Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itirazın süresinde yapılması gerekeceğini, kıymet takdirine itirazın süresini geçirmelerinin bir sonucu olarak icra dosyasından düzenlenen kıymet takdiriyle hesaplanan değerler düşük dahi olsa (asla kabul etmemekle) kesinleşmiş olup yeniden kıymet takdiri için İİK 128A/3'deki şartların oluşmadığını, üstelik iş bu dava, ihalenin feshi davası olup davacı borçluların, süresini geçirdikleri kıymet takdirine itiraz haklarını iş bu ihalenin feshi davasında kullanmaları ve dava konusu taşınmazın düşük değerden ihale edilmesini bir ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürmeleri mümkün olmadığını, başka bir deyişle davacı borçluların kıymet takdirine süresinde itiraz etmeleri halinde kullanabilecekleri bu haklarını şimdi ihalenin feshi davasında ileri sürmeleri mümkün olmadığını, Yerleşik Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, aynı şekilde davacı borçluların, satış şartnamesi ile içeriğindeki dava konusu taşınmazla ilgili bilgilere yaptığı itirazlarının da yersiz olduğunu, çünkü satış ilanı...

Kat 30 No.lu bağımsız bölümün kıymet takdirinin yapıldığı, İstanbul Anadolu 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/371 Esas 2020/657 Karar sayılı ilamı ile kıymet takdirine itiraz davasında davanın kabulüne karar verildiği ve mahkemece tespit edilen değer üzerinden 05.07.2021 tarihinde gerçekleşen ihalede 867 Parsel 7. Kat 24 No.lu bağımsız bölümün alacağa mahsuben alacaklıya, 867 Parsel 9. Kat 30 No.lu bağımsız bölümün diğer davalı T5 ihale olunduğu anlaşılmıştır. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Şikayetçi tarafından İstanbul Anadolu 3....

Taşınmazın içine girilmeksizin taşınmazın özellikleri yerinde tespit edilmeksizin yapılan kıymet takdirine ilişkin değerlendirme yerinde olmadığından ve satışa esas alınan taşınmazın kıymet takdirinin yöntemine uygun olarak belirlenmediği halde bu iddianın süresinde rapora itirazla da ileri sürülmesine rağmen kıymet takdirine itiraz dosyasında yeniden taşınmazın değeri yöntemine uygun olarak tespit edilmediğinden ve kıymet takdirine itiraz üzerine verilen karar kesin olduğundan bu nedene dayalı olarak ihalenin feshi talebinde bulunulması halinde ihalenin feshi davasında taşınmazın kıymetine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Bu nedenle 26 no'lu taşınmaz yönünden açılan davanın tefriki ile dairemizin 2022/2157 Esas numarasına kaydedilmesine ve bu taşınmaz yönünden istinaf talebi yerinde olmakla istinaf talebinin kabulü ile 26 nolu taşınmaz yönünden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

Hukuk Dairesi'nin yerleşik uygulamasına göre, süresinde kıymet taktirine itiraz edilmek şartı ile, ihalenin feshi davasında kıymet taktirine yönelik itirazların değerlendirilmesi gerektiği; şayet süresinde yapılan itiraz üzerine icra mahkemesince kıymet takdirine itiraz red edilmiş ise ihalenin feshi davasında kıymet takdirine itiraz şikayetinin reddinin doğru olmadığının ileri sürülmesi durumunda icra mahkemesinin kıymet takdirine itirazın reddi kararının yerinde olup olmadığını değerlendirmesi gerektiği (Yargıtay 12....

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı dava dilekçesinde kıymet takdirine itiraz ettiğini iddia etmiş ise de kıymet takdirine itiraz Sulh Hukuk Mahkemesine yapılması gerektiğinden satış memurluğuna yapılan itirazın sonuç doğurmayacağı, taşınmazların değerinin kıymet takdirine itiraz edilmeyerek kesinleştiği, davaya konu ihalede, ihalenin feshini gerektirir kamu düzenine aykırı re'sen dikkate alınması gerekli bir durum bulunmadığından mahkemece 4 ve 13 parsel yönünden ihalenin feshi talebinin esastan reddine karar verilmiş olmasının doğru olduğu, ihaleye konu 3 parsel sayılı taşınmazın satış bedeli muhammen bedelin üzerinde olduğundan bu taşınmaz yönünden ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ... ili, ... ilçesi, ......

    Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Bu durumda fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazlar konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, kıymet takdirine itiraz davasında taşınmazlar ile ilgili yapılan kıymet takdiri tarihi itibariyle tespit edilecek değerlerin, ihalede esas alınan muhammen bedellerin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedellerin altında olması halinde ise İİK'nun 134/8. maddesine göre zarar unsuru oluşmayacağından ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekir. (bkz....

    İİK'nın 128/a maddesine göre; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler." Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir....

    Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Somut olayda, ihalenin bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu, şikayet edenin taşınmazın belirlenen değerine karşı süresinde bir itirazının bulunmadığı, şikayet edenin somut bir fesat olduğu ileri sürmediği, hal böyle iken davacı açısından zarar unsurunun da gerçekleşmediği anlaşılmakla ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine dair ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Davacı/3. kişi T1'ın ise aile konutu şerhi nedeniyle İİK'nın 134/2. maddesine göre taşınmazın resmi sicilinde kayıtlı ilgili sıfatıyla ihalenin feshi davasında aktif husumet ehliyeti bulunmakta ise de; İİK'nın 128/2. maddesi uyarınca kıymet takdiri raporunun tebliğ edileceği ilgililer ve kıymet takdirine itiraz edebilecek ilgililer sınırlı olarak sayılmış olup, bunlar borçlu, haciz koydurmuş alacaklılar ve ipotek alacaklıları olduğundan, lehine aile konutu şerhi koyduran davacı/3. kişi T1 kendisine kıymet takdiri tebliği gereken ve kıymet takdirine itiraz edebilecek ilgililer arasında değildir (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 20/12/2012 tarih, 2012/26537 esas ve 2012/39218 karar sayılı ilamı). Kaldı ki; davacı/3.kişinin satış ilanı ve kıymet takdiri raporu usulsüzlüğüne ilişkin şikayet sebepleri istinaf aşamasında ileri sürülmediğinden ve kamu düzenine ilişkin de olmadığından HMK'nın 355. maddesi uyarınca re'sen de dikkate alınmaz....

    Davalı T4 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, Mahkeme tarafından bu şekilde verilen karar için usule uygun denebilecek HMK' da bir hükmün olmadığını, mahkeme tarafından verilen karar gerekçesinin kanunda yazılı olan ihalenin feshinin gerekçelerinden hiçbirine uymadığını, kesinleşmiş olan kıymet takdirine rağmen ihalenin feshi davasında adeta yeniden bir kıymet taktiri yapıldığını, yerel mahkeme tarafından kıymet takdirine itiraz üzerine verilen kesin nitelikte olan gerekçeli karardan sonra kıymet takdiri işleminin satışa hazırlık işlemi olarak kabul edilerek iş bu ihalenin feshi davasında yeniden incelenerek yeniden bilirkişi raporu alınmasının kabul edilemez ve kanuna, hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin kıymet takdirine itiraz davasında verdiği kesin kararı ve belirlediği muhammen bedeli hiçe sayarak keşif kararı verdiğini ve adeta yeniden kıymet taktiri yaptığını, kıymet taktirine itiraz davasında 28/07/2020 tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 6.978.900,00 TL olarak belirlendiğini...

    UYAP Entegrasyonu