"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ..... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından iki adet çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak çeklerin, keşideci şirketin eski yöneticilerinden.... tarafından kendisine verilen vekaletnamedeki yetkilerinin dışına çıkmak suretiyle kötü niyetle düzenlendiğini ileri sürerek, yetkisiz temsilci tarafından imzalanan çeklerdeki imzaya ve takip konusu borca itirazla takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, borca itirazın kabulü ile borçlu hakkında yürütülen...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak çekin keşideci şirketin eski yöneticilerinden.... tarafından kendisine verilen vekaletnamedeki yetkilerinin dışına çıkmak suretiyle kötüniyetle düzenlendiğini ileri sürerek yetkisiz temsilci tarafından imzalanan çekteki imzaya ve takip konusu borca itirazla takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, borca itirazın kabulü ile borçlu hakkında yürütülen takibin iptaline karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak bononun keşideci şirketin eski yöneticilerinden... tarafından kendisine verilen vekaletnamedeki yetkilerinin dışına çıkmak suretiyle kötüniyetle düzenlendiğini ileri sürerek, yetkisiz temsilci tarafından imzalanan bonodaki imzaya ve takip konusu borca itirazla takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, borca itirazın kabulü ile borçlu hakkında yürütülen takibin iptaline...
Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davanın eser sözleşmesine dayalı bakiye bir kısım faturaya dayalı alacağın tahsili istemi olduğu, HUMK'un 9. maddesi uyarınca eser sözleşmesinin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu,hem sözleşmenin ifa edileceği yer hem de şubenin bulunduğu yer olan Manisa Mahkemelerinin yetkili olduğundan bahisle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur. Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası'nın 9, HMK'nın 6. maddesi uyarınca her dava kural olarak davalının ikametgahı mahkemesinde açılır. Sözleşmeden doğan davalar ayrıca sözleşmenin icra olunacağı (işin yapılacağı) yer mahkemesinde de açılabilir (HMK. m.10) Taraflar arasında yetki sözleşmesi var ise o yer mahkemesi de yetkilidir. (HUMK mad.22, HMK mad. 17) Anılan bu yasal kurallar dikkate alındığında kamu düzeni gereği istisnalar hariç davacı tarafın bu yer mahkemelerinden birisinde davasını açma konusunda seçimlik hakkı vardır....
İlk derece mahkemesince davalılar Erkan ve Beytullah'ın satın almalarının iyi niyete dayalı olduğundan bahisle bu kişiler yönünden açılan davanın reddine karar verildiği, davacı tarafın kademeli talebi olan tazminat yönünden ise davalı vekiller Abdulkerim ve Aziz'in sorumlu tutularak davanın bu kişiler yönünden kabulüne karar verildiği görülmektedir. Borçlar Kanununun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. 6098 s. Türk Borçlar Kanununda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir....
Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Kiracının diğer bir hakkı da sözleşmeyi feshederek menfi zararını talep edebilmesidir. Davacı, dava dilekçesinde kiralananın teslim edilmediğini ileri sürerek uğradığı zararı talep ettiğine ve aynen ifa talebinde bulunmadığına göre kira sözleşmesini feshettiğinin kabulü gerekir. Bu çerçevede, davacının talebi açıklattırılıp, TBK 125. maddesi çerçevesinde inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Bilirkişi raporu, teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek hükme esas alınmıştır. İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davaya konu somut olayda, takip davacının taraflar arasındaki hizmet ilişkisi kapsamında davalıya verdiği danışmanlık hizmeti karşılığında tanzim ettiği faturaların ödenmemesi üzerine alacağının tahsili talebine dayalı olarak başlatıldığı, davalının ise davacı şirkete borcunun bulunmadığını ve ayrıca davacının faturalara konu hizmeti ayıplı ifa ettiğini belirttiği tespit edilmiştir. Öncelikle taraflar arasında Tesis İşletme Danışmanlığı Hizmet Sözleşmesi imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının icra takibine dayanak faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı ve faturalara konu hizmeti ayıplı bir şekilde ifa edip etmediğine ilişkindir. Davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur....
Bilirkişi raporu, teknik açıdan yeterli, denetime açık, bilimsel verilere dayalı görülerek hükme esas alınmıştır. İddia, savunma, dosya içeriği deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre; davaya konu somut olayda, takip davacının taraflar arasındaki hizmet ilişkisi kapsamında davalıya verdiği danışmanlık hizmeti karşılığında tanzim ettiği faturaların ödenmemesi üzerine alacağının tahsili talebine dayalı olarak başlatıldığı, davalının ise davacı şirkete borcunun bulunmadığını ve ayrıca davacının faturalara konu hizmeti ayıplı ifa ettiğini belirttiği tespit edilmiştir. Öncelikle taraflar arasında Tesis İşletme Danışmanlığı Hizmet Sözleşmesi imzalandığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının icra takibine dayanak faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı ve faturalara konu hizmeti ayıplı bir şekilde ifa edip etmediğine ilişkindir. Davalı taraf icra takip dosyasına sunduğu dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca 59.500.000.000.TL bedelli bonoya dayalı olarak müvekkili kooperatif aleyhine takip başlatılmış ise de, anılan bononun kooperatif yöneticilerinden Şevket Nedim Köroğlu tarafından kooperatif adına keşide edildiğini ve bu kişinin aynı zamanda bonoda lehtar olarak kendini göstererek bonoyu davalıya ciro ettiğini, oysa bu bonoya dayalı olarak kooperatif tarafından davalıdan mal, hizmet veya nakit borç alınmadığını keşideci ve aynı zamanda lehdar olarak görülen Şevket Nedim Köroğlu’nun kooperatifi zarara uğratmak amacıyla bu bonoyu düzenlediğini ve hakkında da nitelikli zimmet, kooperatifler...
Bunlar; aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat isteme hakkı; aynen ifayı reddederek ademi ifa sebebiyle müspet zararını talep hakkı; sözleşmeyi feshederek menfi zararını isteme hakkı olarak sayılabilir. Alacaklının aynen ifa ve gecikmeden dolayı tazminat isteyebilmesi için (BK. m.106/1), borçluya uygun bir mehil verilmiş olması ve verilen mehilden sonuç alınamaması gerekir. Bu koşulların varlığı diğer seçeneklerin kullanılabilmesinde de aranır. Temerrüde düşen borçluya alacaklının uygun bir mehil vermesi demek, temerrüde rağmen alacaklının daha ne kadar süreyle ifayı kabule rıza gösterdiğini bildirmesi demektir. Kuşku yok ki, yasa uygun bir mehil tayini suretiyle borçluyu temerrüdün sonuçlarından korumak istemiştir. Verilen sürenin uygun olup olmadığını saptamak için olayın özelliğinin gerektirdiği iyi niyet kurallarına riayet edilip edilmediğine bakmak gerekir....