Ürgüp İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 1. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine itiraz edilen taşınmazların Ürgüp'te bulunduğu, itiraz edilen kıymet takdiri raporunun esas sayılı dosyasından yazılan talimat doğrultusunda Ürgüp İcra Müdürlüğünün 2021/113 Talimat sayılı dosyasından düzenletildiği, yapılan kıymet takdirine itirazın ise kıymet takdirini yapan icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra mahkemelerine yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler....
Eldeki dava dilekçesinde satış ilanı ve kıymet takdirinin usulsüz olduğu kıymet takdirinin düşük belirlendiği iddia edildiğinden ıttıla tarihinin tespiti için satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Şikayetçiye satış ilanının tebliğine ilişkin ***399 barkod sayılı tebligat ve kıymet takdirinin tebliğine ilişkin *** 812 barkod nolu tebligat incelendiğinde;" Muhatabın adresi kapalı olup , şuan çarşıda söyleyen komşusu Özay CÜCÜ sözlü beyanından öğrenildi. Evrak mahalle muhtarına teslim edilip kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı. İmzadan imtina eden komşusuna haber verildi. " şerhinin bulunduğu görülmüştür....
Kabule göre de davacı kıymet takdirine ilişkin tebligat parçası üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmesine rağmen tebligat mazbatasındaki imzanın adı geçene ait olup olmadığı bakımından yöntemince imza incelemesi yaptırılması suretiyle kıymet takdir tebliğ işleminin usulüne uygun bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi de yerinde değildir . Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkeme kararı kaldırılarak yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince Kocaeli 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/394 Esas, 2021/221 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Kocaeli 1....
şikayeti, kıymet takdirine itiraz, satışın iptali v.b.) açılmış herhangi bir davanın mevcut olmadığı gerekçeleri ile şikayetin reddine, ihale bedelinin %10'u oranında para cezasının şikayetçiden alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmiştir....
Bulvarı No:66 İç Kapı No:10 .../..." olarak değiştirildiğinin ilan edildiği, kıymet takdiri raporunun Ticaret Sicilinde kayıtlı olmayan adrese sözü edilen madde uygulanarak yapılan tebliğ işlemi usulsüz olduğu, taşınır ihalelerinde satış ilanı tebliği zorunlu değil ve satış kararında tebliğ edilememesinin sonuca etkisi olmayacağı belirtilmekle tebliğe çıkarılması yeterli ise de satış ilanı tebliğ işlemi de usulsüz yapıldığından borçlunun kıymet takdirini öğrendiğinden bahsedilemeyeceği, borçlu şirketin vekili esas İcra Müdürlüğü dosyasına 21.03.2021 tarihinde vekaletname sunduğu bu tarihte kıymet takdirinden haberdar olduğu, söz konusu tarihten önce öğrendiği yazılı bir delille ispat edilmediği, kıymet takdirini ve satış ilanını öğrendiği tarihten itibaren yasal yedi günlük sürede icra mahkemesine başvurulduğundan şikayetin süresinde kabul edildiği, kıymet takdiri kesinleşmeden satışa gidildiğinden mahkemece ihalenin feshine karar verilmesinde isabetsizlik görülmediği belirtilerek alacaklının...
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre de açıkça şikayet dilekçesinde ileri sürülmesi kaydı ile borçluya satış ilanı tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilmektedir. İcra dosyasının incelenmesinde; kıymet takdirine itiraz edildiği, kıymet takdirine itiraz davasında borçlu T1 vekil sıfatıyla Av. T2 temsil ettiği, bu vekilin icra dosyasında borçlular Mehmet Şener ve T1 vekili olduğu, satış ilanının borçlu Mehmet Şener vekili ibareli e- tebligat ile 07/04/2019 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak bu tebligatın üzerinde davacı T1 isminin yazmadığı, tebliğ evrakı kapsamında davacı T1 vekilliğinden söz edilmediği, ayrıca T1 vekili olarak başkaca satış ilanı tebliğinin de yapılmadığı görülmüş olduğundan, mahkeme tarafından bu konuda yapılan değerlendirme yerinde bulunmuştur....
Kaldı ki, borçluya kıymet taktir raporu ve satış ilanı, yine ticaret sicil müdürlüğünde kayıtlı olan adresinde şirket çalışanları çarşıda olduğundan bahisle 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca 29.12.2011 tarihinde yapılmış olup, usulüne uygundur. Bu durumda ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz kabul edilse bile muhatabın en geç bu tarihte usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna ilişkin şikayeti anılan tarihe göre İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır. Şikayet süresinin geçirilmesinden sonra borçluya kayyum atanmış olması sonuca etkili değildir. Diğer bir ifadeyle bu husus şikayet süresini yeniden başlatmaz. O halde mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
Ancak, bu kuralın uygulanabilmesi için borçluya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmemiş olması ve/veya usulsüz tebliğ şikayetinin bulunmaması gerekir. Borçlunun yetkiye, imzaya ve borca itirazları ile birlikte usulsüz tebliğ şikayeti mevcut ise, usulsüz tebliğ şikayeti Mahkemece ön mesele olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olup olmadığı, şikayetin İİK'nın 16 ve TK'nın 32. maddeleri kapsamına göre süresinde yapılıp yapılmadığı tespit edildikten ve bu hususa gerekçede yer verildikten sonra borçlunun yetki, imza ve borca itirazlarının öğrenme tarihine göre yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülüp sürülmediği belirlenerek hüküm kurulmalıdır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nce, kıymet takdirine itirazların kıymet takdiri talebi ile talimat yazan esas icra müdürlüğünün bağlı bulunduğu icra hukuk mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nce ise, değerine itiraz edilen taşınmazın kıymet takdirinin İstanbul İcra Dairesi'nin 2019/142 Talimat sayılı dosyası üzerinden yapıldığından şikayet konusu kıymet takdirine itiraz davasını görmekte İstanbul İcra Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, İstanbul 10. İcra Müdürlüğü'nce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi’ne aittir....
Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf başvurusunun süresinde olmadığını, davacı vekilinin dava ve istinaf dilekçelerinin tamamen çelişkilerle dolu olduğunu, esas ve talimat dosyasından davacıya yapılan tüm tebligatların usulüne uygun olmadığını beyan eden davacı vekili tarafından kıymet takdir raporuna itiraz edildiğini, satış ilanın da da borçlu şirkete tebliğ edilmediğinden bahisle itiraz edilmiş ise de , usul ve yasa gereği satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliğ edilmesi gerektiğini, takip dosyasına vekalet sunulmamış olmasının kıymet takdirine itiraz hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmayacağını, davacının şirket olup dosyadan TK.nun 21/2....