Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.06.2021 tarihli ve 2018/372E., 2021/259K sayılı kararı ile, ihalenin feshi davasının süreden reddine karar verildiği ve verilen kararın 02.06.2020 tarihinde kesinleştiği, maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olduğu, ihalenin feshi şartlarının değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı tarafından açılan meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itiraz konulu dava ve ihalenin feshine ilişkin davada davacının ileri sürdüğü kıymet taktirinin usulüne uygun tebliğ edilmediği icra dosyasının getirtilerek denetlenmesi, yine meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itiraz konulu davada icra işlemlerinin durdurulmasına dair tedbir kararı verildiği, ancak satıştan 5 gün önce davacının yokluğunda tedbir kararı kaldırılarak taşınmazın icra kanalı ile davalıya satıldığı gözetilerek bu hususun ihaleye katılımı azaltmak suretiyle borçlunun zararına yol açıp açmadığı...
Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan alacaklı ve borçlunun, kıymet takdirine ilişkin mahkeme kararına yönelik temyiz istemlerinin (REDDİNE), 2) Borçlunun meskeniyet şikayetine ilişkin mahkeme kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Borçlunun haczedilen taşınmazın haline uygun mesken olduğunu ileri sürerek İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı olarak haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğu gerekçesi ile meskeniyet şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1-12. maddelerine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulmuş geçerli bir haczin varlığı gerekir. Somut olayda, meskeniyet iddiası ileri sürülen ... ili, ... İlçesi, ......
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Şikayetçiye kıymet takdiri raporunun 17/11/2020 tarihinde bizzat tebliğ edildiği kıymet takdirine itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Davacının covid 19 salgını nedeniyle dışarı çıkamadığı bu nedenle bilirkişi raporuna itiraz edemediğine dair itirazları ise kıymet takdiri raporunun tebliğ tarihi 17/11/2020 tarihi ile satış ilanının tebliği tarih i olan 21/01/2021 arasında genelgeler kapsamındaki yargı ve icra sürelerinin durdurulması dönemi olmadığı, davacının 65 yaş üzeri olmadığı, kısıtlama süreçleri haricinde her vatandaş gibi sokağa çıkabileceği resmi dairelere de giriş yapabileceğinden Covid 19 nedeniyle bilirkişi raporuna itiraz edemediğine dair iddialarına itibar olunmamıştır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile açılan iş bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, karşı tarafın 11/08/2021 tarihinde satış gününü öğrendiğini iddia etmekte ise de kendilerine satış ilanının 28/06/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, satış ilanının usulsüz olarak tebliğ edildiğine dair herhangi bir iddialarının bulunmadığını, satış ilanının tebliğ tarihi olan 28/06/2021 tarihinde satıştan haberdar olduğunu, bu tarihte kıymet takdir raporuna itiraz edebileceklerini, iddia eden tarafın satış ilanının tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde itirazlarını sunabileceklerini, bu sürede itirazda bulunulmaması nedeniyle kıymet takdir raporunun kesinleştiğini, kıymet takdir raporunun da usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacı tarafın konutta olmaması nedeniyle en yakın komşusu Sami Kıran'a sorulduğunu, verdiği cevapta davacının Soma ilçesine gittiğini belirttiğini, bunun üzerine imzadan imtina etmesi sebebiyle...
Davacı vekili ayrıca müvekkilinin 24/12/2018 ile 24/03/2019 tarihleri arasında Manisa Üçpınar Cezaevinde bulunduğunu, kıymet takdirine itiraz davasında müvekkilinin keşif ve değer tespit işlemlerinin müvekkilinin cezaevinde bulunduğu sırada yapıldığı ve davanın bu şekilde sonuçlandığı, müvekkilinin yapılan işlemlere itiraz etmediği, bu durumda kıymet takdirinin usulünce kesinleştirilmediği iddiası ile ihalenin feshini istemiştir. Kıymet takdirine itiraz taşınmaz üzerinde 2. Sırada lehine ipotek şerhi olan alacaklı tarafından takdir edilen kıymetin düşük olduğu iddiası ile açılmıştır. Yapılan yargılama sonunda tesis edilen karar davacının lehine olup istinafa konu davada da davacıya kıymet takdirinin usulen tebliğ edilmediği iddiası ile birlikte kıymet takdirine itiraz edilmemiştir. Bu durumda artık davacı yönünden kıymet takdirinin kesinleştiğinin ve ileri sürülen iddiaların eldeki davada dinlenilemeyeceğinin kabulü gerekir....
