Bu itibarla; mahkemece görevlendirilen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, değerlemenin yapıldığı tarih açıkça belirtilmediği sürece, kıymet takdirine itiraz davasındaki keşif tarihinin, İİK’nun 128/a-2 maddesinde düzenlenen 2 yıllık sürenin başlangıç tarihi olarak kabulü mümkün olmadığı gibi, bu yöntem şikayet işleminin ruhuna da uygun düşmeyecektir. Somut olayda, ihaleye konu taşınmazın kıymet takdiri işleminin, icra müdürlüğünce 01.4.2016 tarihinde yaptırıldığı, borçlunun taşınmazına takdir olunan değerin gerçek değerinin altında olduğunu ileri sürerek kıymet takdirine itiraz etmesi üzerine, ... 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 05.10.2017 tarih ve 2017/32 E. - 2017/644 K. sayılı dosyasında şikayetin kabulüne karar verildiği görülmüştür....
İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı banka tarafından, borçlu T1 hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, Kayseri 6.İcra Müdürlüğünce taşınmazın kıymet takdirinin yapılması için İncesu İcra Müdürlüğüne talimat yazıldığı, İncesu İcra Müdürlüğünün 2017/103 Talimat esasına kaydedilerek taşınmazın kıymet takdirinin yapıldığı ve taşınmaza 112.507,07 TL değer biçildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, şikayetçi borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de mevcut değildir. Bu nedenlerle meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15/02/2019 tarihli keşfi sonrasında tanzim edilen kıymet takdiri raporunda ise taşınmazın değerinin, üzerindeki ekipmanlar ile birlikte 108.421.536,53 TL olarak takdir edildiğini, İİK m. 128/a uyarınca, ''kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler.'' bu süre içerisinde taraflardan birinin şikâyette bulunması ve kıymet takdirine itiraz davasının kabul edilerek taşınmaza ilişkin yeni bir bedel tespitine karar verilmesi durumunda mahkeme kararının kesin olacağını, istinaf veya temyiz kanun yoluna başvurulamayacağını, dolayısıyla İİK m. 128/a'da bahsi geçen ''kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı'' ifadesindeki kıymet takdirinin, icra müdürlüğü tarafından yapılan kıymet takdirinin esas alınmayacağından, icra mahkemesinin yapmış olduğu ve hükme esas alınan kıymet takdiri olacağını, tüm bu nedenlerle; satışı talep edilen taşınmazların...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2818 KARAR NO : 2021/2108 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ORHANGAZİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2021 NUMARASI : 2019/185 ESAS 2021/24 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatında tüm bilgi ve belgeler okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle: Taşınmazlarına konulan haczin icra iflas kanunu 82. Maddesi gereği kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesnide özetle : Davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık, ilamın icrasına yönelik memur muamelesine şikayet istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanığına gönderilmesine, 17.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; her ne kadar davacılar vekili tarafından meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de, şikayete konu taşınmazın tapu kaydı incelendiğinde, davalının alacaklı olduğu icra dosyası üzerinden 12/02/2019 tarihinde taşınmaz üzerine haczin konulduğu, bu tarihten sonra alacaklı tarafça 06/02/2020 tarihinde satış talebinde bulunulduğu, davacılar tarafından söz konusu haciz nedeniyle 20/04/2020 tarihinde şikayette bulunulduğu ve bu şikayet üzerine verilen kararın 23/09/2021 tarihinde kesinleştiği, bu dönemde ilk yapılan kıymet takdiri üzerinden iki yıllık sürenin geçmiş olması sebebiyle 01/07/2022 tarihinde yeniden kıymet takdirinin yapıldığı, ancak ilk konulan hacizden sonra taşınmaz üzerine yeni bir haczin konulmadığı, yeniden kıymet takdiri yapılmış olmasının yeni bir meskeniyet şikayeti hakkı vermeyeceği, buna göre iş bu şikayetin 7 günlük hak düşürücü süreden sonra gerçekleştirildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden...
Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Alaşehir İcra Müdürlüğü'nün dosyasında dava konusu taşınmazın satışa esas olmak üzere kıymet takdirinin yapılması için Buldan İcra Müdürlüğü'ne talimat yazıldığını, taşınmazın kıymet takdir raporunun müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkilinin süresi içerisinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğunu, bu hususlar göz önüne alındığında İİK'un 106. maddesi gereği 1 yıllık süre içinde satış talep edildiğini, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 82/1- 12. maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiası nedeniyle haczedilmezlik şikayeti davasıdır....
Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı borçlunun bildirdiği adrese ödeme emri tebliğe çıkarıldığını, meskeniyet iddiası olan adreste kimse olmadığından muhtara tebligat yapıldığını, davacı borçlunun ailesiyle birlikte bu konutta ikamet ettiği beyanlarına karşın icra takip dosyasından kıymet takdirinden dolayı haberdar olduğu beyanının gerçeği yansıtmadığını, anılan taşınmazın davacı borçlunun haline münasip evi olmadığını ve hatta orada oturmadıklarının çok açık olduğunu, keşifte eksik inceleme yapıldığını, taşınmazda kimin oturduğunun tespit edilmediğini, taşınmazda aile konutu şerhi bulunmadığını, davacının birden çok taşınmazı bulunduğunu, meskeniyet iddiası için şikayet süresinin geçirildiğini belirterek, mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık; meskeniyet iddiasına dayalı haczin kaldırılması istemine ilişkin şikayettir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/982 KARAR NO : 2019/1088 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARACABEY İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/02/2018 NUMARASI : 2016/111 ESAS 2018/16 KARAR DAVA KONUSU : Kıymet Takdirine İtiraz KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü....
Somut olayda, davacı-borçlu T1 e kıymet takdir raporunun 20/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından kıymet takdirine itiraz davası açılmadığı, alacaklı ve diğer borçlulardan Asayra şirketi tarafından kıymet takdirine itiraz davası açılmasının süresinde dava açmaya davacı/borçluya bu nedenle ihalenin feshini talep etme hakkı tanımayacağı, kaldı ki alacaklı ve diğer borçlu Asayra şirketi tarafından açılan kıymet takdirine itiraz davasında alınan raporun davacıya tebliğ edildiği, davacının bu rapora karşı da herhangi bir itirazda bulunmadığı, davacının satış ilanın tebliği usulsüzlüğü iddiası da olmadığı göz önünde bulundurularak yasal 7 günlük süre içerisinde kıymet takdir raporunun şikayet konusu yapılmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlem kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez....