Bu amaç doğrultusunda İİK’nun 128/a maddesinin 2. fıkrasındaki “Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Ancak, doğal afetler ve imar durumundaki çok önemli değişiklikler meydana getiren benzer hallerde yeniden kıymet takdiri istenebilir.” düzenlemesinin incelenmesinde; Hukuk Genel Kurulu'nun 26.02.1992 tarih ve 1992/4-70 E. - 1992/130 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere, İİK'nun 128. maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcı, sonradan kesinleşmesi koşulu ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı keşif tarihidir....
duracağı, icra ve iflas dairelerince yapılacak satış işlemlerinde kıymet takdiri sürelerinin durma süresi kadar ilave edilmek suretiyle hesaplanmasının uygun olacağı değerlendirilmekte olup denilerek durma sürelerinin kıymet takdir sürelerini durduracağı yolunda görüş bildirdiği, borçlunun hakları korunur iken alacaklı ve ihale alıcısının haklarının da korunması gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur....
Noterliği’nin 09.01.2020 tarih, 871 yevmiye nolu ihtarnamesi ile söz konusu borcun bildirildiğini, fakat buna rağmen borcun ödenmediğini, taraflarınca söz konusu borç sebebiyle İstanbul Anadolu 16.İcra Müdürlüğü’nün 2020/5168 Esas sayılı dosya ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattıklarını, dava konusu edilen İstanbul ili, Tuzla ilçesi, Merkez Mahallesi, Kafkala Mevkii, Cilt No: 259, Sahife No: 25544, Pafta: 32, Parsel: 1975, Bağımsız Bölüm: 23, Kat: Zemin, Blok: C taşınmazın kıymet takdirinin yaptırıldığını, kıymet takdiri raporunun davacı şirkete (yetkilisi Hakan Barlasçeki’ye) 08.07.2020 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, kıymet takdiri raporunun, davacı tarafından yasal süresi içinde itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, davacı şirketin 7 günlük yasal süreyi geçirdikten sonra kıymet takdiri raporuna itiraz ettiyse de mahkemece hukuka ve yasaya uygun olarak süre aşımı nedeniyle şikayetin reddine karar verildiğini, kesinleşen kıymet takdir değeri...
nun 127.maddesi uyarınca kendisine satış ilanı ve kıymet takdir raporunun tebliğinin de gerekmediği, öte yandan şikayetçi borçlu şirkete yapılan kıymet takdiri ve satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, kıymet takdiri tebliği işlemi usulsüz olsa bile, borçluların en geç kıymet takdir raporuna satış ilanı tebliği ile muttali olacağından, o tarihten itibaren İİK.nun 128/a maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede kıymet takdirine itiraz edilmemiş ise kıymet takdir işleminin usulsüz tebliğ edilmesi hususunun tek başına ihalenin feshi sebebi oluşturmayacağı, kıymet takdir raporuna dava dilekçesinde itiraz edilmiş ise de kıymet takdir tebligatı usulsüz olsa bile en geç satış ilanı tebliği ile bu husus öğrenileceğinden satış ilanı tebliği de usulüne uygun olup bu yönde bir davacı şirketçe sunulan itiraz davası açıldığını gösterir bilgi ve belge olmadığından davacı şirketin bu iddiası yerinde görülmediği, satış ilanının tirajı 50.000 üzerinde olan ve yurt genelinde yayın yapan gazetede...
Alacaklının 14.03.2014 tarihininde satış talebinde bulunduğu, bu durumda alacaklının satış talebinin 1 yıl geçtikten sonra olduğu anlaşılmaktadır. 16/01/2013 tarihinde konulan haciz İİK'nun 106 ve 110. maddesine göre kalkmış olduğunda, bu hacze dayalı olarak belirlenen kıymet takdiri herhangi bir hüküm ve sonuç doğurmaz. Bu husus mahkemece resen gözetilir. O halde mahkemece kalkmış hacze dayalı kıymet takdiri esas alınarak ihalenin yapılması usulsüz olup ihalenin feshi yerine şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte, alacaklının, hacizli aracın satış masraflarının belirlenerek dosyaya depo edilmesine ve aracın satışına ilişkin talebinin, henüz kıymet takdiri yapılıp kesinleşmediğinden bahisle reddine ilişkin icra müdürlüğü işleminin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece kıymet takdiri kesinleşmeden satış talebinin değerlendirilemeyeceği, icra müdürü kararının doğru olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araç hakkında Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2021/3925 talimat sayılı dosyasından kıymet takdiri yapıldığını, raporun davacı tarafa tebliğ edildiğini, davacı tarafından yasal sürede itiraz edilmediğini, 31/10/2021 tarihli raporda araç hakkında 250.000,00 TL kıymet takdiri yapıldığını, kıymet takdiri raporunun kesinleştiğini belirterek davacının ihalenin feshine ilişkin talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kocaeli İcra Müdürlüğü'nün 2021/3925 talimat sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; İstanbul Anadolu 16....
İİK'nun 128/a maddesinin 2. fıkrası gereğince kesinleşen kıymet takdiri üzerinden iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez. Hukuk Genel Kurulu'nun 26.02.1992 günlü ve 1992/70-130 sayılı kararında; "satışın kıymet takdirinin esas alındığı tarihten iki sene sonra yapılmasının başlı başına ihalenin feshi sebebi sayılacağı" kabul edilmiştir. Yine Hukuk Genel Kurulu'nun aynı kararında, İİK'nun 128/a maddesinde öngörülen iki yıllık sürenin başlangıcının, bilahare kesinleşmesi kaydı ile kıymet takdirinin fiilen yapıldığı tarih (keşif tarihi) olduğu açıkça vurgulanmıştır. Somut olayda ihaleye esas kıymet taktiri 10.10.2012 tarihinde yapılmış olup taşınmaz ise 07.01.2015 tarihli ihalede satılmıştır. İİK'nun 128/a maddesi uyarınca satış tarihi ile kıymet taktiri arasında 2 yıllık süre geçmiş olmakla bu husus başlıbaşına ihalenin feshi sebebidir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/6721 E. sayılı dosyasından konulan "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kıymet takdirine ilişkin şikayeti ve şikayet dilekçesinde yer alan diğer şikayetleri inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas İcra Müdürlüğü’nün bağlı olduğu İcra Mahkemesi’ne ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İstanbul 24. İcra Hukuk Mahkemesi’nce, kıymet taktiri yapılan mülkün DİyarbakIr'da bulunduğu, kıymet takdir raporunu Diyarbakir İcra Müdürlüğü’nün aldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu 128/a maddesindeki kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler hükmü dikkate alındığında; Somut olayda, kıymet takdiri talimat yoluyla Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi Diyarbakır 1. İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir....
Somut olayda, ihaleye konu 4657 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kıymet takdiri işleminin 12/12/2012 tarihinde yapıldığı, alacaklının Kahramanmaraş İcra Hukuk Mahkemesi'nin 15/04/2014 tarih ve 2013/526 E.-2014/184 K.sayılı dosyasındaki kıymet takdirine itirazının şikayete konu 4657 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden reddine karar verildiği, ihalenin ise 15/05/2015 tarihinde yapıldığı görülmüştür. Buna göre kıymet taktirine itirazın reddedildiği 4657 ada 2 parsel sayılı taşınmaz yönünden, iki yıllık süre kıymet taktirinin yapıldığı 12/12/2012 tarihinden başlayacağından, satış tarihi itibari ile anılan taşınmaz için İİK'nun 128/a maddesinde öngörülen 2 yıllık süre geçmiştir. O halde mahkemece, 4657 ada 2 parsel sayılı taşınmaz ihalesinin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....