Uyarınca edimini ifa etmeyen veya ifaya hazır olduğunu bildirmeyen taraftan edimini ifa etmesini talep edemeyeceğini,, ön sözleşme gereği belirlenen ödeme ediminin yapılmadığını, süresi içinde ödeme yapılmaması, edimin ifa edilmemesi, ifa teklif edilmemesi nedeniyle taahhüdün kendi kendine sona erdiğini, TBK 138 uyarınca davalıdan edimini ifa etmesinin istenilmesinin dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, somut olayda ortakların kağıt üstünde şirkete bir değer biçtiğini ve bu değer üzerinden davalı ile hisselerin devri için anlaştıklarını, ancak davalının yapmış olduğu araştırma ile şirketin değerinin kendisinden gizlendiğini, iradesinin sakatlandığını, tutanak imzalanması akabinde imzalanan yeni proje montajları, enflasyondaki artış, döviz kurlarındaki yükseliş, araç fiyatlarındaki değişiklikler gibi davalı tarafından öngörülemeyen değişiklikler nedeniyle aynı bedel ile sözleşmenin ifasının istenilmesinin dürüstlük kuralına aykırı düştüğünü, öte yandan davalının toplamda 5.000.000,00 TL'lik...
-YTL'nin yasal faizi ile birlikte tazmini yolunda verilen kararın tebliğinden önce, davacı vekillerinin vekaletnamedeki feragat yetkilerine istinaden 8.3.2007 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini İdare Mahkemesine bildirdikleri, kararın tebliği ve davalı idarece temyiz dilekçesi verilmesi üzerine verdikleri savunma dilekçelerinde ise feragatten vazgeçtiklerini beyan ettikleri görülmektedir. Feragat, davacının veya vekaletnamedeki açık yetkiye istinaden vekilinin tek taraflı irade beyanının yargılama sonuçlanıncaya kadar yargı yerine ulaşması ile tamamlanmakta olup, feragatin geçerliliği için yargı yerinin kararı veya davalının kabulü de gerekmediğinden, yargı yerinin bu konudaki yetkisinin feragat beyanın gerçek olup olmadığını ve Kanuna uygun yapılıp yapılmadığını tespitten ibaret bulunması karşısında, kesin hükmün hukuki neticelerini doğuran feragatten rücu etmek de hukuken mümkün değildir....
Bu halde, vaat edenin borcunu aynen ifa etmesi olanağı kalmamıştır. Böyle bir durumda alacaklı, temlik vaadinin ifa edilmemesinden dolayı, borçludan tazminat isteyebilir. Yoksa, vaat edene karşı ileri sürebileceği “mülkiyetin kendisine geçirilmesini” istemeye ilişkin kişisel hakkını, o taşınmazı sonradan kazanan üçüncü kişilere karşı ileri süremez ve üçüncü kişi üzerindeki hukuken geçerli bir işleme dayanan tapu kaydının iptalini isteyemez. Davacının, tescil isteği yerine geçen bir tazminat talebi bulunmadığına göre, tapu iptal ve tescile ilişkin isteğin reddi gerekirken, yazılı şekilde iptal ve tescile karar verilmesi doğru olmamıştır. Hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun onama kararına iştirak etmiyorum....
Davacı taraf, davalı ile sözlü olarak anlaşılan bedelin 315.000 TL olduğunu, edimini ifa ettiğini beyan ederek aynen ifa suretiyle aracın mülkiyet ve zilyetliğinin devrini, bu olmazsa ödenen bedelin iadesini talep etmiş, Davalı ise, ile imzalanan sözleşmede bedelin 300.000 TL araç, 45.000 TL yapım bedeli olmak üzere 345.000 TL olduğunun yazılı olduğunu, davacının edimlerini gereği gibi ifa etmediğini savunarak davanın reddini savunmuştur. Öncelikle, davacının hata iddiasına dayalı sözleşme bedelinin 315.000 TL olduğu yönündeki iddiası bakımından mahkemenin bu iddiasının kabulü mümkün olmadığı ve anlaşmanın sözleşmede yazılı olduğu gibi araç bedeli olarak 300.000 TL iç dizayn olarak 45.000 TL olmak üzere 345.000 TL olduğu yönündeki gerekçesi yerindedir....
. - K A R A R - Dava; Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malın aynen iadesi istemine ilişkindir. Davalı, davaya konu tesviye cihazını teslim almadığını, böyle bir talebinin de olmadığını, dava dışı ...'e traktörle ilgili finansal kiralama işlemlerini yapmak üzere vekalet verildiğini, adı geçen bu şahsın traktör için verdiği 12.000 TL. parayı da alıp kaçtığını, bu kişinin başkalarından aldığı vekaletnameler ile çok kişiyi dolandırdığını belirterek elinde olmayan bir malı teslim edemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde davalı tarafından vekil ...'...
