İcra dosyasının incelenmesinde ise; şikayetçi borçlunun Avukatı ... vasıtasıyla ihaleye konusu taşınmazın kıymet takdirine yönelik itirazda bulunduğu, alacaklı vekilince şikayetin kabulüne ilişkin .... İcra Mahkemesi'nin 05.11.2015 tarih ve 2015/617-1027 sayılı kararıyla taşınmazın kıymet takdirinin kesinleştiğinden bahisle 13.11.2015 tarihinde satış talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıda değinilen yasal düzenlemeler uyarınca, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz etmek suretiyle takip safahatine katılan borçlu vekiline tebliği zorunludur. Öte yandan, icra dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, kıymet takdirine itiraz hakkındaki ilamın dosya arasında mevcut bulunması karşısında, borçlunun icra evresinde vekille temsil edildiği ve takibin vekille sürdürüldüğü gerçeğini ortadan kaldırmaz. Öyleyse, satış ilanının vekil yerine asile tebliği usulsüz olup, İİK.’nun 127.maddesi gereğince bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
nedeni ile satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olmasının fesih nedeni olmadığı gerekçesi ile mahkeme kararının kaldırıldığı ancak kıymet takdir raporu tebliğ işleminin de usulsüz olduğu ve kıymet takdiri kesinleşmeden satış yapıldığı gerekçesi ile ihalenin feshine karar verildiği, karara karşı ihale alıcısının temyiz yoluna başvurduğu görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 39. maddesinde; “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz” hükmüne yer verilmiştir....
Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan Bursa İli, Gemlik İlçesi, Muratoba Köyü, 1667 Ada 42 Parselde kayıtlı taşınmazın, muhammen bedelinin üzerinde satıldığı, dolayısıyla satış bedelinin, taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da, satış ilanı ve kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu görülmüş, borçlunun kıymet takdiri tebliğinin usulsüz olduğu iddiası kıymet takdirine itiraz olarak kabul edilmiştir. Bursa İli, Gemlik İlçesi, Muratoba Köyü, 1667 Ada 32 Parselde kayıtlı taşınmazın ise mahkemenin kabulünün aksine muhammen bedelin üzerinde satılmadığı açıktır....
Bu durumda usulsüz tebligat kime yapılmışsa o kişinin başvuru hakkı olduğundan, birleşen dosya davacısı-haciz alacaklısı, borçluya satış ilanının tebliğ edilmediğini ileri süremez. Ayrıca, teminat alınmadan arttırmaya girilmiş olmasının, satışa olan aleyhe etkisinin kanıtlanamadığı, taşınmaza ilişkin kıymet takdiri raporunun, 24/02/2016 tarihinde birleşen dosyanın davacı vekiline tebliğ edilmesi ve süresinde kıymet takdirine itirazda bulunulmaması nedeniyle, kıymet takdiri, birleşen dosyanın davacısı yönünden kesinleşmiş olup, kıymet takdirine itiraz etmeyen ilgilinin daha sonra kıymet takdirine itiraz niteliğindeki iddialarla ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. Buna göre, birleşen dosyanın davacısı-haciz alacaklısının ihalenin feshi isteminin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, somut olayda, ihale konusu taşınmazın 530.000,00 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 810.000,00 TL üzerinden ihale edildiği görülmektedir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve kıymet taktir raporu tebliğinin usulsüz olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kıymet taktirine itiraz yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde; Uyuşmazlığın kıymet takdirine itiraza ilişkin olduğu görülmüştür. Yapılan yargılama sonucunda kıymet taktirine itiraz yönünden mahkemenin yetkisizliğine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 363 maddesi gereğince; icra mahkemesi kararlarından hangilerinin kesin olduğu özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları istinaf edilebilir....
ye 1.735.000 TL bedelle ihale edildiğini, takip ve kıymet takdiri kesinleşmeden ihale yapıldığını, İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin 2021/935 esas sayılı dosyasından kıymet takdiri raporunun müvekkiline TK md. 35'e göre tebliğ edildiğini ve usulsüz olarak kesinleştirilerek satış aşamasına geçildiğini, müvekkilinin, takip dosyasından yapılan tebligatların usulsüz olması nedeni ile takipten ve kıymet taktir raporundan haberdar olamadığını, usulsüz tebliğe ilişkin olarak Gebze 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/579 esas sayılı dosyası ile kıymet takdirine itiraz edildiğini, kıymet takdiri davası kesinleşmeksizin ihalenin yapılmasının usule uygun olmadığını, ayrıca İstanbul 16....
Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, icra müdürlüğünce 24.06.2013 tarihinde yapılan kıymet takdiri ile taşınmaz değerinin 167.610,00 TL olarak belirlendiği, kıymet takdiri raporunun borçluya bizzat 26.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun İİK'nun 128/a maddesinin ilk fıkrasında öngörülen yedi günlük sürede 28.11.2013 tarihinde icra mahkemesine başvurarak değerinin düşük tespit edildiğinden bahisle kıymet takdirine itiraz ettiği; mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde taşınmaza 192.889,00 TL değer biçildiği, bu rapora her iki tarafça itiraz edilmesi üzerine mahkemece ikinci kez keşif icrasına karar verildiği, ancak verilen kesin sürede keşif masrafları yatırılmadığından ......
Kıymet takdirine itiraz hakkında verilen karara yönelik istinaf talebinin incelenmesinde ise; davacı tarafça kıymet takdirine itirazın yasal süre içinde yapılmadığı, davacının kıymet takdirinden en son Erzurum 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/205 Esas sayılı dosyasında açmış olduğu dava tarihi itibariyle haberdar olması nedeniyle yasal süre içinde kullanılmayan şikayet hakkının süre yönünden reddi kararının doğru olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda davanın henüz 22/09/2020 tarihli ihale yapılmadan önce 04/09/2020 tarihinde henüz yapılmayan ihalenin feshi istemiyle açıldığı anlaşılmıştır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2014/994 E. sayılı dosyasında kıymet takdirine itiraz ettiği, mahkemece 05.09.2014 tarihli tensip tutanağında, borçlunun kıymet takdir tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetinin kabulü ile, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince satış ilanının tebliğ edildiği 29.08.2014 tarihinin kıymet takdirinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verildiği, takip dosyasında ise icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdiri üzerinden taşınmazın ihaleye çıkarıldığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece, kıymet takdirine itirazın sonucu beklenip, sonuçlandıktan sonra borçlunun şikayetinin değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde "satış ilanının ilgililere tebliğ edilmesine karar verilmesine rağmen Tebligat Kanununa göre usulüne uygun tebligatlar yapılmadığını" iddia etmekte ise de şikayetçi borçlunun diğer ilgililere tebligat yapılmadığı ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu fesih sebebi olarak ileri süremez. Satış ilanı ve kıymet takdiri raporu tebligatlarının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının ve kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği gibi, mahkemece şikayetçiden başka ilgililere yapılan tebligatların usulsüz olduğu veya hiç yapılmamış olduğu gerekçe yapılarak ihalenin feshine karar verilemez....