Açılan davada kıymet takdirine ve satışa esas bilirkişi raporunun inşaat mühendisi tarafından hazırlandığı, aralarında mülk sahibi de bulunmak üzere üç kişilik heyetten rapor alınması gerektiği, kıymet takdir raporunda taşınmazın değerinin eksik hesaplandığı, gerçek değerinin asgari ölçülerde yarısı oranında değer takdir edildiği, gerçek değerinin 5 milyonun üzerinde olduğu, taşınmazın esaslı vasıflarının görmezden gelindiği, değer artırıcı özelliklerin rapora yansıtılmadığı iddiası ile de ihalenin feshi istenilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesince; davacı borçlu tarafından kıymet takdirine ilişkin itirazın ... 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/162 esas sırasına kaydının yapıldığını, davacıların dilekçelerinde taşınmaza biçilen değerin çok düşük olduğunu belirterek kıymet takdirine itiraz etmeleri üzerine mahkemece 22.11.2021 tarih ve 2021/740 karar sayılı karar ile keşif ve bilirkişi ücret avansının yatırılmaması nedeniyle İİK 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirine itirazın reddine karar verildiğini, bu şekilde kesinleşen 836.346,00 TL muhammen bedelli ... ili ... ilçesi ... Mh. 341 ada 50 parselde kayıtlı taşınmazın 1.800.000,00 TL'ye, 3.802.520,00 TL muhammen bedelli ... ili ... ilçesi ......
Bu bağlamda kıymet takdirine itirazda, icra dairesi tarafından belirlenen değerin malın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, dolayısıyla memur işleminin doğru olup olmadığı denetlendiğinden icra mahkemesince yapılan keşif tarihinin veya icra mahkemesinin karar tarihinin İİK’nın 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün değildir. Anılan maddede belirtilen “Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı” ifadesi, kıymet takdirine itiraz üzerine icra mahkemesince yapılan keşif tarihi veya keşif sonrası verilen bilirkişi raporu tarihi olarak yorumlanamaz. 21. İcra dairesinin mahcuz taşınmazın bilirkişi marifetiyle takdir ettirdiği değerin, kıymet takdirine itiraz üzerine icra mahkemesince yaptırılacak keşif ve sonrasında alınan bilirkişi raporuna göre düşük olduğu tespit edilir ise mahkemece kıymet takdirine itiraz kabul edilerek taşınmazın değeri hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre tespit edilir....
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmemiş, fesat iddiasında da bulunmamıştır. İhaleye konu bağımsız bölümün muhammen bedelinin 360.000,00 TL olarak belirlendiği, yapılan açık arttırmada taşınmazın 593.000,00 TL bedelle ihale olunduğu ihalenin muhammen bedelinin üzerinde yapılmış olması nedeniyle ve yukarıdaki gerekçede değinilen hukuki yarar yokluğu hususunun istisnalarınında somut olayda gerçekleşmediği, davacı borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır. (Benzer karar Yargıtay 12....
Eldeki davada; şikayetçi borçluya kıymet takdir raporunun 15/08/2019 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, borçlunun süresinde (yani 20/08/2019 tarihinde) kıymet takdirine itiraz şikayetinde bulunduğu,Hayrabolu İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/11/2019 tarih ve 2019/45 E. 2019/66 K. sayılı kararı ile; kıymet takdirine itirazın kabulüne karar verildiği ve dolayısıyla icra müdürlüğünce aldırılan kıymet takdir raporunun usulüne uygun olarak kesinleştiği,dava dilekçesinde borçlunun kıymet takdir raporunun kendisine 15/08/2019 tebliğ edildiğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi borçluya satış ilanının 09/12/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmıştır....