CEVAP: Davalı Şekerbank vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının daha önce ihaleden haberdar olduğunu, satış ilanının usulüne uygun tebliğ edildiğini, davacı tarafın kıymet takdirlerinin hatalı olduğundan dert yanmakta olup kendileri tarafından kıymet takdirine itiraz davası da açmadıklarını, dosyadan diğer borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edildiğini ve taşınmazların kıymet takdirinin Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/83 Esas sayılı dosyasında görülen kıymet takdirine itiraz davası neticesinde verilen bilirkişi raporu ve ilama göre kesinleştiğini, taşınmazların kıymet takdirinin mahkeme tarafından da denetlendiğini, kıymet takdirinin gerçeği yansıtmadığını dilekçesinde dile getiren davacı vekilinin en geç ihale sırasında kıymet takdirini öğrenmiş olup 7 günlük yasal süre içinde kıymet takdirine itiraz davası açmadığını, davacı şirkete 08.10.2020 tarihinde yapılacak satış ilanı tebliğinin borçlu davacının UETS adresine usulüne uygun yapıldığını, ihaleden makul bir süre önce...
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamına göre, davacı borçlu tarafından kıymet takdirine ilişkin tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetle birlikte kıymet takdirinin itiraza ilişkin mahkememizin 2018/989- 1244 E.K sayılı kararında usulsüz tebligat şikayetinin reddine ilişkin ve kıymet takdirine itirazın reddine ilişkin kararın hatalı olduğunu, bu dosyanın kesinleşmesi beklenmeden yapılan satışın usulsüz olduğunu beyan etmiş ise de; kıymet takdir raporunun davacının bilinen adresine normal yolla tebliğe çıkarıldığı, tebliğ edilememesi üzerine bu kez mernis adresine TK'nın 21/2 maddesine göre 01/08/2018 tarihinde borçlu davacıya tebliğ edildiği, buna ilişkin 23/11/2018 tarihinde usulsüz tebligat ve kıymet takdirine itiraza ilişkin dava açıldığı, mahkememizce verilen 05/12/2018 tarih 2018/989- 1244 E.K sayılı karar ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine bu nedenle kıymet takdirine itiraz süresinde olmadığından kıymet takdirine itirazın da kesin olarak reddine...
Davacılardan Güngör Sakinel'e kıymet takdir raporunun bizzat tebliğ edildiği, imzanın inkar edilmediği, diğer davacıya yapılan tebligatın aynı konutta eşi Güngör Sakinel imzasına tebliğ edildiği, Tebligat Kanunun 39. maddesi uyarınca hasma tebliğ yasağı gereğince bu davacı yönünden kıymet takdir raporunun tebliği usulsüz ise de, yukarıda da belirtildiği şekilde artık en son satış ilanının tebliğ tarihi kabul edilen 08/07/2022 tarihinden itibaren kıymet takdirine itiraz edildiği iddia ve ispat edilmediğinden ve kıymet takdirinin tebliğinin usulsüzlüğünün başlı başına ihalenini feshi sebebi olmadığından, ihale konusu taşınmazların muhammen bedelleri kesinleşmiş olup, bu değerlerden yapılan ihalede de yeniden kıymet takdirinin değerlendirilmesi mümkün değildir. İİK'nın 126. maddesi uyarınca taşınmaz ihalelerinde ilanın, satıştan en az 1 ay önce yapılması gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/12/2021 NUMARASI : 2021/1276 ESAS- 2021/1658 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİ İLE ŞİKAYET KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9. İcra Müdürlüğü'nün 2020/28452 E. Sayılı dosyasında hakkında ilamsız takip yapıldığını, takip nedeni ile tarafına çıkarılan tebligat usulsüz olup, takipten 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğunu beyanla; tebligat usulsüzlüğünün tespiti ile usulsüz yapılan ödeme emri, kıymet takdir raporu, davet mektubu ile dosyada yapılan tüm işlemlerin iptaline, icra takibi ve kıymet takdirinden 19/11/2021 tarihinde haberdar olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 19....