Bu nedenle gecikme tazminatı, ifa ile birlikte talej edilebileceği gibi, ifa temerriltten sonra yerine getirilmiş ve bir çekince fihtirazi kayıt) ileri sürülmemiş olsa bile ifadan sonra talep ve dava edilebilir, ifa davasında talep edilmemiş olsa dahi gecikme tazminatı ayrıca dava edilebilir. (... /... , Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C.1, İstanbul 2011,5.488) Aksinin kabulü, temerrüdün borçlu bakımından yaptırımsız kalmasına yol açar. Temerrüde düşen borçlunun “borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür." hükmünü getirmiştir. Geçikme tazminatı, temerrüt tarihinden aynen ifaya kadar geçen dönem içindeki zararları kapsar. Gecikme tazminatında tazmin edilecek zarar bir tür olumlu zarardır ve alacaklının malvarlığının, temerrüde düşülmeden borcun ifa edilmesi halinde içinde bulunacağı durumla, gecikmeli ifa Sonucunda içinde bulunduğu durum arasındaki farkı ifade eder....
BK’nın 106/II. maddesine göre bu seçimlik haklar a) aynen ifa ve gecikme tazminatı, b) gecikmiş ifayı ret, bunun yerine tazminat (müspet zararları talep hakkı), c) sözleşmeden dönme ve tazminat (menfi zararları talep hakkı)’dır. Sözleşme konusu ... mevkii 3 pafta 1413 parsel sayılı taşınmazın hissedarlarından ..., ..., ...22.12.2003 tarihinde seçimlik hakkı “aynen ifa ve gecikme tazminatı” olarak kullanıp eldeki davayı açmışlarsa da, aynı parselin diğer hissedarları olan ...seçimlik hakkı “sözleşmeden dönme ve tazminat” olarak kullanıp, 21.06.2006 tarihinde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2006/548 Esas sayılı dosyası ile sözleşmenin feshi ve tazminat istemli davayı açmışlardır. Dava halen derdesttir....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık DM. cinsinden ödenmesi kararlaştırılan kredi borcunun günün ekonomik koşulları altında çekilmez hal alması ve böylece işlemin temelinin çökmesi olgusuna dayalı kredi borcunun uyarlanması isteğine ilişkindir. Sözleşme hukukuna egemen olan sözleşmeye bağlılık (ahde vefa-gacta sund servanda) ilkesi hukukumuzda da kabul edilmiştir. Bu ilkeye göre sözleşme, yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Karşılıklı borç doğuran akitlerde taraflardan biri için sonradan ağırlaşmış, kararlaştırılan edimler dengesi sonradan ortaya çıkan olaylar nedeniyle değişmiş olsa bile, borçlu (denge aleyhine bozulan taraf) sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Gerçekte sözleşmeye bağlılık ilkesi, hukuki güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkesini oluşturmaktadır. Ancak bu ilke, özel hukukun diğer ilkeleriyle sınırlandırılmıştır....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık ihaleye istinaden akdedilen 2 adet sözleşme uyarınca davacı şirketin üstlendiği buğday unu tedarikine dair edimlerin küresel ısınmaya bağlı kuraklık sonucunda tam olarak yerine getirilememiş olmasının taraflar arasındaki sözleşmeler ile kamu ihale sözleşmelerine ilişkin mevzuatın ilgili hükümlerine göre davacı şirket açısından mücbir sebebe dayalı bir beklenmeyen halden doğan bir ifa güçlüğü olarak kabul edilmesinin mümkün olup olmadığı, dolayısıyla sözleşmelerin feshinin haklı olup olmadığına ilişkindir. 2012/12269-16844 Mahkemece, 2007 yılında yaşanan kuraklığın mücbir sebep boyutlarında değerlendirilmesi gerektiği, önceden öngörülmesinin olanaksız olduğu ve doğal afet niteliğinde kabul edilmesi gerektiği açıklanarak yazılı şekilde karar verilmiştir. Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır....
KARAR Borçlu vekili, takip dayanağı ilamda birlikte ifa kuralı gereğince edimlerin yerine getirileceğinin hüküm altına alındığını, kendi edimini yerine getirmeyen alacaklının satış bedelini talep etmesinin ilama aykırılık olduğunu belirterek takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, icra emrinde dayanak ilama uygun olarak “ ...aynen ifa kuralı gereği 535 adet akü icra müdürlüğüne teslim edilecektir'' ibaresinin yer aldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İcra takibinin dayanağı, ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/598 Esas 2015/25 Karar sayılı ilamında ''... 106.767,31 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; Birlikte ifa kuralı gereğince, davalı elinde bulunan ve yukarıda belirtilen satış bedelinin iadesine karar verilen 535 adet akünün davacı tarafından davalıya iadesine'' karar verilmiştir....