Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Etap Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında davalı ile sözleşme imzaladığını, taşınmazını davalıya devrettiğini, bilahare projenin iptal edildiğini ileri sürerek, aynen ifa olanağının kalmadığından bahisle zararının tahsilini istemiş, bu zarardan aynen ifa olanağının kalmaması nedeniyle durduğu ve halen ödemediği taksit toplamının mahsubunu talep etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda dava tarihi itibariyle verilmesi planlanan konutun rayiç değeri belirlenmiş, mahkemece de bu değer esas alınıp taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda, taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tabi ve geçerli bir sözleşme olup, tarafların sözleşme ile yükümlendikleri edimlerini yerine getirmeleri gerekir. Davacı, dava dilekçesinde açıkça ödemediği taksitlerin mahsubunu talep etmiştir. Davacının bu talebi hakkında ne bilirkişi kurulu ne de mahkeme bir değerlendirmede bulunmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TÜKETİCİYİ KORUMA KANUNUNDAN KAYNAKLANAN -KARAR- Dava, sözleşmeye dayalı aynen ifa isteğine ilişkin olup, Tüketici Mahkemesince karara bağlanmıştır. Davanın açıklanan bu nitelendirilmesine göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının inceleme görevi Yüksek 13.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Dairece daha önce görevsizlik kararı verilmiş olduğundan Daireler arasında temyiz incelemesi yönünden ortaya çıkan uyuşmazlığın Hukuk Başkanlar Kurulunca giderilmesi için dosyanın Yüksek Birinci Başkanlığa sunulmasına, 20.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ın vekaletnamedeki yetkisine dayalı olarak 11.10.2012 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiği anlaşılmakla temyiz dilekçesinin feragat nedeniyle REDDİNE, 30.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İcra dosyasında aynen ifa alacağının 31/03/2010 tarihinde yerine getirildiği beyan edilmiş ise de, takip dosyasında aynen ifa hükmüne uygun klasör ve eklerinin bulunmadığını, bu nedenle icra dairesinin dosyanın infazına ilişkin verdiği kararın hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece bu hususlar dikkate alınmadan verilen kararın usulsüz olduğunu, ilamın aynen ifa kısmına itirazlarının bulunmadığı yönünde soyut kabullere dayanılarak borcun sona erdiği ve yenileme emri gönderilemeyeceğine ilişkin gerekçe ile davanın açılmasına sebebiyet verildiği kabul edilerek yargılama giderlerinden sorumlu tutulmalarına ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını, şikayetin reddini, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir....

        -KARAR- Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinde davalının üzerine düşen teslim yükümlülüğünü yerine getirmeyerek temerrüdü nedeniyle sözleşmeye dayalı ediminin aynen ifası ve 6000 Euro gecikme tazminatına hükmedilmesi, aynen ifanın mümkün olmaması durumunda sözleşmenin ifa edilmemesinden doğan 6000 Euro müspet zararın davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının sözleşme gereğince müvekkiline gönderdiği 79.400 TL ile ilgili KDV'yi göndermeyerek daha baştan ihlalde bulunarak temerrüde düşmesi nedeniyle her türlü zarardan kendisinin sorumlu olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

          Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin iki tarafa borç yükleyen sözleşme olduğu, yüklenicinin, inşaatı projeye aykırı inşa ettiği, bir kısım imalatı yapmadığı, yapı kullanma izin belgesini almadığı, böylece kendi edimini sözleşmeye uygun olarak ifa etmediği, kendi edimini ifa etmeyen tarafın aynen ifa ya da aynen ifa yerine tazminat talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir. 2)Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir....

            a verdiği vekaletnamedeki tevkil yetkisine dayalı olarak avukata vekalet verildiği ve davanında bu şekilde takip edilip sonuçlandığı ancak avukata verilen vekaletname dosya içersinde bulunmadığından bu vekaletin dosya içerisine konularak Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 06.11.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Taraflar arasındaki, 3.kişinin İİK.nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkin olarak, mahkemece verilen 03.2.2009 tarihli karar, davalı (alacaklı) vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olup, bilahare davalı vekili vekaletnamedeki yetkisine binaen temyiz talebinden feragat etmiş bulunduğundan, davalı (alacaklı) vekilinin vaki temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 31.1.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                -KARAR- Davacı vekili, dava dışı...’in müvekkili adına sahte vekaletname düzenleyerek dava dışı....Şti.nin davalı banka ile yaptığı genel kredi sözleşmesini müvekkili adına kefil olarak imzaladığını, davalı bankanın müvekkili aleyhine kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi yaptığını ileri sürerek müvekkilinin kredi sözleşmesinden ve icra takibinden dolayı davalıya borçlu olmadığına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili bankanın vekaletnamedeki imzanın sahte olup olmadığını araştırma yükümlülüğünün bulunmadığını, bunun vekaletnameyi düzenleyen notere ait olduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur....

                  Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava ve birleştirilerek görülen dava, "sahtecilik" hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir. Asıl ve birleşen davanın davacıları, mirasbırakanları ...'ın davaya konu 10 parça taşınmazdaki paylarının kendisinden alınan vekaletname kullanılarak davalı adına tescilinin sağlandığını, vekaletnamedeki imzanın mirasbırakana ait olmadığını ileri sürerek tapu iptali-tescile; taşınmazların üçüncü kişilere satılması halinde tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Asıl ve birleşen davanın davalısı, zamanaşımı süresinin geçtiğini, vekaletnamenin de geçerli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Gerçekten de, getirtilen kayıt ve belgelerden, asıl ve birleşen davanın davacılarının mirasbırakanı olan ...'...

                    UYAP Entegrasyonu