YANIT: Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından sadece zaman kazanmak için açıldığını, icra dosyasındaki tüm tebligat parçaları uyarınca hem davacı hem de icra dosyasının diğer ilgililerine usul ve yasaya uygun tebligat yapıldığının açıkça görüldüğünü, satış ilanın borçlunun kendisine 11/09/2022 tarihinde Tebligat Kanunu 35. maddeye göre tebliğ edildiğini, tebliğin usulsüz olduğu kabul edilse bile, davacının, 3. kişiler lehine böyle bir iddiada bulunma hakkına sahip olmadığını, davacıya kıymet takdir raporununun 17/05/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, herhangi bir itirazının bulunmadığını, öte yandan dosyanın mevcut durumundan işin esasına girilmesine de gerek bulunmadığını, zira dosya üzerinden yapılacak olan incelemede satış ilanının usule uygun olarak tebliğ edildiği, davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediğinin rahatlıkla tespit edilebileceğini, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, ihale bedelinin yüzde onu (%10) oranında para cezasına hükmedilmesine...
tebligatla yapılan ihalenin feshi gerektiğini, ilgililer ve dosya alacaklılarının tümüne usulüne uygun tebligat yapılmadığını, satış ilanının borçlulara usulsüz olarak tebliğ edildiğini, kıymet takdiri raporunun da usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin itiraz hakkının engellendiğini, kıymet takdiri kesinleşmeden satışın yapılmasının yasaya aykırı olduğunu, ayrıca ihalenin şeffaf koşullarda gerçekleştirilmediğini ileri sürerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
Borçlu adına yapılan 22.07.2015 tarihli kıymet takdirine ilişkin tebligat, beyanı alınan kişinin ismi tespit edilmeden sadece “Daire 2” denilmek sureti ile yetinilerek yapılmış olması sebebi ile Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre usulsüzdür. Satış ilanına ilişkin tebligat ise, borçlunun kıymet takdirine itirazından daha sonraki bir tarihte yapılmıştır. Bu durumda, mahkemece yapılacak iş, kıymet takdirine itiraza ilişkin icra mahkemesi dosyasındaki borçlu talepleri incelenerek şayet tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin iddia var ise, istemin öğrenme tarihine göre süresinde olup olmadığı denetlenerek, süresinde yapıldığı tespit edilir ise, yeniden kıymet takdiri yapılarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece kıymet takdirine itirazın süresinde olmadığından bahisle reddine ilişkin icra mahkemesi kararı denetlenmeden eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile sonuca gidilmesi de doğru görülmemiştir....
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde; satış ilanının kıymet takdirine itiraz eden borçlu vekiline gönderilmesi gerektiğini, mahkemenin 2021/60 E. sayılı dosyası ile kıymet takdirine borçlu vekili olarak itiraz ettiklerini, aynı esas icra dosyası zımnında haciz konan bazı taşınmazların kıymet takdirine yine ... vekili olarak ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/121 E. sayılı ve ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/139 E. sayılı dosyaları ile itiraz edildiğini, satış ilanının borçluya tebliğ edilmediğini, satıştan haberdar olmadığını, tebliğ tarihinde ...’da olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; satış ilanı tebliği usulsüz tebliğ edilmiş olup İİK'nın 127. maddesi gereğince tek başına ihalenin feshi nedeniyse de satış bedelinin muhammen bedelin üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından hukuki yarar koşulunun gerçekleşmediği, somut olayda davacının aynı zamanda kıymet takdirinin de usulsüz tebliğ edildiği iddiasında bulunduğu, yerleşik uygulamaya göre davacının kıymet takdirine itiraz olanağını kullanamaması hallerinde ihalenin feshi davasında kıymet takdirine ilişkin itirazların keşif yapılmak suretiyle görülebileceği ancak davacının dilekçesinde yalnızca rapor tarihi olan 13.07.2020 tarihinden sonra emlak ve döviz fiyatlarındaki artış sebebiyle kıymet takdir raporunun esas alınamayacağını ifade ettiği, ihaleye esas alınan 13.07.2020 tarihli rapordaki bedele yönelik somut bir itirazının bulunmadığı, hal böyle olunca kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiği bu nedenle ihalenin...
Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, borçlu davacı tarafından, icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirine Manisa 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/436 E. - 2021/11 K. sayılı dosyası ile itiraz edilmiş ve itiraz kabul edilerek ihale konusu Manisa İli, Şehzadeler İlçesi, Peker Mah., 1723 Ada 15 parsel, 8 nolu bağımsız bölümün satışa esas değeri 330.000,00 TL olarak belirlenmiştir. Kıymet takdirinin gerçeğe aykırı olduğunun ihalenin feshi şikayetinde de fesih sebebi yapıldığı anlaşılmakla, mahkemece, konusunda uzman bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde keşif yapılarak, 02/03/2022 tarihli rapor alınmış ve bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazın 10/07/2020 tarihi (icra müdürlüğünce kıymet takdirinin yapıldığı tarih) itibarı ile değeri 315.000,00 TL olarak belirlenmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 23.10.2019 tarih 2019/468 E.-2019/787 K.sayılı ilamı ile imzaya itirazın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 02.11.2021 Tarih 2020/2075 Esas 2021/2036 Karar nolu ilamı ile "öncelikle usulsüz tebligat hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerektiği, davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddialarının mahkemece değerlendirilmediği" gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırılmasına davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince; davacı borçlunun ödeme emri tebliğinden sonra takibe, borca ve fer'ilerine 29/03/2016 tarihinde itiraz ettiğini, ayrıca kıymet takdir raporunun da davacı asile ve davacı vekili Av. ...'e elektronik tebligat ile tebliğ edildiği anlaşılmakla davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayetin süreden reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Davacı vekili dava dilekçesinde, diğer şikayetleri, yetki ve borca itirazı yanında, taşkın haciz şikayetinde de bulunmuş, kararın gerekçesinde sadece usulsüz tebligat, meskeniyet şikayetleri ile yetki ve borca itiraz yönünden değerlendirme yapılarak davanın reddine karar verilmiş, davacının taşkın haciz şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmamış olup, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden karar verilmesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır....
Murat Ergül'ün vekalet ilişkisinin devam ettiği, kendisine yapılan tebligatların geçerli olduğu, davacı tarafça süresinde kıymet takdirine itiraz edilmediği, borçlunun kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanı ve kıymet takdirinin tebliğ edilmediği veya usulsüz tebliğ edildiğini ileri süremeyeceği, yapılan ihalede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu yöndeki mahkeme tespitinin haklı olup bilakis avukatlık kanunun ve tebligat kanunun 11....