İcra Hukuk Mahkemesince ise, şikayetin kıymet takdirine yönelik olmayıp kıymet takdiri tebliğ işlemine yönelik olduğu, kıymet takdiri Denizli 1. İcra müdürlüğünün 2019/27 talimat sayılı dosyasından yapılmış ise de kıymet takdiri tebliğ işleminin Bakırköy 6.İcra Müdürlüğünün 2016/18242 esas sayılı dosyasından yapıldığı, İİK'nun 4. maddesine göre usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin yargılamanın usulsüz tebliğ işlemini yapan Bakırköy 6. İcra dairesinin bağlı bulunduğu Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesinin yetki alanına girdiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın alacaklı Antoto Otomotiv'e usul ve yasaya aykırı olarak ihale edildiğini, takibe konu esas icra dosyasından müvekkiline usulüne uygun olarak ödeme emri icra emri tebligatı gönderilmediğini, tebligat yapılmış ise bu tebligat usulsüz ve geçersiz olduğunu, tebligatın usulsüz ve geçersiz olması nedeniyle icra takibi kesinleşmeden satış yapılamayacağından dolayısıyla yapılan ihale işleminin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklı görünen karşı tarafa borcu bulunmadığını, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde müvekkilinin eşinin rızası bulunmadığından yapılan ipotek işleminin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın kıymet takdiri raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, taşınmazın muhammen değerinin, bilirkişiler tarafından belirlenen muhammen değerinden çok daha yüksek olduğunu, satış ilanı ile kıymet takdir raporunun müvekkiline usulsüz olarak tebliğ edilmesinin de ihalenin feshi sebebi olduğunu, satış...
İcra Hukuk Mahkemesinin 26.09.2022 Tarihli ve 2022/689 Esas, 2022/656 Karar Sayılı Kararı Kıymet takdirine konu taşınmazın Adana Gayrimenkul Satış İcra Dairesince tesis edildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. B. Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 02.02.2023 Tarihli ve 2023/66 Esas, 2023/73 Karar Sayılı Kararı Dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davacı tarafça kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğine ilişkin şikayette bulunulduğu görülmüş olup 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (2004 sayılı Kanun) 4 üncü maddesi gereğince takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bulunduğu İcra Hukuk Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, kıymet takdir raporunun tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti istemine ilişkindir. B. İlgili Hukuk 1....
T3 genel vekaletnamesi olmadan icra dosyasında ve talimat dosyasında yaptığı işlemlerin iptalini talep ettiğini, Usulsüz tebligatlarla takibin kesinleştirildiğini, almadığı kredilere istinaden takip başlatıldığını, borcunun bulunmadığını ,Satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra yenileme işlemi yapılmadan takip işlemlerine devam edildiğini, İhalenin feshi kararı ile ilgili kesinleşme şerhine dair tebligat gönderilmediğini, Tescilden sonra yapılan kıymet takdirine itiraz ettiğini, kıymet takdirine itiraz davasında usulsüz tebligatlar yapıldığını, masraf ve harç yatırmasına rağmen yeni bilirkişi raporunun tarafına gönderilmediğini, davanın reddedildiğini yatırdığı (KT yargılama giderlerinin) paraların kendisine iade edilmediğini,Tapuda tescil yapılmadan icra müdürlüğü ve icra mahkemesince yapılan kıymet takdirinin iptalini talep ettiğini, beyan ederek bu nedenlerle takip dosyasından yapılan usulsüz memur işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep...
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; alacaklı tarafından müvekkil hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebligatının tespiti , ödeme emrinin iptali, takibin iptali, kıymet takdir tebliğinin usulsüzlüğü ve kıymet takdirine itiraz davası açıldığını, mahkemece kıymet takdirine itiraz yönünden yetkisizlik kararı verildiğini, ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu ve Mevzuatına uygun olarak tebliğ edilmediğini, kıymet takdiri raporu tebliğinin de usulüne uygun olmadığını, raporda belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerinin çok altında olduğunu, aynı alacağa ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip de yapıldığını, davada İstanbul icra mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla istinaf taleplerinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını kabul etmiştir....
yapılması gerektiğinden muhtıra ile birlikte yapılan ödeme emrinin de usulsüz olduğu, İİK'nun 54/1 maddesine göre muhtıra tebliğinden sonrasında ise usulüne uygun tebliğ işlemlerinin gerçekleştirilmediği dikkate alındığında davacının usulsüz tebliğ şikayeti yönünden istinaf sebebi yerindedir....