Kıymet taktiri raporu 27/10/2020 tarihinde ve satış ilanı ise 15/09/2021 tarihinde davacı borçluya tebliğ olmuştur. Davacı borçlu kıymetin belirlenmesi dava etmişse de, kıymet takdirinin tebliğ tarihi olan 27/10/2020 tarihinden itibaren 7 günlük süre içinde kıymet takdirini açmak zorunda olmakla davacı borçlunun açmış olduğu kıymet takdirine itiraz davası bu yönden reddedilmiştir. Diğer dava konusu ihalenin feshi davası yönünden de satışa esas kıymet takdirinin güncel değerinden daha düşük tespit edilmediği, kıymet takdirine ilişkin itirazların ihalenin feshi davasında ileri sürülemeyeceği, icra müdürlüğünce yapılan tüm işlemlerde herhangi bir usulsüzlük görülmediği..." gerekçesi ile "ihalenin feshi davasının ve kıymet takdirine itiraz davasının ayrı ayrı reddine, para cezası takdirine yer olmadığına" karar verilmiştir....
de İİK'nun 128. maddesinde belirtilen şekilde 7 gün içinde kıymet takdirine itiraz etmediğinden artık bu husus ihalenin feshi nedeni olarak kabul edilemez....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; borçlu tarafından kıymet takdirine itiraz edildiği ancak gerekli masraf ve ücretin kesin süre içerisinde yatırılmadığı bu nedenle kıymet takdirine itirazın kesin olarak reddine karar verildiği, şikayetçinin bu aşamada kıymet takdirine itirazlarını fesih nedeni olarak ileri süremeyeceği, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde bir bedelle ihale edildiği bu durumda zarar unsuru gerçekleşmediği, şikayetçinin ihalenin feshini istemekte hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle ihalenin feshi isteminin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, para cezası takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Davacı vekili tarafından kıymet takdirine itirazda bulunulduğu, icra müdürlüğü tarafından düzenlettirilen kıymet takdir raporu tarihinin 04/03/2019 olduğu, kıymet takdirine itiraz davasının 22/03/2019 tarihinde açıldığı ve mahkemece alınan kıymet takdir raporunun incelenmesinde keşif sırasında taşınmaz kapalı olduğundan karşı dairenin içine girildiği tespitine raporda yer verilmiş olduğu, taşınmazın içine girilmeden rapor düzenlendiği anlaşılmıştır ,icra müdürlüğü tarafından düzenlenen kıymet takdirine itiraz üzerine usulüne uygun olarak taşınmazın içine girilerek kıymet takdiri düzenlenmemiş olduğundan bu husustaki itirazın ihalenin feshi davasında incelenmesi gerekir....
Bu durumda borçlu, gerek takip dosyasında alınan raporun tebliğinden sonra, gerek kıymet takdirine itiraz davasında alınan raporun tebliğinden sonra sunduğu itirazlarında, gerek kıymet takdirine itiraz davasında verilen kararın tebliğinden sonra ve gerekse satış ilanının tebliğinden sonra satışa hazırlık işlemi olan satış ilanı ve şartnamede taşınmazın m2'sinin eksik gösterildiğine yönelik süresinde şikayet hakkını kullanmadığından artık bu aşamada bu sebebe dayanarak ihalenin feshini talep edemez. Öte yandan İİK'nın 134/8 maddesinde "ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur." düzenlemesine yer verilmiştir. Yerleşik uygulamaya göre ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Somut olayda 75.000,00 TL değer takdir edilen taşınmaz 140.000,00 TL'ye ihale edilmiştir....
Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek taşınmazın değerinin belirlendiği tarih esas alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen değerin ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinden ibarettir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/357 Esas 2020/453 Karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde taşınmazın muhammen bedelinin 350.000,00 TL olarak belirlendiği, şikayet edenin kıymet takdirine itiraz davasında vekille temsil edildiği, kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiği, bu nedenle ihalenin feshi gerektiği yönündeki sebebin yerinde görülmediği, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11., Avukatlık Kanununun 41. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 73, 81, 82 ve 83. maddeleri gereğince, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, bu durumda, satış ilanının, kıymet takdirine itiraz eden vekile tebliği gerektiğini, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmamasının sonuca etkisi olmadığını, kıymet takdirine itiraza ilişkin dosyada şikayet edeni temsil eden vekile 27/10/2020 tarihinde elektronik yolla tebliğ edilen satış ilanı tebligatında bir usulsüzlük bulunmadığı, vekilin vekillikten çekildiğine dair bir kayda rastlanmadığı, iş bu ihalenin feshine yönelik...
Davacı/borçlunun daha önce süresi içerisinde kıymet takdirine itiraz ederek icra mahkemesine başvurmasına rağmen, dava dilekçesinde yukarıda açıklandığı üzere kıymet takdirine yönelik bir itiraz nedeni ileri sürmedeği, bu halde taşınmazın icra mahkemesince kıymet takdirine itirazın reddedilmesi ile icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdirine göre kesinleşen muhammen bedelinin üzerinde bir bedelle ihalesinin gerçekleştiğinin ve zarar unsuru bulunmadığının kabulü gerekir. İİK'nın 128/a-2 maddesi uyarınca kesinleşen kıymet takdiri üzerinden iki yıllık süre de geçmemiştir. Bu durumda mahkemece hukuki yarar yokluğundan ihalenin feshi şikayetinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır Açıklanan nedenlerle; davacının istinaf başvurusunun esastan karar vermek gerekmiştir....
Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
kıymet takdirine itiraz davasının konusu olduğunu, taşınmazın satış ilanının trajı 50.000 in üzerinde olan gazetede yapıldığını, yapılan ihalenin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek şikayetin reddini savunmuştur....