Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, kıymet takdiri raporunun şikayetçiye usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, taşınmazın satış ilanınını şikayetçi/borçluya 19/02/2020 tarihinde, Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği, davacı tarafın en geç bu tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içinde satış ilanına ve kıymet taktirine yönelik itiraz ve şikayetlerini bildirmediğinden ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemeyeceği, 10/03/2020 tarihli tutanakta tellal tarafından üç kez bağırıldığı kaydı bulunduğu , incelenen ihale tutanağında da tellalın 3 defa bağırdığının yazılı olup, resmi nitelikteki bu tutanağın aksinin tanık beyanı ile ispat edilemeyeceğinden bu hususun da ihalenin feshi nedeni yapılmadığı , ihaleye katılımın engellendiği ve fesat karıştırıldığına ilişkin iddialar yönünden, şikayet eden vekili tarafından ihaleye fesat karıştırıldığı iddiasını ispata yarar herhangi bir delil ileri sürülmediği gibi, ihalenin saatine...

İstinaf Sebepleri Davacı borçlular vekili şikayet nedenlerini tekrarla kıymet takdiri raporunun usulüne uygun tebliğ edilmediğini, kıymet takdirine itiraz edemediklerini ve satış tarihine çok yakın zamanda kıymet takdirini öğrendiklerini belirterek mahkeme kararının kaldırılması ile ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayet konusu ... İli, ... İlçesi, ......

    Davacı vekilinin 02/10/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında:" Kıymet takdiri usule uygun tebliğ edilmiş ise de fiziki olarak itiraz etme imkanımız olmamıştır." şeklinde beyanda bulunduğu görüldü. 31/05/2019 tarihinde kıymet takdiri raporunu öğrenen ve bu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde kıymet takdirine itirazda bulunmayan şikayetçi yönünden kıymet takdiri kesinleştiğinden, kıymet takdirine itiraz etmeyen davacı borçlunun daha sonra kıymet takdirine itiraz niteliğindeki iddialarla ihalenin feshini istemesinin mümkün olmadığı anlaşıldı. Şarköy İcra Dairesinin 2019/93 E. Sayılı dosyasında 16/11/2019 tarihinde taşınmazın açık artırma ilanının düzenlendiği, taşınmazların yüz ölçümlerine göre KDV oranının belirlendiği, 150 m2 yüz ölçümün altındaki taşınmazlarda %1 oranında, 150 m2 yüz ölçümlü taşınmazda %18 KDV oranının uygulandığı ve usule uygun olduğu anlaşıldı....

    Davalı/ ihale alıcısı vekil cevap dilekçesinde özetle; ihalenin usule uygun ve yasal tüm şartları taşıdığını, davacı tarafın sırf süreci uzatmak ve sürüncemede bırakmak amacıyla dava açtığını, tüm tebliğlerin de usulüne uygun şekilde yapıldığını, eşe yapılan tebligatın Tebligat Kanununun aradığı şartları taşıyan bir tebliğ olduğunu, kıymet takdir raporlarının usulüne uygun olduğunu ve takdir edilen kıymetin rayiç değerlere göre belirlendiğini, satış ilanından önce kıymet takdir tutanağının davcı tarafa tebliğ edildiğini, kıymet takdir raporunun itiraz edilmeksizin kesinleşmiş olduğunun anlaşıldığını, daha önce kıymet takdir raporuna itiraz etmeyen davacı tarafın bunu ileri sürmesinin mümkün olmadığını, satış ilanının tirajı yüksek bir gazetede yayınlandığını belirterek davanın reddine ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; verilen kararın hatalı olduğunu, kıymet takdir raporunun tebliğ edilmediğini, taşınmazın esaslı vasıflarının satış ilanı ve şartnamede yer almadığını, ilgililere usulsüz tebligat yapıldığını ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Uyuşmazlık, ihalenin feshi şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. (I)Şikayet eden vekili sunduğu şikayet dilekçesinin 6 numaralı bendinde usulsüz tebliğ iddiasını ileri sürmüş ise de satış ilanının şikayet eden borçluya usulsüz tebliğ edilmediğini açıkça ve ayrıca ileri sürmemiştir....

    Somut olayda icra müdürlüğünce taşınmazların değerinin 15.483.150 TL ve 6.006.028,50 TL olarak belirlendiği, alacaklı bankanın kıymet takdirine itirazı üzerine Gümüşhane İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/28 E, 2021/1 K sayılı kararı ile taşınmazların değerinin 2.855.781 TL ve 1.107.778,59 TL olarak tespit edildiği, kararın kesin olarak verildiği ve satışın bu bedeller dikkate alınarak yapıldığı anlaşılmıştır. Davacı borçlu her ne kadar kıymet takdirine itiraz etmemiş ise de satış itiraz edilmeyen kıymet üzerinden yapılmamıştır. Satışa esas alınan mahkeme kararı ise kesin olup, davacı borçlunun bu karara karşı kanun yoluna başvurması mümkün değildir. Bu durumda satışa esas alınan kıymet takdirine davacı borçlunun itiraz imkanının bulunmadığı, dolayısıyla bu hususun ihalenin feshi aşamasında incelenmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmaktadır....

    Ancak açılan davada taşınmazın kıymet takdirine de itiraz edilmiştir. İİK'nun 128/a-1. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut durumda davacı borçlu şirket tarafından kıymet takdirine itiraz edildiği ve açılan davada da taşınmaza takdir edilen değerin düşük olduğu iddiası ile fesih talep edildiği açıktır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; davacı borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, İstanbul 10.İcra Müdürlüğü’nün 2018/3639 E sayılı dosyasından müvekkiline ait İstanbul İli, Sarıyer İlçesi, Mirgün Mah., 33 Pafta, 103 Ada, 33 Parsel de kayıtlı taşınmazın 04.11.2019 tarihinde yapılan ihalesinin feshine karar verilmesini talep ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacı vekilinin istinaf yoluna başvurduğu, kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de, davacı tarafından İstanbul 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1155 Esas sayılı dosyasından kıymet taktirine itiraz davası açıldığı, davalı alacaklı tarafından da aynı mahkemede kıymet takdirine itiraz davası açıldığı, her iki davanın İstanbul 4....

    Davacı T2'nin kıymet takdirine itiraz talebi olmadığı, T1'nun süresinde bu hakkı kullandığı ancak ihalenin feshi sebebi olarak kıymet takdirinin usulsüzlüğüne ilişkin bir sebep bildirmediği, fesat iddiasında da bulunmadıklarından ihalenin feshini talep etmekte hukuki yararları yoktur....

    raporunda tespit edilen değere ilişkin bir itirazı bulunmadığını ,kıymet takdirine yönelik olarak yalnızca taşınmazların metrekaresinin hatalı olduğu ve bunun sonucunda KDV oranının yanlış hesaplandığı şeklinde bir iddianın mevcut olduğunu ,davacının kıymet takdir raporundan usulüne uygun tebligat ile haberdar olarak rapora itiraz ettiği ,ihalenin, davacının kıymet takdirine itirazı üzerine İstanbul Anadolu 10....

    UYAP Entegrasyonu