Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu kapsamda davacının dayandığı intifa hakkına ilişkin düzenlemeler değerlendirilecek olursa: Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir (TMK m.795). İntifa hakkı, bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK m.796)....

Yasanın 796. maddesi uyarınca da intifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini, yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması, sürenin dolması hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi sebeplerle sona erer. Davacı bu sebeplerin varlığı iddiasına dayanmamıştır. Davada intifa sözleşmesinin muvazaalı olarak kurulduğu ileri sürüldüğünden, intifa hakkının lehtarına yararlanma yetkisi sağlama vasfı itibariyle intifa ile ilgili haklarda Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi ve muris muvazaasına ilişkin 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulanma yeri bulunmamaktadır. Kaldı ki, intifa hakkının terkini istemiyle açılan davada şerhin muvazaalı olarak işlendiği kanıtlanamamış olup davanın reddi gerekirken soyut değerlendirmelerle şerhin terkinine dair hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir....

    Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile kurulan intifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer. (TMK.m.796) Türk Medeni Kanununun 1026. maddesi uyarınca da bir ayni hakkın sona ermesiyle tescil her türlü hukuki değerini kaybettiği takdirde yüklü taşınmaz maliki terkin isteyebilir ise de terkinin gerektirdiği giderlerin de taşınmaz maliki tarafından ödenmesi gerekir. Tapu sicil müdürlüğü terkin istemini kabul ettiğinde de bunu ilgililere tebliğ yükümlülüğü vardır. Taşınmaz üzerindeki ayni hakların terkini esas olarak hak sahibinin terkin talebi ile gerçekleştirilebilir....

      Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 14.02.2013 gün ve 45-44 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, intifa hakkı sözleşmesi uyarınca tapuda lehe intifa hakkının tesisi ve tapunun beyanlar hanesine şerhedilmesi istemine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 16.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Ancak; 1-23/05/2017 havale tarihli fen raporunda A, B, C ve D ile gösterilen toplam 251.428,70 m²'lik kısmın zemin bedeline hükmedildiği gözetildiğinde bu bölümünün davalı idare adına tescili yerine bu kısım lehine daimi irtifak hakkı tesisi ile tapuya tesciline karar verilmesi, 2-)Davacı murisi adına ... Belediyesi lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ......

          Yasanın 794. maddesine göre ise intifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir mal varlığı üzerinde kurulabilen, aksine düzenleme olmadıkça hak sahibinin konutu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan bir irtifak hakkı türüdür. Davada davacı, davalının imzasını taşıyan 09.02.2008 tarihli sözleşmeye dayanarak 102 parseldeki 1 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında mevcut davalı ... yararına olan intifa hakkının terkini ve bu belirtmenin adına şerhini istediğinden uyuşmazlığın aile konutundan kaynaklandığı söylenemez. Davaya genel hükümlere göre ve genel mahkemelerde bakılması gerektiğinden çekişmenin esası incelenerek bir hüküm kurulması yerine görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir. Karar açıklanan nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 05.12.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            den gelen 8/48 intifa payı için (tüm taşınmazda 1/18 intifa payı) mahkemece saptanan ve çıplak mülkiyet hakkı sahibine ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin neması üzerinden intifa hakkının yürütülmesi gerekirken bilirkişi raporlarında intifanın karşılığı olarak mülkiyet bedelinin 2/10'u oranında bedel ödenmesi gerektiğinin belirtilmesi ve mahkemece de yerinde olmayan gerekçelerle düzenlenen bu raporlara dayalı olarak hüküm kurulmuş olması, 2-Davacılardan ...'in tam mülkiyet ve intifa payları ayrı ayrı tespit edilerek yine intifa hakkının çıplak mülkiyet hakkı sahibine ödenmesine karar verilen kamulaştırma bedelinin neması üzerinden yürütülmesi gerektiği dikkate alınmadan tümünün tam mülkiyet üzerinden değerlendirilmiş olması, Doğru görülmemiştir. Mahkemece yukarıdaki hususlarda gerekli inceleme ve araştırma yapılarak davalı lehine usuli kazanılmış hak durumu da dikkate alınarak oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmelidir....

              - KARAR - Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 23.06.2008 tarihinde bayilik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalının davacı lehine 20 yıl süre ile intifa hakkı tesis ettiğini, intifa hakkı tesis edilmesi karşılığında davalıya 7.080.000 USD bayilik hizmet bedeli ödendiğini, Rekabet Kurulu Kararı nedeniyle sözleşmenin 23.06.2013 tarihinde sona erdirildiğini, taraflar arasında yeni sözleşme yapılmadığını, davalıya 20 yıllık intifa hakkı tesisi için ödenen bayilik hizmet bedelinin sözleşmenin devam etmemesi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesi gerektiğini, ayrıca söz konusu bedelin davalıda kaldığı süre boyunca elde ettiği semerelerin karşılığının da tahsili gerektiğini belirterek 5.308.970,00 USD bayilik hizmet bedelinin iadesini ve davalının hizmet bedelinden elde ettiği semen karşılığı şimdilik 1000 USD'nin tahsilini talep etmiştir....

                Petrol A.Ş. arası yapılan anlaşmaya göre davacılar tarafından intifa hakkının feragat ve terkini karşılığı olarak 15.000 USD bedel ödenmiştir. Tapudan intifa hakkı 30.09.2002 tarihinde tapudan terkin edilmiştir. Dava dışı şirkete intifa hakkı 10.11.1994 tarihinde tesis edilmiş, davacılar ile davalı şirket arasında kira sözleşmesi bundan yaklaşık dört yıl sonra 27.01.1998 tarihine imzalanmıştır. Kira sözleşmesinde tapuda tesis edilen intifa hakkı ile ilgili her hangi bir koşul bulunmamaktadır. İntifa hakkı 15 yıllığına tesis edilmiş ve sürenin bitimine yaklaşık yedi yıl süre varken tapudan terkin edilmiştir. Bu durumda ödenen 15.000 USD bedelin kalan süre karşılığı ödendiğinin kabulü gerekir. Tapuda intifa hakkının tesisi ile terkini davalı şirketin iradesi dışında gerçekleştiğinden bundan doğacak tazminatlardan davalının sorumlu tutulmaması gerekir....

                  Mahalle Camisine ait intifa hakkı bulunduğu, mevcut intifa hakkının devam edip etmediği araştırılarak halen devam ettiğinin tespiti halinde intifa hakkı sahibinin davaya dahil edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra karar verilmesi gerektiği belirtilmiş olmasına rağmen, bu konuda bir araştırma yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu