Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyasında verilmiş olan karar gereğince mirasçılardan T2 ve T1 açısından vekaletnamede mirasın reddi davası açmaya dair yetkileri bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğini, bu sebeple söz konusu vekaletname yenilenerek işbu davayı yeniden açma durumunun hasıl olduğunu, öğretide mirasın reddi yolunun ikiye ayrıldığını, mirasın gerçek reddi ve mirasın hükmen reddi şeklinde olduğunu, açtıkları işbu davanın mirasın gerçek reddi niteliğinde olduğunu, müvekkillerinin sadece murisin malvarlığının borca batık olduğunun bilgisine sahip olduğunu, söz konusu borçların alacaklılarının kim oldukları hakkında bilgilerinin de bulunmadığını, önceki davanın açılış tarihi 2015 yılında olması sebebiyle müvekkillerinin, murisin alacaklılarının kim olduğunu tespit etmelerinin mümkün olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Terekenin borca batık olduğuna ilişkin kullanılan ifadelerin dilekçe ve mirasın reddedilmesi talebini açıklayıcı mahiyette kullanılmış olması ve dava dilekçesinde tereke alacaklılarına husumet yöneltilmemiş olması nedeniyle davanın kayıtsız şartsız mirasın gerçek reddi olarak nitelendirilmesi uygun olacaktır. Mirasın gerçek reddi, Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesine dayalı dava olup, görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın mirasın gerçek reddi istemine ilişkin olması nedeniyle çekişmesiz yargı işlerinden sayılacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 382/c-7. maddesinde mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili isteminin çekişmesiz yargı işi olduğu, 383. maddesinde de Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut olayda; davacılar terekenin borca batık olduğu iddiasını belirterek murisin ölümünden itibaren 3 aylık yasal süre içinde kayıtsız ve şartsız olarak mirası reddettiklerini belirtmişlerdir. Terekenin borca batık olduğuna ilişkin olarak kullanılan ifadelerin dilekçe ve mirasın reddedilmesi talebini açıklayıcı mahiyette kullanıldığı ve tereke alacaklılarına husumet yöneltmemiş olmaları nedeniyle, davayı kayıtsız şartsız mirasın gerçek reddi olarak nitelendirmek doğru olacaktır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ...Sulh Hukuk ve ...Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince; mirasın hükmen reddi talepli davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

        Dava, Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı mirasın kayıtsız ve şartsız (gerçek) reddine ilişkindir. Miras, üç ay içinde reddolunabilir. Bu süre, yasal mirasçılar için, mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri, vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar (TMK m. 606). Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden talep edenlerin talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mirasın gerçek reddinde; mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, davacılar herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddetmişlerdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından 03.07.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine davanın reddine dair verilen 03.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddi tespitine ilişkindir. Mahkemece, dava mirasın hükmen redde ilişkin olduğu gerekçesi ile görev nedeni ile reddedilmiştir. Davacılar vekili kararı temyiz etmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK. m. 33). Dava dilekçesi içeriğinden davanın mirasın gerçek reddin tespitine ilişkin olduğu anlaşılmasına göre işin esasına girip inceleme yapılması gerekirken mahkemenin kendisini görevsiz kabul etmesi doğru görülmemiştir....

            AZLIK OYU : 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun birinci maddesine göre, gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tabi olup gelir, bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır. Aynı Kanuna 2772 sayılı kanunla eklenen ve 3239 sayılı kanunla değiştirilen mükerrer 116 ncı maddede ise, bir vergi güvenlik müessesesi olan hayat standardı esasına yer verilmiştir. Buna göre, gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari zirai ve mesleki kazanç sahiplerinin beyan edecekleri gelir, madde metninde yazılı esaslara göre belirlenen gösterge tutarından az olamayacaktır. Vergi sistemimizde, Gelir Vergisi Kanununu'nun birinci maddesinden de anlaşıldığı üzere gerçek gelirin vergilendirilmesi esastır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın Gerçek Reddi K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Somut olayda; davacılar her ne kadar dava dilekçesinde terekenin borca batık olduğu iddiasını belirterek mirasın reddini talep etmiş iseler de; murisin ölümünden itibaren 3 aylık yasal süre içinde davalarını açmış olmaları ve tereke alacaklılarına husumet yöneltmemiş olmaları nedeniyle, davayı kayıtsız şartsız mirasın gerçek reddi olarak nitelendirmek daha uygun olacaktır. Mirasın gerçek reddi, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı dava olup, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın Turhal Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Turhal Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mirasın Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ile ... 3. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, davanın mirasın hükmen reddi istemine ilşkin olduğu ve asliye hukuk mahkemesince görülmesi gerektiği gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu