönetiminin ayrı bir şekilde oluştuğu açıklanmıştır. Yönetim planında 25. madde de ana gayrimenkulün kat malikleri kurulunca kendi aralarında veya dışarıdan seçilen yönetici veya 3 kişilik bir yönetim kurulu tarafından yönetileceği düzenlenmiştir. Davacının ise A blok yöneticiliği adına Kazım Saçkan olduğu görülmektedir. Ancak, kat malikleri yönetim planında değişiklik yapmamışlardır. Yönetim planında tek yönetim öngörülmesine rağmen kat malikleri kurulunda yönetim planı değişikliği yapılmaksızın, her bloka ayrı yönetici atanması ve yönetimlerin bu şekilde ayrılması KMK ve yönetim planı kapsamında mümkün değildir....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2020 NUMARASI : 2017/1851 ESAS 2020/127 KARAR DAVA KONUSU : (Yönetici Atanması İstemli) KARAR : İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosya içindeki tüm belgeler ile dairemiz üyesi tarafından hazırlanan ön inceleme ve inceleme raporu incelendi....

        Maddesinde '' Kat malikleri, anagayrimenkulün yönetimini kendi aralarından veya dışardan seçecekleri bir kimseye veya üç kişilik bir kurula verebilirler; bu kimseye (Yönetici), kurula da (Yönetim kurulu) denir. Anagayrimenkulün sekiz veya daha fazla bağımsız bölümü varsa, yönetici atanması mecburidir. Anagayrimenkulün bütün bölümleri bir kişinin mülkiyetinde ise, malik kanunen yönetici durumundadır. Yönetici, kat maliklerinin, hem sayı hem arsa payı bakımından çoğunluğu tarafından atanır. Yönetici her yıl kat malikleri kurulunun kanuni yıllık toplantısında yeniden atanır; eski yönetici tekrar atanabilir. Kat malikleri anagayrimenkulün yönetiminde anlaşamaz veya toplanıp bir yönetici atayamazlarsa, o geyrimenkulün bulunduğu yerin sulh mahkemesince, kat maliklerinden birinin müracaatı üzerine ve mümkünse diğerleri de dinlendikten sonra, gayrimenkule bir yönetici atanır. Bu yönetici, aynen kat maliklerince atanan yöneticinin yetkilerine sahip ve kat maliklerine karşı sorumlu olur.''...

        Ancak toplantıda alınan 9 no'lu kararın KMK 19. maddesine göre ortak alan olan ve mimari projede bulunan asansörün bakım ve onarımının kat maliklerince yapılması gerektiğinden, yine KMK 35. maddesine göre asansörün bakım ve onarımının sağlanması için avans toplanmasının yöneticinin görevi olduğundan "asansörün zaruri olmadığı ve asansörün kırmızı etiketli olduğundan çalıştırılması için yüklü maliyet gerektirdiğinden ikinci bir toplantıya kadar çalıştırılmasının iptaline" dair alınan kararın KMK ve yönetim planına aykırı olduğundan mahkemece bu kararın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ne var ki; davada vekille temsil edilen bir kısım davalılar lehine hükmedilen vekalet ücretinin, davanın red sebebi aynı olması nedeniyle tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş olması doğru değildir....

        Davacıya usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğ edilmediğine ve davacı toplantıya katılmamış olduğuna göre bu durum toplantının iptali sebebidir. Mahkemece, davacıya yasaya uygun olağanüstü toplantı çağrısının yapıldığının kabulü edilmesi hatalı olmuştur. Ancak, toplantının iptali yeni yönetim atanması ve tevdi mahalli tayinini haklı kılmaz. Mahkemece yönetici atanabilmesi için yönetimde boşluk meydana gelmeli ve halen görevi başında bir yönetici bulunmaması, kat malikleri kurulunun toplanarak bir yönetici seçememesi gerekir. Toplantının iptaline karar verilmesi durumunda kat maliklerinin toplantı yapıp yeni yönetici seçme imkanı bulunduğu sürece mahkemece yönetici atanması mümkün değildir. Davacının buna yönelik istemleri kabul edilemez....

        Davacıya usulüne uygun çağrı kağıdı tebliğ edilmediğine ve davacı toplantıya katılmamış olduğuna göre bu durum toplantının iptali sebebidir. Mahkemece, davacıya yasaya uygun olağanüstü toplantı çağrısının yapıldığının kabulü edilmesi hatalı olmuştur. Ancak, toplantının iptali yeni yönetim atanması ve tevdi mahalli tayinini haklı kılmaz. Mahkemece yönetici atanabilmesi için yönetimde boşluk meydana gelmeli ve halen görevi başında bir yönetici bulunmaması, kat malikleri kurulunun toplanarak bir yönetici seçememesi gerekir. Toplantının iptaline karar verilmesi durumunda kat maliklerinin toplantı yapıp yeni yönetici seçme imkanı bulunduğu sürece mahkemece yönetici atanması mümkün değildir. Davacının buna yönelik istemleri kabul edilemez....

        UYAP Entegrasyonu